Bütün koruma alanlarındaki yatırımların önünü açmakta dayanak olarak gösterilen “üstün kamu yararı” maddesi ile yeniden düzenlenen “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki muhalefete rağmen, AKP’li vekillerin çoğunluğu ile genel kurula gönderildi. Şimdi önümüzdeki süreçte yapılacak genel kurulda “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” yeniden oylanacak. TBMM gündemindeki “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” doğal alanlardaki korumayı kaldırarak, yasalarla dokunulmazlık hakkını elde etmiş, kıyılar ve ormanlar başta olmak üzere doğal alanlar ve sit alanlarının yatırıcıya açılmasının da önü açılmış oluyor. Ormanlar, sulak alanlar, kıyılar "üstün kamu yararı" gerekçe gösterilerek, yatırımcının kucağına bırakılmış olacak.
İlk meyvelerini vermeye başladı
Ulusal gündemde konuyla ilgili olarak ilginç bilgiler yer almaya başladı. Belgrad Ormanı üzerine çok yıldızlı Rezidans kurulması, Manyas Gölü Kuş Cenneti`nin havaalanına dönüştürülmesi gibi ciddi iddialar ülke gündemine girerken, altıncılara ve termik santralcilere karşı belki de halkın elini güçlü tutan, en önemli koz olan koruma yasaları da boşa çıkmış oluyor. “Üstün kamu yararı” ifadesi ile Biga Yarımadası’na termik, Kazdağları’na altın madeni, barajlara HES’ler ve aklınıza gelebilecek bir çok çevresel sorunla karşılaşabilmemiz mümkün.
Üstün kamu yararı!
“Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” tasarısının genel gerekçe bölümündeki “Stratejik ve ülke kalkınması için büyük öneme sahip ve üstün kamu yararı açısından önemli görülen faaliyetlerin mutlak koruma gerektiren alan sınırları dahilinde kalması halinde, belirli şartlara bağlı olarak işletilmelerine imkân sağlanması bir gerekliliktir. Söz konusu faaliyetlere verilecek izinler, bakanlık izni ile güvence altına alınmıştır” ifadesi dikkat çekiyor.
“Sulandırılmıştır”
Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, “Üstün kamu yararı” ifadesi eklenen “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” ile ilgili açıklama yaparak, “Kanun tasarısı sulandırılmış bir konudur. Artık, isteyen istediği yerde (üstün kamu yararına) uygun olarak çevre katliamı yapabilecektir. Milli parkları, sit alanlarına girebilmek için icat edilmiş bir kanundur. Tahmin bundan sonraki süreçte (en üstün) ifadesini de ekleyerek yapılmaz olanı yapacaklar. Bu işin sonu yok. Doğayı ve çevre katletme konusunda kullanılan yöntem çok sakıncalıdır” dedi.
“AKP parmak sayısı ile istediğini yapıyor”
TBMM KİT Komisyonu üyesi ve CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş da konuyla ilgili açıklama yaparak, kanun tasarısına tepki gösterdi. Sarıbaş, “Üstün kamu yararı” maddesine CHP’nin karşı olduğunu ifaderek, “Bu madde ya da kelime AKP’nin parmak sayıları fazla olduğu için geçmiştir. Maalesef genel kurulda da parmak sayısı ile kabul edilebilir. Bu (üstün kamu yararı) ifadesi çok muğlak bir konu. Bunu özellikle koydular. Milli parklar, sit alanları gibi bölgeleri yandaşlarına vermek isteyen AKP, bu ifadeyle bunu sağlamaya çalışıyor. Bu doğru bir anlayış değildir. Çanakkale’de de bu konunun sıkıntılarını çekeceğiz. Çanakkale bölgesi bu anlamda çok önemlidir” dedi.
“Tipik bir AKP anlayışının tezahürüdür bu”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Üstün kamu yararı” ifadesine bağlı olarak geliştirilen yeni Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” ile ilgili açıklama yaparak AKP iktidarını sert bir dille eleştirdi. Gökhan açıklamasında “Çok anlamsız bir kelime, üstün kamu yararı ne demektir? Kamu yararı, kamu yararıdır. Bunun üstünü, üstün olmayanı olmaz” dedi. “Kamu yararı olan işler bellidir. Ama bazı alanlar vardır ki korunması gerekir” diyen Başkan Gökhan, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “Doğal alanlar, sit alanları, tarihi alanlar, milli park alanları. Burada bırakın üstününü hiç bir şekilde dokunulmaması lazım. Ama maalesef, madencilerle mücadelede de bunlar hep söz konusu oluyordu. Bunu maden yasasıyla kısmen deldiler. Şimdi böyle tek tek, parça parça delmek yerine tek bir yasa ile bunu ortadan kaldırıp, Ankara’da adamını bulan işini halledecek. Üstün kamu yararı diyerek, bu dokunulmaması gereken alanları peşkeş çekecekler. Tipik bir AKP anlayışının tezahürüdür. Bu anlayış, rantları paylaşma üzerine kurulmuştur. Buna şiddetle karşı çıkmamız lazım. Çanakkale’de bu konudan etkilenecek önemli alanlar var. yarın termik santral yapılırken bu yasa kullanılacak, altıncılar çok daha rahatlayacaklar. Bu şekilde Çanakkale de bundan fazlasıyla etkilenecek.”