“Yeter artık! 4/C köleliği kaldırılsın”

BES Çanakkale Şube Başkanı Salih Ersoy, 4/C statüsünde çalıştırılan emekçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının olumsuz yönde etkilendiğini ve nefes alamayacak hale getirildiğini belirterek; “4/C’lilerin bu koşullara tahammülü kalmamıştır” dedi.

703
AKP hükümetine tepki gösteren BES Çanakkale Şube Başkanı Salih Ersoy, 4/C köleliğinin kaldırılması gerektiğini belirterek; “İktidara geldiği günden bu yana “esnek ve kuralsız; güvencesiz ve ucuz emek” şiarıyla hareket eden AKP, yeni bir çığır açarak 657 Sayılı Yasanın 4. Maddesinin C fıkrasını(4/C) kalıcı bir istihdam biçimi haline getirmeyi başardı. Daha önce sadece TÜİK ve TBMM gibi az sayıda kamu kurumunda geçici işlerde uygulanan bu kölelik biçimi, TÜİK ve TBMM’de kalıcı hale getirilmiş, 2003 yılından itibaren özelleştirilen kurumlardan tasfiye edilen işçilerin Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlarda istihdam edilmeye başlanmasıyla birlikte yaygınlaştırılmıştır. Bugün kamuda yaklaşık 30 bin kişi 4/C statüsünde istihdam edilmektedir. Her seçim döneminde ve Toplu Sözleşme döneminde gerek Hükümet gerekse yandaş Memur-Sen tarafından “kadroya geçirilme” vaadiyle umutları kullanılan 4/C’lilerin yaşam ve çalışma koşulları, tahammül sınırlarını çoktan aşmış durumdadır. En son çıkarılan torba yasada “4/C’lilere müjde” diye sunulan "Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir."ÊDüzenlemesinin halen çalışan 4/C’ler açısından bir anlam ifade etmemesine rağmen “4/C’lilere iş güvencesi geliyor” yaygarası kopartılması ise tam bir aymazlıktır. 11 ay 28 gün sözleşme süreleri olan 4/C’liler açısından yine kaygı ve endişe dolu günler olarak yaşanmaktadır. 4/C’lilerin çalışma koşullarını belirleyen sözleşme niteliği taşıyan Bakanlar Kurulu Kararının halen yayımlanmamış olması sözleşmelerin yenilenmemesi endişesini artırmaktadır. Anayasanın emredici hükümleri olmasına karşın devletin süreklilik arz eden işlerini yapan 4/C’li emekçilerin, Devlet ve Hükümet eliyle sözleşme süresi, bir yıldan 3 gün az yapılarak hileyle kölelik koşullarında güvencesiz çalıştırılmaktadır” dedi.
“4/C’lilerin bu koşullara tahammülü kalmamıştır”
“Güvencesiz koşullarda çalıştırılan 4/C’lilerin sorunları elbette bununla sınırlı değildir” diyen Ersoy; “4/C statüsüne göre çalıştırılan emekçiler; halen açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırılmaktadır. Benzer işler yapılmasına rağmen diğer kamu çalışanlarının almış olduğu ek ödemeler son zamanlarda mahkeme kararları olmasına karşın 4/C’lilere ödenmemektedir. Yıllık ücretli izinler çalışmaya bağlı olarak hak edildiğinden izinler toplu verilmemekte, performans nedeniyle izinler kullandırılmamakta, bir sonraki yıla devredilmediğinden çoğu zaman yanmaktadır. Yemek, servis, fazla çalışma ücreti gibi temel sosyal ücretler ödenmemekte, fazla çalışma ücreti olmamasına rağmen fazla çalıştırılmakta, angaryaya tabi tutulmaktadırlar. TÜİK’te, Performans sistemi ve birimler arasındaki rekabetçi anlayış çalışanlar üzerindeki baskıyı artırmakta; mobbing uygulamalarını artırmaktadır. TÜİK’te çoğu saha çalışmasına çıkan 4/C’liler kurumun işleriyle ilgili olarak kendi telefonlarını ve bilgisayarlarını kullanmakta, yurttaşlarla yaşanan sıkıntılarda çalışanlara sahip çıkılmamaktadır. TÜİK’te, performans uygulamasında işin niteliğinden ziyade sayısına bakılmakta, çalışanlar çok iş yapmaya zorlanmakta, iş bitiminde yapılan kontrollerde ise işin “kalitesi” sorgulanarak işten atmak için dayanağa dönüştürülmektedir. Ankara Bölge Müdürlüğünde 17 4/C’li emekçinin bu nedenle işine son verilmiştir. Tüm bu koşullar, 4/C statüsünde çalıştırılan emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarını olumsuz yönde etkilemekte, nefes alamayacak hale getirmektedir. 4/C’lilerin bu koşullara tahammülü kalmamıştır. Başta güvenceli çalışma hakkı olmak üzere, insanca yaşayacak ücret, ek ödemelerin ödenmesi, servis, yemek, fazla çalışma ücreti ödemelerinin yapılması, performans sisteminin kaldırılması, mobbing uygulamalarına son verilmesi, yıllık ücretli izin haklarının kullandırılması ve angaryanın yasaklanması talepleri bir an önce dikkate alınarak adım atılmalıdır” diye konuştu.
Paylaş