"Aldığımız ödül Gülpınar'ın zeytin nöbetçilerine armağanımız olsun"
Geçtiğimiz yıl Gülpınar’da yapılmak istenen sondaj çalışması ile zeytinlik alanların yok edilmesine karşı 33 günlük zeytin nöbeti yapılmıştı. Başta Gülpınarlı kadınlar olmak üzere 33 gün süren zeytin nöbeti zaferle sonuçlanmış, sondaj firması bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Zeytin nöbetinin önde gelen isimlerinden ‘Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği’ üyesi Önem Usta’nın işletmesi olan Külahlı Zeytinyağına ulusal ödüle laik görüldü. Külahlı Zeytinyağı, Uluslararası Zeytin Konseyi’nin himayelerinde ‘Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’ tarafından organize edilen “IOC – UZZK Türkiye” Naturel Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda ‘Olgun Meyvemsilik’ kategorisinde 2’inci olarak gümüş madalya ödülü almaya hak kazandı. Ödülle ilgili açıklamasında Türkiye’nin birçok yerinde yapılan çevre mücadelesine atıfta bulunana Usta; “Aldığımız ödül Gülpınar’ın zeytin nöbetçilerine armağanımız olsun” dedi. Açıklamasında öncelikle ‘Külahlı’ markası ile ilgili bilgilendirmede bulunan Usta; “Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı bir köydür Gülpınar, ve Gülpınar’ın eski adıdır Külahlı. Eski kaynaklarda Külahlı olarak geçer köyümüzün adı, eskiler hala kullanır. Gülpınar’ın Külahlı’dan devraldığı Tarihsel değerlerimize sahip çıkmak, yaşatmak adına, en değerli tarihsel mirasımız olan Zeytinimize, Zeytinyağımıza bu ismi verdik” dedi.
“Zeytinliklerimizi korumak adına mücadelemize devam edeceğiz”
Geçen yaz Gülpınar’daki zeytin direnişinin önemine vurgu yapan Usta, ödülün Gülpınar için ayrı bir önemi olduğunu ifade ederek; “Gülpınar’ın en önemli geçim kaynağı zeytindir. Gülpınar ve çevresi göz alabildiğine zeytinliklerle çevrilidir. Ve bu coğrafyanın insanları yetmişinde bile zeytin diker. Zeytin ağacı kutsaldır ve atalarımızdan mirastır bize. Zeytinliklerimizi korumak için mücadele ederiz, bir dalına bile zarar gelsin istemeyiz. Geçtiğimiz yaz zeytinliklerimizin ortasına kurulmak istenen Jeotermal Enerji Santrali Sondaj çalışmasına karşı Gülpınar Halkı 33 gün süren ‘Zeytin Nöbeti’ direnişinde bulunmuştur. Bazı medyada yer bulmuş ve çevreci dostların desteğini görmüş olmamıza rağmen zeytincilik sektörüne sesimizi yeterince duyuramamıştık. Bu ödül sayesinde zeytincilik sektörünün önemli isimlerine, akademisyenlere ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde zeytincilik yapan birçok firmaya ulaştık, sesimizi duyurduk. Gülpınar Halkı için aldığımız ödülün kıymeti çok fazla. Jeotermal Enerji Tesislerinden çevreye salınan buhar ve akışkanların çevredeki tüm zeytinlik ve tarım arazilerine telafisi mümkün olmayan çok ciddi zararlar vereceği bilinmesine rağmen geçim kaynağı tamamen zeytincilik olan, kilometrelerce çevresi zeytinliklerle çevrili olan bir bölgeye Jeotermal Enerji Santrali yapmak ve yapılmasına göz yummak hiçbir mantığa sığmaz! Dünyanın en kaliteli zeytin ve zeytinyağlarının üretildiği bölgemizde biz zeytinliklerimizi korumak adına mücadelemize devam edeceğiz. Aldığımız ödül Gülpınar’ın zeytin nöbetçilerine armağanımız olsun. Gülpınar’da, Aydın’da, Kazdağları’nda, İzmir’de, Soma’da ve nerede olursa olsun zeytinleri ve doğası için mücadele eden tüm zeytin nöbetçisi ve doğa dostlarımıza selam olsun” dedi.
“Öncelikle zeytin ağaçlarımıza iyi bakıyoruz”
2005 yılında bu yana Gülpınar zeytinleri ile organik zeytinyağı üretimi yaptıklarını dile getiren Usta; “Atalarımızdan devraldığımız zeytincilik geleneğini 2003 yılından buyana Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı köyümüz Gülpınar’daki aile işletmemizde zeytinyağına dönüştürüyoruz. Aynı zamanda 2005 yılından bu yana ‘Organik Üretim’ yapıyoruz. Kaliteli zeytinyağı üretimi için sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Öncelikle zeytin ağaçlarımıza iyi bakıyoruz. Zeytin hasadını sağlığa yararlı bileşenlerin en yüksek olduğu zamanda, erken hasat yapıyor, hasat işlemini ise zeytin ağaçlarımıza ve meyveye zarar vermeyecek şekilde hasat makineleri ile yapıyoruz. ERPA Zeytinyağı fabrikamızda sadece Gülpınar ve Babakale Köylerinden özenle topladığımız Edremit(Ayvalık) tipi zeytinleri, eşsiz tat ve nefasetini koruyarak, el değmeden sıkıyor, en uygun koşullarda depolayıp ambalajlayarak en saf haliyle tüketiciye doğrudan ulaştırıyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)