Çanakkale`de Barbaros Mahallesi Şekerpınar Mevkii`nde Piri Reis Cami arkasında bulunan Hüseyin Akif Terzioğlu Vakfı`na ait arazideki ağaçların Haziran ayında bir anda katledilmesi çevredeki vatandaşların tepkisine neden olmuş ve bu olay da gazetemiz sayfalarında yer almıştı. Çok sayıda ağacın bir anda kesilmesi nedeni ile araştırma yapan yöre sakinlerinin bölgede yurt yapılacağını öğrendikleri ifade ederek, "Yurt için o kadar ağacı katletmeye değer miydi?" gibi sorular sorarak, Terzioğlu Vakfı`nı eleştirmiş ve tepki göstermişlerdi. Ağaçların kökünden sökülmediği, gövdesinin toprak ile birleştiği kısmından kırılarak kesildiği, daha sonra da odun motoru ile küçük parçalara ayrıldığı görülmüş, ağaçların sökülerek başka bir yere dikilmesi, sökülmeden ağaçlara uygun projelendirme yapılması gibi seçeneklerin neden düşünülmediği yönünde sorular sorulmuştu.
"Öğrenci yurdu yapılıyor"
Bölgede kesilen ağaçlar kaldırıldı, temel kazısı çalışmaları başladı ve yurt binası inşaatı devam ediyor. Olan ağaçlara oldu, onlarca ağacın yerine 900 yataklı bir öğrenci yurdu yapılıyor. Öğrenci yurdu yapılıyor ama nasıl bir yurt olacak, hangi özellikleri olacak onlar bile daha belli değil! Belliyse bile vakıf yönetimi 3 ay önce olduğu gibi halen susmayı bir açıklama yapmamayı tercih ediyor.
Vakıf şirket kurmuş!
Hüseyin Akif Terzioğlu Şevkat Yuvası Vakfı bünyesinde kurulan bir şirket ile bu yurt inşaatının yapıldığı öğrenildi. Vakıfın kendi kurduğu şirket ile inşa edeceği öğrenci yurdunun yönetimini kendi bünyesinde gerçekleştireceği iddia ediliyor. Tüm haberlerimize rağmen konuyla ilgili olarak açıklama yapmayan, bilgi vermeyen vakıf yönetimi ve idarecilerinin bu durumu neden gizlemeye çalıştıkları, neden konunun kapatılması için susmayı tercih ettikleri ise halen anlaşılamadı. Vakıf yönetiminin, "Evet ben şirket kurdum, burayı kendim işleteceğim. Ağaçları da kestik" açıklaması yapmamasının arkasında ne olduğu da kafalarda soru işareti bırakırken, kurduğu özel şirket ile ticari hayata giriş yapan Hüseyin Akif Terzioğlu Şevkat Yuvası Vakfı`nın tamamen ticarete dönük bir faaliyet içinde olacağı kaygısı da kamuoyunda şimdiden tartışılmaya başlandı.
Çeşmedeki ince mesaj da anlaşılamadı
Hüseyin Akif Terzioğlu`na ait arsada bulunan bir çeşme, Haziran ayında ağaçlar ilk kesildiği zaman dikkat çekmişti. Çeşmedeki 24 Ağustos 2000 tarihli dönemin Çanakkale Valisi Ekrem Özsoy, imzalı yazıda, “Vakfımızın kurucusu merhum Hüseyin Akif Terzioğlu`nun yaşamının son yıllarını geçirdiği çiftlik evi ve bahçesi, onun anılarını yaşatmak, hayırlarından yararlanan insanların, vefa sevgi ve şükran duygularını, huzur içinde ifade etmelerini sağlamak amacıyla park olarak düzenlenmiştir. Onu sevenler bu parkı korumalı, güzelleştirmeli ve asla bir ticaret hane haline getirilmesine izin vermemelidir” şeklindeki ifadeler ironik bir şekilde sanki bugünü anlatıyordu.
Vakıf yönetimi neden susuyor
Gazetemizin 3 Haziran tarihli ağaçlar katledildiği yönündeki haberinin ardından bir süre sonra Terzioğlu Vakfı`ndan bir açıklama yapılmasını bekledik. Hüseyin Akif Terzioğlu Şevkat Yuvası Vakfı Genel Sekreteri Köksal Ustabaş o dönem, "Bu konuyla ilgili önümüzdeki günlerde valilik kanalı aracılığı ile açıklama yapılacaktır" demiş, ancak konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştı. 12 Haziran tarihli gazetemizde ise "Kesilen ağaçların esrarı sürüyor" diyerek vakıf yönetiminin ve idarecilerinin sessiz kaldığının altını çizmiştik.
"Büyüklerin işine karışmıyoruz"
Ağaçları tamamen kesilen, dönemin Çanakkale Valisi Ekrem Özsoy`un ince mesajlarla dolu çeşme kitabesini de ortadan kaldıran çalışmalarla ilgili Hüseyin Akif Terzioğlu Şevkat Yuvası Vakfı Genel Sekreteri Köksal Ustabaş`ı tekrar arayarak çalışmaları sormaya çalıştık. Ancak Ustabaş, "O konuyla ilgili ilerleyen zamanlarda valilikten açıklama yapılacak" diyerek topu yine valiliğe attı. "O dönem de böyle demiştiniz ancak hiçbir açıklama yapılmadı" şeklindeki soru üzerine ise, "Büyüklerin işine karışmıyoruz, onların takdirinde" diyerek konuyu yine geçiştirmeyi tercih etti. Vakfın bu kadar suskun kalmasının arkasında ne olduğu, vakıf yönetiminin ve idarecilerinin konuyla ilgili olarak bilgi vermekten imtina etmeleri doğal olarak kamuoyunda merak konusu oldu.