AKP’li vekiller üniversite talebesi gibi!

Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, dün makamında düzenlediği basın toplantısı ile yine ilginç açıklamalara imza attı. Mutan, AKP’li vekillerin yatırımların arkasında durmadıklarını ifade ederek, söz verdikleri bazı yatırımların neden başlamadığını da sordu. Mutan, basın toplantısına, 14 Mart Sağlık Haftası’nı kutlayarak başladı. “Bugün 14 Mart Sağlık Haftası” diyen Mutan, “Eskiden Tıp Bayramı olarak kutlanan bu süreçte tüm sağlık çalışanlarına düşürüldükleri bu kötü zeminden, bir an önce kurtulma azmi ve mücadele enerjisinin yüklenmesi adına bugünü kutluyordum, bu haftaya kutluyorum. Beraberinde 18 Mart Deniz Zaferimizi kutluyorum” dedi.

 

Kepez’e yapılması planlanan huzurevinin akıbeti ile ilgili açıklamada bulunan Mutan, konuyu bundan sonra her ay gündeme taşıyacağını ifade etti. “Yaklaşık üç yıldır bir huzurevimiz konumuz var” Diyen Mutan, “Çanakkale’ye ait bir huzurevi, Kepez’de inşa edilecek. Önceki gün Kadın ve Aileden Sorumlu İl Müdür Ersin Fırat ile görüştüm ve topun İl Özel İdaresi yatırım şubesinde olduğunu öğrendim. Faruk Bey ile görüştüm. Hala, projenin ihale aşamasında olduğu söyleniyor. Yani yapım aşamasında değil, inatla söylüyorum; üç yıl önce altı trilyon olan kaynak indi dört trilyona. Bu çalışma kağnı hızıyla giderse, zannediyorum bu para değer olarak bu para kendini sıfırladığında kazma vurmaya kalkacağız. Ama kazmanın sapını dahi alamayacak bir paraya düşebilir. Çanakkale’nin hakkı olan bu yatırımın bir an önce başlamasını istiyorum. Faruk Bey`in ağzıyla konuşuyorum; bu yıl itibariyle proje ihalesinin bitip, yapım ihalesinin yapılacağını, inşallah kazma vururuz dediğini söyleyeyim. Ben de inşallah kazma vurursunuz dedim. Bu konuyla ilgili kamuoyunun ilgisini gündemde tutmak hem de bu işini takipçisi olmak adına söylüyorum. Bundan sonra her ay toplantılarımda gündeme taşıyacağımın altını çiziyorum” dedi.

“500 yataklı hastanesiyle alakalı geçen hafta kurum ilgililerinin açıklamalarını takip ettik” diyen Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, “Yine sayın AKP’li milletvekili Kaşdemir’in özellikle genel bir değerlendirme üzerinden gittiği başlıklardan biri de 500 yataklı devlet hastanesiydi. Bu işin biraz uzadığını, kendilerini de itiraf ettiğini, ama tabi Çanakkale’de siyasette çok kolay olunca daha da uzayabileceği hissine kapıldığımı da belirtmek isterim. İşin takipçisi olmak zorunda olanlar, sevgili Kaşdemir başta olmak üzere, hükümetin vekilleri, Çanakkale’ye olan bu yatırımları takip etmekle yükümlüler. İşte uzadı. Neden uzadı? Nerede olduğunu ben de biliyorum. TOKİ’de ihale bölümüne kadar gittiğini, yaklaşık üç ay önce ben Çanakkale kamuoyu ile paylaştım. Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Kenan Eliuz, bu konuda açıklamada bulundu ve bilgilendirme yaptı. Biz bilgilendirme değil, biz devlet hastanesinin, yeri de satın alınmış olan devlet hastanesinin, hiç bir bahane üretilmeden siyasiler tarafından bir an önce yatırıma dönüştürülmesi ve hayatta bir karşılığı olması noktasında adım adım atmalarını istiyoruz. Yani devlet hastanesine de bir kazma vuralım artık. Sayın Kaşdemir’in bahsettiği bilgiler bizde var. siyaset yapmak, bir şeyleri biliyorum havasında basına açıklamalar yapmaksa, biz onları zaten yaptık. Ama bu işin yükümlülüğü noktasında bir an önce, devlet hastanesinin, neden dört aydır ihale aşamasında bekletilmesinin sebeplerini merak ediyoruz. Bilmiyorum değil, bilmek zorundasınız, sebeplerini izah etmek zorundasınız” dedi.

Mutan’ın dünkü açıklamaların en ilginç yeri ise AKP’li vekilleri üniversite öğrencisine benzetmesiydi. Mutan, “Evet, sevgili Kaşdemir demiş ki, ‘Çanakkale’de siyaset yapmak kolay’ bir gazetede bunu manşete taşımış. Arkadaşlar zaten Çanakkale’de siyaset özellikle 2002 AKP hükümeti ile birlikte, çok kolaylaştı. Sağ olsunlar sevgili vekillerimiz sanki Ankara’da üniversite okur gibi, ben de okudum 78’de gitmiştim Ankara’ya sonra Eskişehir’e geldim yatay geçişle oradan mezun oldum. Biz gelirdik Çanakkale’ye, çamaşırlarımız olurdu, yıkanırdı geri giderdik. Şimdi sayın vekillerimiz Ankara’da üniversite talebesi, oraya gidiyorlar, sonra dönüp geliyorlar, Çanakkale’de ne oluyor? Hesabıyla açıklamalar yapıyorlar” dedi.

“Troia Müzesi ile ilgili de açıklama yapıldı” diyen Mutan, söylenenlerin arkasında durulması gerektiğini de ifade ederek, “Troia Müzesi İki-üç ay uzamış. Peki, Kalekule ne oldu? Bakın şimdi seçim geliyor, yarın dersiniz ki boğaz köprüsü yapacağız, ne oldu? Arkadaşlar kamuoyu belleği, o kadar zayıf değil, siyasetin belleği de zayıf değil. Bir şeyler söylüyorsanız arkasında duracaksınız. Geçen gün sağ olsun sayın Çevre Bakanı geldi. 630 milyonluk yatırımdan bahsetti. Allah için bir söyleyin neredeymiş bu yatırımlar. Biz de bilelim. Çevre ve Su İşleri Bakanımız geldi ama Kepez’de bir su var, Kepez Çayı, ıslahı programa alınmış, bekliyoruz ne zaman ne olacak diye. Balıkçıların sandalları yapıştı kumlara. Bırakın programa almayı, ıslah etmeyi, temizleme konusunda bile acz içindesiniz. Bakın biraz önce ifade ettim, devletin bütün kurum ve kuruluşları, kendi görevlerini yapacaklar, şu anda yapmamaktadırlar onun da altını çizmek istiyorum” dedi.

Firuze’yi unutmadı

Mutan, ayrıca açıklamalarında kendisi ile ilgili bir yerel gazetede yorumlar yapan müstear yazarlardan Firuze Ateş’e de değindi. Mutan, “Bir noktaya daha geleceğim. Çanakkale’de sevgili ateşli Firuze ağabeyimiz var. Geçenlerde bana dokundurmuş, dokundururken de birilerinin avukatlığına soyunmuş. Şimdi bu köşe yazarının, üniversitede öğretim görevlisi olduğu söyleniyor, demiş ki, (Mutan`ın bakın gündemine, Adnan Öncü’nün saçını boyatacak parayı nereden bulduğunu falan, Allah’ım bakar mısın şu Mutan’ın gündemine?) Şimdi hanım efendi daha önce de bir yazı yazdı; ‘Almış eline kazmayı, yat limanını buraya yapın’ diyor. Şimdi Firuze ağabeyin yaşını bilmiyorum ama soy ismi gibi ateşliyse kazma bu ülkede yatırımın bir sembolüdür. Onu bilmesinde fayda var. biz huzurevine, hastaneye, hadi bakalım kazma vurun derken bu günün gelinen teknolojisiyle hadi kepçe vurun anlamında değil. Çok ateşli kimlerin avukatlığına soyunduğunu da bilmiyorum. Ama böyle kadın silüetinin dışında konuyu daha samimi bir ortama taşırsa, kazmanın ne olduğunu da öğrenirse, Adnan Bey`le alakalı, zannediyorum kendisi de bu sirkte yer alıyor. Benimle polemik yapmak istiyorsa, canlı yayın yapan yerel televizyon kanalları var. Çıkarız çatır çatır polemik yaparız. Ben köşe yazısı falan yazmıyorum. Ben bir yerel yöneticiyim işimi yapmaya çalışıyorum” dedi.

 

Mutan, Tıp Fakültesi’ne saldırdığı iddialarına da cevap vererek, “Yeri gelmişken, cambaza bak cambaza siyasetini götürenler, kantinciler bak size sesleniyorum buradan. Arabacılar, faytoncular demiyorum, size sesleniyorum. Kaç arabanız, neredeydi, ne oldu? Bir izah edin. Gemicikçiler, size de sesleneyim yani. Hangi hatlar verildi, nereye kaydırılıyor gemileriniz onları da bilelim. Çok ufak gibi gözüküyor ama yapılan her binanın altına kantin konduranlar. En son ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki ek binadaki elektrik odasını kantine dönüştürüp daha sonra kapatanlar. Neden kapattıklarını kamuoyu ile paylaşmalılar. Tıp Fakültesi’ne saldırı maldırı yok. Tıp Fakültesi binası benim il müdürlüğüm dönemimde kazma ile temeli atılmış bir binadır. Yanına yapılan o ek binanın plan tadilatı bu meclisten geçmiştir. Projelerinde benim imzam vardır” dedi.

“İstiyoruz kardeşim, huzurevi de istiyoruz, hastaneyi de istiyoruz” diyen Mutan, “Ben değil Çanakkale halkı istiyor. Ama beceriksiz, yeteneksiz ve kapasitesiz bir aklın ortaya çıkaracağı ürünler değil bunlar. Kamuoyuna sesleniyorum, bu süreçteki algılarınızı diri tutun uyanık tutun. Yatırımlar konusunda siyasileri sorgulayın diyorum. Tabi Çanakkale’de siyaset yapmak kolay. Bir de Ömer Faruk konuşmasa çok daha kolay olacak gibi geliyor. Sayın Kaşdemir, hastane öyle oldu, Troia Müzesi böyle oldu, huzurevi şöyle oldu değil. Bire bir elinizi taşın altına koyun ve yatırımları Çanakkale`ye taşıyın. O yatırımları buraya taşımak sizin göreviniz. Bu halk iradesiyle sizi oraya yolladı ve hükümet yaptı. Yürütmedesiniz yatırımlar siz de bunları yapacaksınız arkadaşlar. Biz de bu işin takipçisi olacağız. Doğru dürüst yapılmasında takipçisi olacağız” dedi.