“Teşhir edeceğiz demiştik! Ediyoruz…”

Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, AKP`li vekilin kamuoyuna durduruldu diye açıkladığı Babadere mevkiindeki termik santralinden ilgili firmanın vazgeçmediğini ve durdurulan konunun sadece ÇED süreci olduğunu söyledi.

1192
Çanakkale Çevre Platformu bileşenleri olarak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da halkın vicdanı ve sesi olmaya devam edeceklerini belirten Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant; “Çanakkale Çevre Platformu olarak; 24 Ekim perşembe günü yaptığımız basın açıklamasında `Son günlerde basından –kamuoyundan aldığımız bilgi ve izlenimlere göre, doğa katliamcısı şirketlerin dili ve argümanları ile bazı basın kuruluşlarının yazdıkları ve İlimiz üst yapı kurumları yetkililerinin söylediklerinin örtüştüğünü, yani aynı dili kullandıklarını görüyoruz. Çanakkale Çevre Platformu bileşenleri olarak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da halkın vicdanı ve sesi olmaya devam edeceğiz. Bu İlin gerçeklerini dile getiren medya ile platform olarak ilişkilerimizi geliştirerek sürdüreceğimizi, şirketlerin sesi olan kurumları kuruluşları, çevrenin doğanın karşısında haber yapan, şirketlerin yanında tutum sergileyen basın kuruluşlarını, yani Alamos Gold’un sesi olanları, hilaf-ı hakikat beyanda bulunanları sonuna kadar teşhir edeceğiz` demiştik. Geçtiğimiz günlerde, Çanakkale AKP İl Başkanlığının basına servis ettiği belgede görüldüğü üzere, Ayvacık İlçesi Babadere mevkii termik santral projesi hakkında, İlgili Şirketin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğüne 8 Ekim tarihinde verdiği dilekçede görüldüğü üzere; Nurol Enerji `Söz konusu proje ile ilgili ön değerlendirme çalışmalarının devam etmesi sebebi ile projenin ön çalışmaları yatırımcı firma tarafından tamamlana kadar ÇED sürecimizin durdurulması` şeklinde ifade edilen girişimde, şirketin ilgili projeden vazgeçtiği şeklinde algılanacak bir durum söz konusu değildir. Şimdilik durdurulan ÇED sürecidir, bu da zaten `projenin ön çalışmaları tamamlana kadar` şeklinde herkesin anlayabileceği şekilde açıkça ifade edilmiştir” dedi.
 
“Gerçek olmadığını söyledik”
Nalbant sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tüm bunlara rağmen İlimiz AKP milletvekillerinden birinin yine basına servis ettiği açıklaması ile, `Ayvacık yöremizin, termik santral kurmak için çok doğru bir yer olmadığı kanaatini tüm Çanakkale kamuoyu gibi biz de taşıyorduk. Ayvacık’ın tarihi, turizmi, doğal güzellikleri, tarımı ve hayvancılığıyla gündeme gelmesinin daha doğru olduğu kanaatindeyiz. Zaten ilimizin başka bir ilçesinde kurulu bulunan termik santrallerin halen faaliyette olduğu düşünüldüğünde, Ayvacık yöremizde bir termik santralin kurulacak olması tüm Çanakkale kamuoyu gibi bizi de rahatsız etmiştir. Bu düşüncelerimizi ilgili makamlar nezdinde en üst düzeyde dile getirdik. Sonuç almaya yönelik, yapıcı ve ikna edici, Çanakkale ve ülke menfaatlerini ön plana alan girişimler sonucunda ilgili firmanın bu talebinden vazgeçtiğine dair dilekçesinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza verildiğini, sürecin de aynı gün Bakanlık tarafından durdurulduğunu Çanakkale kamuoyuyla paylaşıyorum` diye söylemde bulunulmuştur. Çanakkale Çevre Platformu olarak konu hakkında söylemlerin bizi bağlamadığını, nitekim bir diğer AKP Milletvekilinin de, bu kez altın madeni sondajları ile ilgili, sondajlar sırasında suları bulanan köylerde suların ve çeşmelerin başında verdiği demeçte `Sayın Vali altıncı şirketlerin sondajlarını durdurdu` diye bir açıklama yaptığında da; biz de platform olarak o zaman, `hayır durdurma falan yok` diyerek bunun gerçek olmadığını söyledik.”
 
“Seçim şakasından öteye hiçbir şey ifade etmez”
Çanakkale`deki tüm yaşananlara sessiz kalan AKP`lilerin kendi girişimleri ile Babadere Termik Santrali Projesi`nin durdurulduğu yönündeki beyanlarının nasıl bir seviye ve samimiyet ile örtüştüğünü kamuoyunun takdirlerine bıraktıklarını kaydeden Nalbant; “Her iki örnekte de görüldüğü gibi, sadece bazı dönemler, özellikle seçim dönemlerinde bu işlerin asıl sorumluları ve karar verici mercide bulunanlar, ilgili şirketlerle paslaşıyorlar. `Ya şu dönemi bir atlatalım. Ondan sonra tekrar kaldığınız yerden devam edersiniz` diyorlar. Siyasi iktidarın bu önerisine de yatırımcılar uyuyor. Daha sonra çalışmalar devam ediyor. Bugüne kadar hep böyle oldu. Korkarım bundan sonra da, bu konuda da böyle bir gelişme yaşayabiliriz. Biz geçmişten aldığımız bu derslerle, sürekli uyanık olacağız, sürekli takipçisi olacağız. Yani o söylenenler bizi hiçbir şekilde bağlamıyor, güvenmiyoruz` ifadelerini kullandık. Her aklı başında olanın anlayabileceği bu gelişmeler yaşanırken; Çanakkale AKP İl Başkanlığının ve AKP Çanakkale Milletvekillerinin, bu kadar büyük kurulu güce dayalı termik santral lisans başvuruları yapılıp kabul edilirken, su kaynaklarımız, su havzalarımız ve ormanlarımız üzerinde madenci şirketler doğayı talan ederlerken `yavuz hırsız` misali hiç ses çıkarmazlar iken, şimdi kendi girişimleri ile Babadere Termik Santrali Projesinin durdurulduğu yönündeki beyanları nasıl bir seviye ve samimiyet ile örtüşüyor, kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz. Tekrar ediyoruz bu ilgili kişilerin ve kurumların bu beyanları ve girişimleri bir seçim şakasından öteye hiçbir şey ifade etmez. Hatta ilgili şirketin hazırlamış olduğu ÇED raporundaki bölge haritasında `Kazdağı Milli Parkı` yerine `Kaçkar Dağları Milli Parkı` yazım yanlışını düzelterek yeniden Bakanlığa başvuracağını bekliyoruz” diye konuştu.
 
“`Termikçiler Birbirine Düştü` darısı altıncıların başına…”
“İlimiz ve çevresinde Bandırma’dan, Biga’ya Karabiga’dan Lapseki’ye Ayvacık’a kadar uzanan bir hatta yaklaşık 17 000 megawat kurulu güce dayalı termik santrali lisans başvurusu yapıldığını ve bunların tamamına yakınının kabul edildiğini biliyoruz” diyen Nalbant şu şekilde konuştu: “Tüm bu başvurular yapılıp kabul edilirken AKP Milletvekilleri ne yaptılar? Haftalık yayınlanan bir yerel gazetenin manşetten verdiği habere göre “Nurol Holding’in Babadere’deki Termik Santrali’nden sonra, BEC Danışmanlık Ltd. Şirketinin Biga’da yapmak istediği Termik Santral de Bakanlık tarafından red edildi” şeklinde ifade edilen görüş eksik ve yanlıştır. Babadere Termik Santrali gerçeğini yukarıda açıkladık. Tekrar ediyoruz Bakanlık tarafından iptal edilen, red edilen bir proje yok, sadece ilgili şirketin geçici süreliğine kendisinin durdurduğu bir ÇED süreci var. Dil sürçmesi ise düzeltmenizi rica ediyoruz, eğer kasıtlı olarak yazıldı ise aynı şekilde kalabilir! Şimdi gelelim Lapseki ve Biga İlçeleri, Kocadalyan mevkiinde BEC Danışmanlık Ltd.Şti. tarafından yapılması planlanan Kocadalyan Termik Santrali projesine. Hatırlarsınız “termikçiler birbirine düştü” “böyle ÇED halkın katılımı toplantısı görülmedi” gibi başlıklarla yerel basına konu olan durum şu şekilde gelişti. 28 Mayıs 2013 günü BEC Ltd. şirketi adına projeyi yürüten, ÇED raporunu hazırlayan Nazka isimli kuruluş bir basın toplantısı düzenlemişler, iki gün sonra 30 mayıs 2013 günü düzenlenecek ÇED halkın katılımı toplantısı öncesi neredeyse kendi hazırladıkları projenin iptalini ilan etmişlerdir. 30 mayıs 2013 günü Biga’nın Bekirli köyünde yapılan toplantıya, yöre insanları samimi olarak görüşlerini ifade etmişler, olayın diğer aktörleri hiçbir zaman katılmadıkları bu toplantıya ilk kez katılmışlar ve rollerini yerine getirmişlerdir. Hatta daha da ileriye gidilerek İÇDAŞ Genel Müdürüne ait şirketin sahibi olduğu projeye, bizzat İÇDAŞ Çevre Müdürü Barış Bora bizzat muhalefet etmişlerdir. Bizler Çanakkale Çevre Platformu olarak böyle bir oyunun ve danışıklı dövüş toplantının aktörü olmamak için bu toplantıya katılmadık. Adı geçen Kocadalyan Termik Santrali gerek bizzat proje sahiplerinin kendi projelerini eleştirmeleri, gerekse ilgili kirletici termik santral ve yan sanayilerinin, limanlarının Biga’nın tarımsal, sanayi, istihdam ve özellikle orman alanlarına vereceği zararlar sebebi ile iptal edilmiştir. Halkı ve kamuoyunu yanıltanlar, halka doğru söylemeyenler günü geldiğinde hesap vereceklerdir.”
Paylaş