Çanakkale Devlet Hastanesi bünyesinde Ruh Sağlığı Eylem Planı çerçevesinde açılan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi`nin işleyişi ile ilgili olarak gazetemize açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Özlem Öztürk Şahin “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ruh sağlığı hizmetlerinin daha çağdaş, kapalı servislerinde ruh sağlığı hastanelerinde yürütülmesindense, hastaların toplum içinde aileleriyle ve bulunduğu bölgede kalmasıydı. İlimizde Haziran 2012 de açılan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, Ocak 2013`te Sağlık Bakanlığı tarafından tescillendi” dedi.
Ajans destekli serada ürün yetiştiriyorlar
“Amacımız kronik ruhsal hastalığı olanların tedavisi, rehabilitasyonudur” diyen Şahin, “Merkezimizde hastalara verilen psikiyatrik muayene ve tedavi hizmetleri dışında hastalara ve ailelerine bireysel ve aile danışmanlığı, psikoeğitim ve grup terapisi çalışmaları sürdürülmektedir. Ayrıca tıbbi hizmetlerin dışında sosyal becerilerini ve iş becerilerini arttırmaları için çeşitli atölyeler sürdürülmektedir. Merkezde psikiyatri uzmanı, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve hemşireler çalışmaktadır. Merkez çalışanlarının özverisiyle merkez ihtiyaçlarını finanse etmek için Güney Marmara Kalkınma Ajansına sunulan `yaşam boyu ruh sağlığı için el ele` adlı proje kabul görmüş ve bu projeden elde edilen finansal destekle merkezde açılan atölyelerin ihtiyaçları karşılanmış ve ayrıca bir de servis aracı alınmıştır. Her sabah evlerinden servisle alınan hastalar akşam evlerine bırakılmaktadır. Hastalar kendi pişirdikleri yemekleri yemekte, sağlıklı beslenmeyi ve yemek pişirmeyi öğrendikleri bir atölyede ayrıca zevkli zaman geçirmekteler. Merkezde GMKA projesinden alınan destekle kurulan serada kendi yetiştirdikleri sebzeleri kendileri toplayıp mutfakta yemeğe dönüştürüyorlar” ifadelerini kullandı.
Hastalardaki değişiklikler
“Kronik ruhsal hastalıklar tedavi edilmediklerinde yaşam kalitesini kişilerarası ilişkileri iş yaşamını aile yaşamını olumsuz etkilerler” diyen Şahin, “Bu hastalıkların bir özelliği de toplumda dışlanmanın ve damgalamanın getirdiği korkularla tedaviyi reddetmektir. Oysa günümüzde bu hastalıklar tedavi edilebilir hastalıklardır. Amacımız, bu reddini önlemek ve tedavi edilmediklerinde yaşayacakları kayıpları önlemektir. Hastalığın ilk tanısı konduğunda erken tedavi ile ve tedavi kesintisiz sürdürülürse yaşam zorlukları oldukça aşağı çekilmektedir. Biz hastanemiz psikiyatri servisinde ya da polikliniğinde yeni tanı almış hastaları merkeze yönlendirerek daha ilk aşamada ilaç tedavisi yanısıra bireysel terapilerini, aile destek programlarını almalarını sağlayarak bilinçlendirdiğimiz hastaların hastalıktan etkilenmişliklerini en az düzeye çekmeye çalışıyoruz. Bunlar genellikle kendisi başvuran hastalarımız oluyor. Bir de hastalığın orta ya da ileri evrelerinde olan ve yaşam kaliteleri kişilerarası ilişkileri iş yaşamı aile yaşamı olumsuz etkilenmiş bir de hastalığın yol açtığı dikkat bellek problemleri nedeniyle günlük yaşamını dahi sürdüremeyen hastalar var. Bunları her gün servisle merkeze getiriyor ya da gerekirse ev ziyaretlerinde bulunarak evinde izliyoruz ve kayıplarını bu rehabilite edici uğraşlarla azaltmaya çalışıyoruz. Merkez çalışanları yaptıkları bakım planı toplantılarında bireye özel ihtiyaçları belirleyerek her kişi için özel planlama yapıyor” şeklinde konuştu.
“Hastaların attığı adımlar bizi motive ediyor”
Hastaların iyileşme sürecinde attığı en küçük bir adımın bile kendilerini motive ettiğini söyleyen Şahin, “Bu hizmetler akut verilen tıbbi hizmetler gibi hemen sonuç vermediğinden oldukça sabırla bekliyoruz ve hastalarımız attığı her ufak adım bizi yenide motive ediyor. Ben psikiyatri uzmanı olarak çok daha ağır ve bu hizmeti hiç almamış olan hastaların ve ailelerinin çektikleri acı, çaresizlik duygularını hatırladığımda, şimdi bu etkilenmişliği yaşamayacağını bildiğim erken müdahale edilmiş hastalar beni hekim olarak mesleğimi iyi yapmış olduğum duygusu veriyor. Devlet Hastanesi ya da ÇOMÜ Tıp Fakültesi`nde çalışan psikiyatri uzmanlarının yönlendirdiği hastalar merkeze kabul edilmektedir” dedi.
Doktorların yaşadıkları güçlükler
“Yaşadığım en büyük güçlük temelde ikinci basamak sağlık hizmetlerini yürüten ve akut ayaktan ya da yatarak hasta bakımını sağlayan Devlet Hastanesi yöneticilerinin bütün iyi niyetlerine rağmen rehabilite edici ve uzun zamanda sonuç verici bir iş yaptığımız merkezi kaynak kullanımında geri planda görmeleri, ihtiyaçlarımızı diğer tıbbi ihtiyaçların giderilmesinden sonraya bırakmaları” diyen Şahin “Hastanemizde eleman açığı olduğundan, bazı teknik işler yavaş ilerlediğinden biz de merkez olarak biraz geri planda ihtiyaçlarımız karşılandığından istediğimiz hızla büyüyemiyoruz. Ancak Türkiye koşullarında bakıldığında bu sorunlar bütün diğer merkezlerde yaşadığı sorunlar ve biz işimizin anlaşılmamasından doğan bu sorunları hatta en az diğer illere göre en az yaşayan merkezlerden biriyiz. Bu nedenle merkezden desteğini hiç çekmeyen Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Kenan Eliuz`a çok teşekkür ediyor ve desteklerinin artarak devamını bekliyoruz” şeklinde konuştu.