"Alamos Gold neden hala Kirazlı'yı işgal etmektedir?"

2315

 Çanakkale’nin tek içme ve su kaynağı Atikhisar Su Havzası’nda Kanadalı altıncı şirket ve yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş. tarafından yapılmak istenen siyanürlü madene karşı başlatılan nöbet direnişi 177 günü aşkın süredir devam ediyor. Kirazlı Balaban mevkiinde nöbetlerini sürdüren direnişçiler, her Cumartesi Günü Çanakkale merkez İskele Kordon’da düzenledikleri zincir eylemine 18 Ocak Cumartesi günü saat 15:00’da devam ettiler. Soğuk havaya rağmen katılımın yoğun olduğu eylemin ardından İskele Meydanı’nda açıklama yapan direnişçiler, altıncı şirket Kirazlı’yı terk etmediği sürece nöbetin devam edeceğini belirterek; “Çanakkale halkı bu talan projesine karşı iken Alamos Gold neden hala Kirazlı’yı işgal etmektedir?” sorusunu yönelttiler. İnsanların geleceği yok sayılarak ‘ÇED gerekli değildir’ raporlarının verilmeye devam ettiğini ifade eden direnişçiler, “Çanakkale’mizin gözbebeği Assos’ta Büyükuzun Köyü’ne sadece 1 km. mesafede Jeotermal Arama Projesi için ÇED gerekli değildir’ kararı verilmiştir. Soruyoruz ‘yaşam sizin için bu kadar değersiz midir?” dediler. Direnişçiler rantçı şirketler gidene kadar direnişlerinin devam edeceğinin altını çizdiler. 

Çanakkale merkezde her Cumartesi günü zincir eylemini sürdüren direnişçiler yaptıkları açıklamada;  “Ruhsatsız olan Alamos Gold ve yerli iştirakçisi Doğu Biga Kirazlı’yı terk etmediği sürece nöbetimize devam edeceğiz. Dünyamız iklim krizi ile boğuşurken, evimiz yanarken, bir damla suya muhtaç kalacağımız günler yakınken, Çanakkale halkı bu talan projesine karşı iken Alamos Gold neden hala Kirazlı’yı işgal etmektedir? Aynı şekilde yörede yaşayan halkın rızası alınmadan sağlığı ve geleceği hiçe sayılarak, yeni talan projelerinin önü açılmaktadır. Lapseki Çataltepe Köyü’nde planlanan çinko kurşun, bakır madeni projesi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmiştir. Aynı şekilde Çanakkale’mizin gözbebeği Asos’ta Büyükuzun Köyü’ne sadece 1 km. mesafede Jeotermal Arama Projesi için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilmiştir. Soruyoruz ‘yaşam sizin için bu kadar değersiz midir?’ Sadece şirketlerin çıkarı gözetilerek, yöre halkının yaşamları hiçe sayılarak kararlar verilmektedir. Yine Kanal İstanbul projesi ÇED raporu 10 binlerce vatandaşın itirazı yok sayılarak onaylanmıştır. Ama tüm bu haksızlıklara rağmen biz yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Rant uğruna gözü dönmüş şirketler gidene kadar, ‘ormanlarımızı, derelerimizi, köylerimizi, denizlerimizi…’ terk etmeyeceğiz” dediler.
(Eren Aşnaz/Seçkin Sağlam)
Paylaş