91. yıl ve Ermenek

Cumhuriyetin 91. yılında Ermenek’te yaşanan maden cinayeti cumhuriyetimizin içinde bulunduğu durumu net olarak ortaya koymaktadır.
Soma’da kaybettiğimiz 301 madencinin acısını hala yaşıyorken, bir katliam olan bu olayın üzeri örtülmüş, sorumluları gizlenmiştir.
Maden ocaklarındaki emekçilerin güvenliği için hiç bir önlem alınmamış,18 madencinin büyük ihmaller sonucunda madende mahsur kalması; ülkedeki vahşi sömürü çarklarının acımasızca döndürüldüğünün göstergesidir.
Siyasal irade bu sömürü çarklarının yağcılığını yapmaktadır.
91 yıl sonrasında geldiğimiz noktadaki tablo işte budur.
Hiçbir denetimin yapılmadığı, herhangi bir önlemin alınmadığı, emekçilerin canlarının yok sayıldığı bu koşullar ülkemizin en can alıcı sorunu olarak varlığını sürdürmektedir.

563
Ermenek’te yaşanan bir katliamdır.
İşçileri daha çok sömürmek daha çok kar elde etmek adına 18 maden işçisi, göz göre göre ölüme terk edilmiştir.
Masraf olacak diye sondaj yapamadan, daha evvel 2 kez aynı olayın yaşanmasına rağmen her hangi bir önlem almadan üretimi sürdürmek bir cinayettir.
Siyasal irade bu cinayetin ortağıdır.
Bu kadar açık olarak yapılan ihmaller için artık söylenecek bir şey kalmamıştır.
Bu sistem emekçiler için tam bir cehennemdir.
Siyasal irade bu sistemin sürdürülmesi için her türlü tezgahı kurgulamaktadır.
Kurulmuş olan sözde bazı işçi sendikaları bu çarkın parçası olmuşlar,bu katliamı görmezden gelerek, emekçilerin tepkilerini bastırmak noktasında sorumluluk üstlenmişlerdir.
Ermenek’te ölüme terk elden  maden işçilerini, yine en iyi anlayan sınıf kardeşleri olmuş; Soma’da sürdükleri mücadeleyi Ermenek’teki katliama karşı bir tepkiye dönüştürerek, Ankara rotalarını Ermenek’e çevirerek dayanışma örneği sergilemişlerdir.
Bu rotada bir başka sistem gerçeği ortaya çıktı; Somalı işçilerin Ermenek’e gidişleri polis tarafından engellendi.
Vahşi sömürüye karşı duran, emek dostlarının tepkileri, yurdun muhtelif yerlerinde polis şiddeti ile karşılandı.
Kapitalist sistemin sömürü mekanizmasını emekçiler her geçen gün daha iyi tanıyorlar.
Sömürü düzenine karşı bizzat sınıfın içinde bulunduğu mücadele sistemin temsilcilerini önemli ölçüde rahatsız etmeye başladı.
Sömürü çarklarını  döndürebilmek için önlem üstüne  önlem alıyorlar, kurumlarını güçlendiriyorlar, yandaşlar  vasıtasıyla kadrolaşıyorlar, yeni yasalar ile baskı şiddet ve sömürünün dozunu artırıyorlar.
Cumhuriyetin 91. yılına böylesi koşullarda girdik.
Ermenek’te yaşanan katliam sonrasında,  kutlamaların iptal edilmesi tamamen göstermeliktir.
Diğer bir durum da, Ermenek’te yaşanan katliamı görmezden gelerek sözde cumhuriyet kutlaması yapanların sistemin can simidi olmaları halidir.
Bugün yüreği Ermenek’te mahsur kalan işçiler için atmayan, bu katliama tepki göstermeyenlerin insanlığından şüphe duyuyorum.
Göstermelik olarak karşıymış gibi duranların da daha tehlikeli bir rol oynadıklarını ayrıca belirtmek isterim.
Bu vahşi sömürü düzeni ömrünü tamamlamıştır.
Çeşitli tertiplerle, provokasyonlarla sürdürülmeye çalışılmaktadır.
Yaşama bu pencereden bakıp olayları bu gözle analiz etmeliyiz.
Herkes safını bilecek, aynılar aynı yerde olacak ve emek kazanacak.
 
Paylaş