“Tasarının geri çekilmesini talep ediyoruz”
Troya Genç Çevre Derneği, meclisten geçirilmesi planlanan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’nın geri çekilmesini talep etti.
Konu ile ilgili yazılı basın açıklaması yaparak söz konusu tasarıya tepki gösteren Troya Genç Çevre Derneği yetkilileri; “Yaklaşık olarak 4 yıldır gündemde olan Tabiatı Ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı mevcut. Zamanın Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun HES projelerinin önünü açmak için özel önem verdiği, hükümetin de ekonomik büyüme hedefinin önünde tehdit oluşturan mahkeme kararlarına ve ekolojik muhalefete karşı önemli bir yasal tedbir olarak gördüğü yasa tasarısı doğa korumacıların, çevrecilerin ve yeşillerin büyük muhalefeti nedeniyle o zaman yasalaşma imkanı bulamadı. Son seçimden sonra ise Meclis Çevre Komisyonundan hızla geçirildi. Şimdi aldığımız bilgilere göre, hükümetin yasayı 26 Şubat Salı günü Genel Kuruldan hızla geçirmek istediği. Bu yasayı önlemek çok önemli” dediler.
“Bu yasaya karşıyız”
Doğa talanının önünü açan yasaya karşı olduklarını kamuoyuna açıklayan Troya Genç Çevre Derneği yetkilileri, doğanın kullanıma açılmasını benimseyerek hazırlanan bu tasarının geri çekilmesini talep ettiklerini ifade ettiler. Dernek yetkilileri; “Gelibolu Tarihi Milli Parkı, Kazdağları Milli Parkı ve Troya Milli Parkı ile üç koruma alanına sahip olan Çanakkale, bu koruma alanları hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tek başına vereceği “üstün kamu yararı” kararı ile imara ve kalkınma hırsına kurban edilecektir. Bu tasarı ile ülkemiz sınırları içinde var olan 41 milli park, 31 tabiatı koruma alanı, 184 tabiat parkı tehdit altına girmektedir. Bu tasarının yasalaşması halinde korunan bu alanlar tamamen koruma altından çıkarılacaktır. Bizler, kalkınmacılık hırsı ile doğanın talanının önünü açan bu yasaya karşıyız. Troya Çevre Derneği olarak, doğanın kullanıma açılması benimsenerek hazırlanan bu tasarının geri çekilmesini talep ediyoruz. Doğa haklarını güvence altına alan bir yasanın, daha geniş bir katılım ve ortak bir uzlaşma ile tekrar düzenlenmesi gerekmektedir” dediler.
