“Ülkemiz yine kan gölüne döndü”

Terör olaylarını kınayan Kamu Sen İl Temsilcisi Ülfettin Yalım, can ve mal güvenliği altında ülkenin her yerinde seyahat etme imkanının ortadan kalktığını söyledi. Bu nedenle ülkenin bir numaralı gündem maddesinin terör olduğuna dikkat çeken Yalın; “Hükümete düşen öncelikli olarak bu meselenin ortadan kaldırılması gerektiğidir. Terörle terörün anladığı dilden mücadele etmek gerekir. Koskoca devlet bütün imkanları ile bununla başa çıkamıyorsa o zaman bu işle uğraşanlar kendilerini sorgulamalıdır” dedi.

 

AKP hükümetine sert eleştirilerde bulunan Yalım; “Bölücü terör ülke sathında hain emellerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Vatandaşlarımız ve güvenlik güçlerimiz şehit olmaya devam ederken, idarecilerimiz hamasi nutuklarla günü savmaya çalışıyor. Büyüyen ülke olduğumuzu beyan edip duruyorlar. Şöyle dünyaya bir bakarsanız hangi büyük ülkede terör var acaba? Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Aslında terörle mücadelede hükümetin yanlış yolda olduğunu, bu şekilde terörle mücadele edilemeyeceğini, terörün ülkenin birlik, beraberlik ve bütünlüğünü hedef aldığını, hak arama mücadelesinde olmadıklarını, emperyalizmin emrinde uşaklık yaptığını söyleyip durduk. Olaya bu yönüyle bakılmadığı ve taviz vererek bir şeyleri düzeltebileceğini zannedenler önümüzdeki bu tablo karşısında aciz bir görüntü sergilemektedirler. Terörle mücadele ederken yaptığımız hataların birkaçını hatırlayalım. Ülkede Kürt açılımı dediğiniz gün kaybettiniz. Mecliste bizim vergilerimizden maaş verip, saltanat sürdürdüğünüz, teröristle sarmaş dolaş olan milletvekili bozuntularının polise tokat attığı gün kaybettiniz. Habur’da hakim savcıyı teröristin ayağına götürüp mahkeme kurup serbest bıraktığınız gün kaybettiniz. Bölücülerin sözde siyasi temsilcilerinin devlete ve yöneticilere s..tir çektiği gün kaybettiniz. Saymaktan zul duyuyorum. O kadar çok ki” diye konuştu.

 

Öncelikli olarak terörün iç destek ve işbirlikçilerinin bertaraf edilmesi gerektiğini kaydeden Yalın; “En kötüsü ise terörün verdiği can ve mal kayıpları ile halkın moralinin bozulması kin ve nefret beslemesine sebep olmasıdır. İşte bu durdum en kötüsüdür. Hükümetin öncelikle, halk arasına eylem ve söylemleri ile nifak sokan, milletvekili dokunulmazlıklarının arkasına sığınan PKK destekçisi milletvekillerinden başlayıp ihanet içinde olanların yargılanmasının önünü açmasıdır. Terörün işbirlikçi ve destekçileri meclis çatısı altındadır. Kapınızın önünü temizlemeden başka alanları temizleyemezsiniz. Sürü psikolojisi ile hareket eden bu gruplarda sürünün başı giderse sürü dağılır mantığı ile hareket etmek en geçerli yoldur. Öncelikli olarak terörün iç destek ve işbirlikçilerinin bertaraf edilmesi gerekir” dedi.

 

Yalın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Halkımızı birbirine düşürecek, ekilen kin ve nefret tohumları ile kendi çözümünü ortaya koyacak patlama noktasına gelmeden gereken tedbirleri almak idarecilerin görevidir. Bu nedenle devlet olmanın gereği derhal yerine getirilmeli kendini ve halkı koruma refleksi gösterilmelidir. İktidarı ve muhalefeti ile ülkenin dinamikleri bir araya gelerek çözüm aşamasında ülke menfaatleri doğrultusunda çare aramaları gerekir. Kim iktidar olursa olsun bu mesele yıllardır karşısına çıkmaktadır. O zaman bu meseleye iktidarın meselesi gibi bakılmamalı, çözüm için gerekli istişare sağlanmalıdır. Zaten olaylar, hükümet meselesini aşmış milli meseleye dönüşmüştür. Bu gemide hepimiz varız. Gemi batarsa hepimiz boğuluruz. Olay terör olayıdır. Başka türlü bakmak çözümü zorlaştırır. Ülkemiz kuzeyi ve güneyi, doğusu ve batısı ile bir bütündür. Buna kim kastediyorsa haindir. Gereken cevap en sert şekilde verilmeli. Göz açtırılmamalıdır. Sebep ne olursa olsun hiç kimse ülkenin huzurunu bozamaz, bozdurulmamalıdır. Yoksa işler, ‘besle kargayı oysun gözü’ne döner.”