6 Mayıs 1972 yılında idam edilerek katledilen Deniz, Yusuf ve Hüseyin’i mücadelelerinde yaşattıklarını belirten Gün; “Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ ın idam edildiği gün, 6 Mayıs; her yıl büyük bir haksızlığı hatırlatıyor insanlara. Hukuka sığmayan, hukuken bir mahkeme bile sayılmayan Sıkıyönetim Mahkemesi’nin idamlarına karar verdiği üç genç fidan için her yıl 6 Mayıs’ ta yürekler bir kere daha burkuluyor. 6 Mayıs 1972’nin üzerinden 41 yıl geçti. En yakınlarımızın ölüm yıldönümünü dahi 41 yıl sonra anımsamıyoruz ama Deniz, Yusuf ve Hüseyin’ in idam günü dün gibi gözlerimizin önünde. Neden Deniz’ler 41 yıl sonra dahi unutulmuyor? Çünkü, Deniz’ler insanlığın en eski özlemleri, en değerli vasıfları için mücadele etmesi sebebiyle insanlık düşmanları tarafından katledildi. Deniz, Yusuf ve Hüseyin idam edilerek bütün insanlığın özlemleri ve değerleri de yok edilmek istendi. Egemenler bunu daha önce de yaptılar. Pir Sultanları, Dadaloğullarını, Paris Komüncülerini ve daha nicelerini de aynı nedenlerle katlettiler. Onlar da yüzlerce yıl geçmesine rağmen Denizler gibi unutulmadı. Denizler; Türkiye’nin işçileri, memurları, köylüleri, kadınları, gençleri sömürülmesin, baskı ve zulme maruz uğramasın diye kapitalistlere, emperyalistlere ve onların işbirlikçilerine karşı mücadele ettikleri için idam edildiler. Denizler, Kürt Halkının demokratik hakları için, Türk-Kürt ve bütün milliyetlerden halkların eşit ve kardeşçe yaşaması, gönüllü birliği için mücadele ettiler. Bunun için egemenler onları idam etti. Bugünde bu sorun barış ve demokrasi sorunu olarak çözüm beklemekte; gençlik savaşa karşı barış taleplerini yükseltmektedir. Denizler, gençtiler, heyecanlı idiler ve tecrübesiz idiler. Fakat, halk için, halkın kurtuluşu için her türlü fedakarlığa katlanacak kadar halka bağlı idiler. Denizler, aynı zamanda davalarını her koşulda savunacak kadar yürekli birer dava adamıydılar. Denizleri bu özellikleri nedeniyle astılar ve bu özelliklerinden dolayı halkın onlara sevgisi egemenleri hala korkutuyor” dedi.
“Denizleri unutmadık, unutmayacağız”
Katledilen üç fidanı Emek Gençliği olarak unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade eden Gün; “41 yıl sonra hala Deniz, Yusuf ve Hüseyin’ in idamını kınayan bildirileri ve afişleri yasaklıyorlar. Onları ananlara davalar açıyorlar. Denizlerin mücadelesine sahip çıkanlara davalar açanlar, onları istismar etme yüzsüzlüğünden de çekinmiyorlar. Halkı kandırmak, halktan oy almak için kürsülerde adlarını anıp sahte gözyaşları dahi döküyorlar. Denizlerin yoldaşlarının da içinde olduğu Partimiz, Denizlerin mücadelesinin devam ettiricisidir. Partimizin her üyesi, her genç militanı; denizlerin halka bağlılık, fedakârlık ve halkın kurtuluşu davasını her koşulda savunma gibi özelliklerini edinmek ve korumakla yükümlü sayıyor kendini. Denizlerin uğruna mücadele ettiği Kürt ve Türk halklarının kardeşliği ve Kürtlerin demokratik haklarının kazanılması davası, bizim de davamızdır. Denizlerin savaştığı emperyalizm, bugün NATO üsleri ile, Patriot füzeleri ile, Kazdağları`nda ki siyanürcü şirketleri ile bizimde düşmanımızdır. Denizlerin uğruna mücadele ettiği sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya özlemi bizim de özlemimizdir. Ve bugün; Deniz, Yusuf ve Hüseyin`in son sözlerini iyi anlamalı ve yorumlamalıyız. Denizler bize, Marksizm-Leninizm ve işçi sınıfı mücadelesinden bağımsız bir kurtuluşun olamayacağını işaret ettiler. Bağımsız ve demokratik bir ülke, halkların kardeşliği ve birliği; Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in son sözlerinin güncel karşılığıdır. Türkiye gençliği, bu çağrılara her gün biraz daha fazla karşılık veriyor. İşçi sınıfı partisi ile Denizlerin son sözleri arasındaki bağı, doğru ve derinden kavrayarak mücadele saflarına katılıyor. Denizleri unutmadık, unutmayacağız” diye konuştu.
