“Aile değil kadınız, köle değil emekçiyiz, eşitlikten vazgeçmeyeceğiz!”

Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu, 8 Mart Kadınlar Günü için yürüyüş düzenleyecek. Yürüyüşe destek olması ve vatandaşların haberdar olması adına Çanakkale Cuma Pazarı’nda stant açarak vatandaşları 8 Mart’ta düzenleyecekleri yürüyüşe çağırdı. Yürüyüş için, 8 Mart günü Eski Salı Pazarı’nda toplanılacak. Saat 16.00’da İskele Meydanı’nda yürüyüş düzenlenecek. Cuma Pazarı’nda bugün gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

“Kadınlar bugüne kadar ne kazandıysa mücadele ederek kazandı”

İklimin ve yaşadığımız koşulların soğukluğuna karşı; umudu yeşerterek, dayanışmayı güçlendirerek gidiyoruz 8 Mart’a. 8 Mart’ın tarihinden bir kez daha öğreniyoruz ki, kadınlar bugüne kadar ne kazandıysa mücadele ederek kazandı.

“Eğitimde baştan aşağı kadını yok sayan müfredatla karşı karşıyayız”

Eşitlik kavramını her yerden silmek isteyen siyasal iktidar kendi bekası için kadınların hayatlarına ve haklarına yönelik her gün yeni bir saldırıyla karşımıza çıkıyor. Kadınları şiddete karşı koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. Eğitimde baştan aşağı kadını yok sayan müfredatla karşı karşıyayız. Bir taraftan üç çocuk çağrıları yapılıp kadınlar ev içi işlere hapsedilmeye çalışılırken diğer taraftan yoksulluk en çok da kadın yoksulluğu almış başını gidiyor. Bizleri parça başı, esnek, güvencesiz işlerde çalışmaya mecbur bırakanlar ekonomik krizin faturasını da bize ödetmeye çalışıyorlar. İşte tüm bunların üzerine şimdi de ‘aile yılı’ ilan ettiler.

“Ailenin bütün hizmetleri kadınlara yüklenmeye devam edecek”

Aslında ‘ailenin korunması’ sözünün geçtiği her yerde gerçekte amacın emekçilerin, kadınların ya da çocukların hayatının korunması olmadığını yaşadıklarımızdan biliyoruz. Çocuğuna okul pantolonu alamayan baba intihar edebilir, anne fön makinesinin kordonuyla kendini asabilir, kadınlar şiddete, istismara tecavüze uğrayabilir, çocuklar MESEM’lerde iş cinayetlerinde hayatını kaybedebilir. İşte bu sahte ‘aile’ söylemlerinin tamamının arkasında milyonların hayatına rağmen, tek korunmak istenen sömürü düzenidir. Bu yılın programı da belli ki krizin faturası bir yandan emekçilere kesilirken diğer yandan ‘ailenin’ bütün hizmetleri kadınlara yüklenmeye devam edecek.

“Mücadelemize devam edeceğiz”

Bu sebeple bu yıl ‘aile değil kadınız, köle değil emekçiyiz, eşitlikten vazgeçmeyeceğiz’ diyerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde alanlarda olacağız. Her gün kadın cinayetleri haberleri ile sarsılıyoruz. Kadın cinayetlerini önleyici tedbirler almak yerine katillere ödül gibi cezalar veriliyor, iyi hal, haksız tahrik indirimleri uygulanıyor. Bizler kadın cinayetlerine karşı yasta değil isyandayız, bir kız kardeşimizi daha kaybetmemek için mücadelemize devam edeceğiz.

“Sesimizi birleştirelim istiyoruz”

Evde, işte, sokakta, hayatın her alanında can korkusuyla yaşamaya, şiddete, mobbinge, tacize baskıya, yoksulluğa, eşitsizliğin derinleştirilmesine, medeni haklarımıza yönelik saldırılara, gençlerin, çocukların hayatlarının karartılmasına karşı sesimizi birleştirelim istiyoruz.

Eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam, güvenceli iş güvenli gelecek, laik, demokratik, barışın hakim olduğu bir yaşam için, haklarımız ve hayatlarımız için bütün kadınları 8 Mart’ta alanlarda birlikte olmaya çağırıyoruz.