“Ulusalcı siyasetin anlamı kalmadı”

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki konuşması sırasında söylediği “Kürt milliyetçiliğini bana `ilericilik` ve `bağımsızcılık` diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değer de gördüremezsiniz” sözleri Çanakkale’de değerlendirilmeye devam ediyor.

811
CHP’deki ‘Ulusalcılık’ tartışmalarına değinen CHP’li İl Genel Meclisi üyesi ve Avukat Hilmi Baydar, “Bütün ülkelerin işçileri birleşecek diye beklenirken, bütün dünyanın sermayesi birleşmiş durumdadır. Artık Amerikan, Alman, İngiliz, Türk sermayesi diye bir şey kalmamıştır. Ekonomik temeli kalmadığı için ulusalcı siyasetin de bir anlam ve geçerliliği kalmamıştır” dedi.
 
“Yenilenen CHP”, “Yeni CHP” ve “Değişim” gibi CHP’nin yeniden kimliklendirildiği bir süreçte İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in açıklamaları CHP içindeki eskimeyen ‘Ulusalcılık’ tartışmalarına neden oldu. CHP’deki ‘Ulusalcılık’ tartışmalarına değinen CHP’li İl Genel Meclisi üyesi ve Avukat Hilmi Baydar, “Bütün ülkelerin işçileri birleşecek diye beklenirken, bütün dünyanın sermayesi birleşmiş durumdadır. Artık Amerikan, Alman, İngiliz, Türk sermayesi diye bir şey kalmamıştır. Ekonomik temeli kalmadığı için ulusalcı siyasetinde bir anlam ve geçerliliği kalmamıştır” dedi.
 
Çanakkale OLAY Haber Merkezi olarak böylesi bir sürecin ardından “CHP Milliyetçi bir parti mi?”, “CHP’nin Ulusalcılığa bakış açısı nedir?”, “Parti içindeki ulusalcılık tartışmaları 2014 seçimlerini ne derecede etkiler? Ya da etkiler mi? sorularına bağlı olarak kentteki CHP’nin önde gelen isimlerinin görüşlerini alıyor… Şimdi de CHP’deki ‘Ulusalcılık’ tartışmalarına değinen Avukat Hilmi Baydar oldu…
 
“Ulusalcı siyaset dünya koşullarına uymuyor”
“Ulusalcılık milliyetçilikten biraz farklıdır. Ulusalcılık kısaca millicilik olarak tarif edilebilir” diyen CHP’li İl Genel Meclis üyesi ve Avukat Hilmi Baydar, “Milli petrol, milli maden, milli sermaye, milli sermayedar şeklinde bir ırka dayalı olmadan ileri sürülebilir bir görüştür. Bu görüş milliyetçilikle karıştırılmaktadır. Ulusalcılık kulağa hoş gelen bir söylemdir. Ulusalcılığı yurtseverlikle karıştırmamak gerekir. Ulusalcı görüşün yanlışlığı dünyanın geldiği bugünkü noktada savunulmuş olmasındandır.
 
Soğuk savaşın sürdüğü, iki kutuplu bir dünyanın varlığını sürdürdüğü, Nato ve Varşova kamplarının etrafında dünyanın kümelendiği 60 ve 70’li yıllarda ulusalcılık yanlış bir çizgi değildi. O tarihlerde tam bağımsızlık iki kapma da dahil olmadan, ulusalcı (milli) bir çizgi izlemek olanaklı olabiliyordu. Hatırlanacağı üzere o tarihlerde milli burjuvazi üzerine politika geliştirilmişti. Milli burjuvazi ile birlikte önce milli demokratik devrim yapılacak, daha sonra sosyalizm inşa edilecekti. Bugün günümüzün değişen koşullarına baktığımızda ulusalcı düşüncenin kaynaklandığı temelin kalmadığını görmekteyiz. Günümüzde tamamen milli bir banka, milli bir şirket, milli bir sermaye bulmak çok zordur. Bütün ülkelerin işçileri birleşecek diye beklenirken, bütün dünyanın sermayesi birleşmiş durumdadır. Artık Amerikan, Alman, İngiliz, Türk sermayesi diye bir şey kalmamıştır. Ekonomik temeli kalmadığı için ulusalcı siyasetinde bir anlam ve geçerliliği kalmamıştır. Bu çerçevede dünya koşullarına uymadığı için ulusalcı siyaset, gerici bir siyaset anlayışıdır” dedi.
 
“Ulusalcılık gericiliktir”
Baydar, dünya üzerinde ulusalcı siyasete yer olmadığını şu örneklemeyle de açıkladı; “Burada bir şeye daha değinmek istiyorum; Sporda bile millicilik kalmamıştır. Yabancı bir futbolcunun adını Mehmet yapıp Milli takımda oynatıyoruz. Etiyopyalı bir atleti Türkiye adına koşturuyoruz. Bırakın 1. Lig takımlarımızı artık 2. ve 3. Lig takımlarımızda bile yabancı futbolcular artmaya başladı. Giderek yabancısız bir takım bulmakta bile güçlük çeker hale geldik. Önce teknoloji sonra sermaye ulusal sınırları ortadan kaldırdı, sonra her şeyde bunun izlerini görmek olanaklı hale geldi. Bu gerçekler karşısında kulağa hoş gelse bile ulusalcılık gericiliktir” dedi.
 
“Gericilik partiye zarar verir”
“Gericilik tabi ki parti dinamizmine zarar verir” diyen Baydar, “Bir partinin dünya koşullarına aykırı, günümüzü doğru yorumlamayan çizgisi, sadece 2014 seçimlerini değil ondan sonraki seçimleri de etkiler diye düşünüyorum. Bir parti dünyayı doğru yorumlayan bir çizgiye kavuşmadığı sürece iktidarda da olsa bir işe yaramaz. Kitle partilerinde çeşitli görüşler olabilir. Ancak partinin çizgisi kitleleri bulunduğu seviyeden ileriye götürecek bir çizgide olmalıdır. Kitlelerin seviyesinde politika yapmak bir kişiyi 6 defa götürür 7 defa iktidara getirir ancak toplumu bir yere götürmez. Bunun için yukarıda söylediğim çerçevede, parti dünyayı doğru yorumlayan bir çizgide olmalıdır. Aksi halde alternatif olmak güçleşir” dedi.
 
Haber: Seçkin Sağlam
Paylaş