Altın madenleri kapatılsın
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) açıklama yaparak, “Altın madenleri kapatılsın, işçiler mağdur edilmesin!” çağrısında bulundu.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)`ten yapılan açıklamada canlı yaşamanı tehdit eden tüm vahşi madencilik faaliyetlerini durdurulması gerektiği ifade edildi. Yapılan açıklamada “Koza Altın Şirketi Halkla İlişkiler Müdürlüğünce, Ovacık Altın Madeninin kapısında, Maden İş Sendikası tarafından bir basın açıklaması yapılacağı duyuruldu. Gelen bilgilerde de işçilerin aileleri ile birlikte son maden kapatmaları protesto etmek için Ovacık Köyünden madene yürüyecekleri öğrenildi. Geçmişte, patronları ve onunla işbirliği içindeki sendikalarınca siyanürlü madene karşı direnen Bergama Köylülerinin karşısına çıkarılan, yargı kararları ile maden kapatılınca yaşamı savunanlara karşı miting yaptırılan, 5 Haziran 2005 Dünya Çevre gününde ve 2006 Dikili Altın Madeni ve Çevre Panelinde saldırıyı fiili boyuta taşıyan, maden işçileri bir kez daha sendikaları tarafından harekete geçirildi. Ekmek ve gelecek için yürüyen maden işçileri bilmelidirler ki; kapatılan madenler, çalışan işçiler ve onların çocuklarının gelecekleri de dahil, tüm doğayı, binlerce insanın-canlının yaşamını, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini kirletmektedir. Ya ülkemizin geleceği, bağımsızlığı, binlerce insanın-canlının yaşamı, Ya musluklarından arsenikli su akan, hayvanları sakat doğan, göğüs kanserleri ile baş etmeye çalışan Bergama Köylüleri... Ya ülkemizin dört bir yanında siyanür havuzlarının yanı başında yüzlerce yıl sağlık sorunları ile yaşamaya mahkum edilen halkımız... Geçmişte, iktidarla arasından su sızmayan madenci şirketin, mahkemenin olumsuz kararları karşısında basın açıklamaları ile "Tek bir işçimizi mağdur etmeyeceğiz. Maden açılıncaya kadar ücretlerini ödeyeceğiz." yollu demeçlerinin laftan öte bir anlam taşımadığı bir kez daha anlaşılmıştır. Altıncı şirket doğayı katleden siyanürlü altın işletmeciliği ile yöredeki tüm canlı yaşama zarar verdiği gibi, madende çalıştırdığı işçileri de mağdur etmekte, geçmişte olduğu gibi bir kez daha çalışanlarını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirerek sivil toplum örgütleri ve halkla karşı karşıya getirmeye, kapatmaların önüne geçmeye çalışmaktadır. Gerek altıncı şirketin, gerekse onların yıllarca hukuksuz bir şekilde çalışmasına göz yuman siyasi iktidarların yıllardır yaptıkları suç ortaklığının hesabı mutlaka sorulacaktır. Emek, demokrasi, yaşamın savunulması mücadelesi birbirinden ayrılamaz, insan emeğini ve doğayı sömürenlerin emek, demokrasi ve ekoloji güçleri arasında çelişki yaratma çabalarına izin vermeyeceğiz Canlı yaşamını tehdit eden başta altın ve nikel madenciliği olmak üzere tüm vahşi madencilik faaliyetleri derhal durdurulmalı, madenlerde çalışan işçilerin mağdur olmaması için gereken önlemler alınmalıdır” dendi.