“Yargıya yönelik baskıya şiddetle karşı çıkıyoruz”

Atatürkçü Düşünce Derneği Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Necmi Akyalçın, ülkeyi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

679
Operasyonun ardından gelinen süreçte AKP hükümetinin yargıya açıkça müdahele ettiğini belirten Akyalçın; “Geçtiğimiz günlerde iktidar ile cemaat arasında dershanelerin kapatılması kararı üzerine başlayan “güç” savaşı, sonrasında farklı bir boyut kazanmış ve 17 Aralık’ta bazı bakanlar, oğulları, iş adamları ve bürokratların adlarının karıştığı rüşvet skandalının patlaması sonunda, bakan çocuklarının da içinde olduğu 24 kişi tutuklanmış, sonunda 3 bakan da istifa etmek zorunda kalmıştır. Batı demokrasilerinde bakanları, bürokratları ve onların aile bireyleri böyle büyük bir yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla suçlanan bir başbakan derhal istifa eder. Ne var ki, 17 Aralık’ta İstanbul C. Savcılığınca başlatılan yolsuzluk operasyonundan bu güne yaşanan gelişmelere baktığımızda; iktidar hedefte kendisinin olduğu düşüncesiyle önce, söz konusu soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini engellemek üzere soruşturmayı yapan adli kollukta görevli emniyet müdürleri ile 400 polis memurunu görevden alıp yerlerine yeni atamalar yapmış, yetmemiş, Adli Kolluk Yönetmeliğini değiştirip Anayasa’ya aykırı olarak adli kolluğun mülki amire bilgi vermesini zorunlu kılmış, böylece yürütmenin yargıya müdahalesinin önünü açıp, iktidar ve yakınlarına “değecek” her türlü soruşturmanın önünü kesmeyi amaçlamıştır. Bütün bunlar yargıya açıkça müdahaledir” dedi.
 
“Kanıtlar ortada iken soruşturma engellenmeye çalışılıyor”
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda kanıtlar ortada iken iktidarın soruşturmayı engellemeye çalıştığını ifade eden Akyalçın; “Öte yandan Başbakanlık Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan’ın cemaati “ulusal orduya kumpas kurmakla” suçlaması çok vahim bir iddiadır ve biz yurtseverlerin yıllardır dile getirdiğimiz Ergenekon, Balyoz, Oda Tv ve benzeri davalardaki hukuksuzlukların da itirafı niteliğindedir. O zaman iktidara soruyoruz: Cemaat orduya kumpas kurarken siz neredeydiniz? Yanıtı biz verelim: Orduyu birlikte çökerttiniz. C. Savcılarını göreve çağırıyoruz. Hemen belirtelim; o davalardaki hukuksuzluklar kamuoyunun vicdanında kanıtlanmıştır. Oysa bugün kutu kutu, kasa kasa kanıtlar ortada iken, iktidar böyle bir soruşturmayı engellemeye çalışmaktadır” diye konuştu.
 
“Her kesimi el ele vermeye çağırıyoruz”
“Atatürkçü Düşünce Derneği olarak: Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının "iktidar-cemaat çatışması", "iktidara komplo" iddiaları ile perdelenmesi, unutturulması ve üzerinin örtülmesine, hangi çevreden kaynaklanırsa kaynaklansın yargıya yönelik kuşatma ve baskıya şiddetle karşı çıkıyoruz” diyen Akyalçın; “Yaklaşık iki yıldır meydanlarda, yakın zamanda “Gezi” ve sonrasında tüm yurda yayılan eylemlerde kendisini gösteren halkın gücü, iktidarın sallanmasını sağlamıştır. İktidarın baskıcı tutumunu arttırması, hukuk ve demokrasi dışı adımları, bu gücün karşısında duyduğu çaresizlik ve şaşkınlıktandır. Halkımız, son 10 yıldır vatanı, milleti ayrıştırarak Cumhuriyeti hedef alan, yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış bir iktidarın kendisini yönetmesine daha fazla izin vermemelidir. Şimdi önemli olan, önümüzdeki seçim sürecinin, “ulusal” yönetimi iktidar yapacak bir geleceğe yol açabilmesidir. Bunun için halkın kararlılığı ve gücü yanında iktidar partisi içinden de olmak üzere ülkede hukuk ve demokrasi kurallarının işlemesini, “temiz” bir Türkiye’yi hedefleyen her kesimi el ele vermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
Paylaş