“Alamos’u nasıl kovduysak, Koza’yı da aynı şekilde kovacağız!”

Kazdağları Ekoloji Platformu tarafından İskele Meydanı’nda Atikhisar Barajı Su Havzası’nda Koza Madencilik şirketinin maden arama faaliyetine karşı çıkmak için basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasının ardından yarın gerçekleştirilecek olan Su Zirvesi'nin protesto edileceği açıklandı.

752

Kazdağları Ekoloji Platformu tarafından İskele Meydanında Koza Madencilik altın ve gümüş madeni projesine karşı çıkmak amacıyla basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasında, “Kazdağları’nın yüzde 79’u maden ruhsatları ile kaplıdır. Daha Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni ve TÜMAD’IN Lapseki Altın Madeni’ne karşı verdiğimiz yoğun mücadele devam ederken, Koza’nın yeniden ortaya çıkması Çanakkale Halkımızın sabır sınırlarını zorlamaktadır” ifadeleri kullanıldı.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “

Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın koruma alanı içerisinde, Koza Altın İşletmesi tarafından Altın-Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi açılmak isteniyor. Çanakkale il merkezine 17 km, Terziler köyüne 1,3 km, Serçiler köyüne 2,6 km mesafede bulunan proje alanı, Atikhisar Barajı’nın ise yalnızca 1,4 km. yakınında. Proje ile ilgili ikinci İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı, 16 Nisan’da, Ankara’da, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılacak ve projenin Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı verilecek.

Proje ile ilgili daha önce 2017’ye verilen ÇED Olumlu Kararı’nın iptali için Haziran 2020’de Çanakkale Belediyesi’nin desteği ile İda Dayanışma Derneği tarafından dava açılmış, şirket dava süreci devam ederken, 02.12.2020 tarihinde yeniden ÇED süreci başlatmıştı. Dava üç bilirkişi raporu sonrasında 2021 yılı sonunda kazanılmıştı. ÇED Olumlu kararının mahkeme tarafından iptal edilmesi nedeniyle, İkinci proje de Bakanlık tarafından reddedilmiştir.

Şirket ısrarlarına devam etmiş, aynı ruhsat alanında, farklı bir maden çalışma alanı belirleyerek, dava dosyasında belirtilen eksikleri de düzenleyerek, üçüncü bir dosya hazırlamış ve 18.02.2022 tarihinde yeni bir ÇED süreci başlatmıştı. 30/03/2022 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı yapılmış,19/09/2023 tarihinde birinci İDK toplantısı gerçekleştirilmişti. Bakanlık, yapılan itirazları gözeterek, şirkete ÇED Raporu revizyonu için ek süre vermişti. Şirket eksiklerini tamamlayan revize ÇED raporunu Bakanlığa sunmuştur ve 16/04/2025 tarihinde yeniden İDK toplantısı gerçekleştirilecektir. Toplantıya Çanakkale Belediye Başkanımız Muharrem Erkek, Belediye uzmanları, Çanakkale Milletvekillerimiz ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katılarak itirazlarımızı dile getirecek ve projenin iptal edilmesini isteyecekler.

Kazdağları’nın yüzde 79’u maden ruhsatları ile kaplıdır. Daha Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni ve TÜMAD’IN Lapseki Altın Madeni’ne karşı verdiğimiz yoğun mücadele devam ederken, Koza’nın yeniden ortaya çıkması Çanakkale Halkımızın sabır sınırlarını zorlamaktadır.

2019’da Atikhisar Barajı’nın hemen yakınında Altın Madeni açmak isteyen Alamosgold’a karşı Çanakkaleliler ve tüm ülke olarak verdiğimiz mücadele hafızalarımızda taptaze duruyor. Alamos’u nasıl kovduysak, Koza’yı da aynı şekilde kovacağız!

Koza Altın İşletmesi A.Ş.’ne önce kayyum atandı, sonra şirket Varlık Fonu’na devredildi. Şimdi de adı “Türk Altın İşletmeleri” oldu. Doğrudan Saray’a bağlı bir şirket haline getirildi. Şirketin ülkemizin pek çok yerinde, Bergama’da, İzmir Dikili’de (Çukuralan), İzmir Çoraklıtepe’de, Eskişehir’de (Kaymaz), Gümüşhane’de (Mastra), Kayseri’de (Himmetdede) altın madeni ocakları var. Daha dün, Balıkesir’in Karesi İlçesi’nde Turplar Altın Madeni Projesi için “ÇED Gerekli Değildir” kararı ilan edildi. Ayrıca pek çok arama ve işletme ruhsatı var.

Altın madenciliğinin yol açtığı ekolojik yıkımları Çanakkale halkı çok iyi biliyor. TÜMAD’ın, Alamos’un, Cengiz’in yüz binlerce ağacımızı gözümüzün önünde katletmesi sonucunda orman ekosistemlerimiz yok edildi. Lapseki’de cehennem çukurları açıldı. Çan’ın Kocabaş Çayı Cengiz’e tahsis edildi. Hacıbekirler Göletleri Cengiz’in emri için projelendirildi. Su toplama alanları, köylülerin içme suyu kaynakları yok edildi. Su toplayan dereler proje alanları içerisinde kaldı. Köylülerimizin geçimlik kaynağı olan tarlalarına kamulaştırma kararları ile cebren el konuldu. Meralar, Valilik kararları ile şirketlere verildi.

Artık Çanakkale halkı olarak sabrımız kalmadı! Son günlerde gençlerimizin başlattığı ve tüm ülkeyi ayağa kaldıran demokratik hak ve özgürlüklerimiz için yükselttiğimiz mücadeleyi, havamızı, suyumuzu toprağımızı, ormanlarımızı, tarlalarımızı, Kazdağları’mızı korumak için de vermemiz gerek. Nasıl 2 Nisan’da işbirlikçi şirketlerin mallarını boykot ettiysek, yağmacı, talancı, Saray destekçisi Maden Şirketlerini de boykot etmemiz ve bölgemizden kovmamız gerek!

Bu arada, yarın Kolin Otel’de Zirve’17 Çanakkale Su Zirvesi gerçekleştirilecektir. Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ, DSİ, İl Tarım ve Müdürlüğü gibi kamu kurumlarının organize ettiği, ÇASİAD, Teknopark, Gemar gibi kurumların da içinde yer aldığı bu önemli zirveden, Çanakkale’nin su varlıklarının korunması ve su varlıklarımıza yönelik altın madenciliği gibi tehditlerin ortaya konulmasını beklerken, ne yazık ki, son günlerde Zirve’nin web sitesinde sponsorlara TÜMAD, TÜPRAG gibi altın şirketleri ve OREKS gibi kurşun şirket de eklenmiştir. Programda şirketlere plaket takdim edileceği de yazılıdır. Bu durum oldukça düşündürücü ve endişe vericidir. Suyumuzu korumak, sulara el koyan, kirleten maden şirketlerine mi kalmıştır? Bunca kamu kurumu, maden şirketlerinin kirli parası olmadan bir zirveyi kendi maddi olanaklarla gerçekleştiremez miydi? Kazdağları Ekoloji Platformu olarak bu durumu protesto ediyoruz.

Tüm Çanakkale Halkı’nı suyuna sahip çıkmaya emek ve demokrasi örgütlerimizi köylülerimizle birlikte mücadeleye, Koza’yı Serçiler-Terziler’den göndermeye çağırıyoruz.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş