“Reyhanlı halkının yanında, savaşın karşısındayız”

Çanakkale’de Halkevi üyeleri Kordonboyu’nda Truva Atı önünde bir araya gelerek İskele Meydanı’na kadar yürüme ve orada da oturma eylemi yaparak Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki hain saldırıyı kınadı. Halkevi üyeleri, Öğrenci Kolektifi üyelerini de destek verdiği eylemde” “Reyhanlı halkının yanında, savaşın karşısındayız” dediler.

912
Çanakkale’de hafta sonu Halkevi tarafından organize edilen eylemde Reyhanlı halkının yanında olunduğu ve AKP’nin Suriye’ye yönelik izlediği dış politikanın “Savaşçı” olduğu ifade edildi. Truva Atı önünde alkışlarla yürüyüşe geçen grup, “AKP eline Suriye’den çek”, “Katil AKP hesap verecek”, “Reyhanlı halkı yalnız değildir” gibi sloganlar atarak ve alkışlı protestosuyla İskele Meydanı’na kadar yürüdü.
 
 
 
Burada Çanakkale Halkevi Başkanı Mehmet Öztürk, tarafından yapılan açıklamada Reyhanlı’daki gelişmelerin kaygı vereci olduğunun üzerinde duruldu. Yapılan açıklamada “Bugün Reyhanlı`da yaşanan katliamın bir haftası doldu. Bir hafta önce Hatay Reyhanlı`da bu saatlerde patlayan bombalar sonucu yüzden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir haftadır Reyhanlı`da dökülen gözyaşları, Reyhanlıların acıları halkımızdan saklanmaktadır. Katliamın sorumlusu hükümet yetkilileri, yandaş basınıyla katliama karşı kör davranmakta ve ülkede yaşanan katliamı görmezden gelmektedir. Katliama sessiz kalmayan, barış isteyenlere, Reyhanlı halkının acılarını paylaşanlara ve bunun hesabını sormak isteyenlere polis vahşice saldırmaktadır. Yaşanan katliamın bir haftası dolduğu bu saatte, Hatay halkının çağrısıyla Türkiye’nin her noktasında olduğu gibi bizde burada Reyhanlı halkının yanında, savaşın karşısında olduğumuzu, Reyhanlı’da katledilen vatandaşlarımızın acısını paylaştığımızı haykırmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. 11 Mayıs günü Reyhanlı’da yaşanan patlama sonucu (sayısı bizden saklanan) yüzden fazla insanımızı yitirdik. Katliamın yasını tutan halkımızın karşısında birde hiçbir şey olmamış gibi davranan, düğünler, eğlenceler yapanlar utanmaksızın pişkince pervasız açıklamalarda bulunuyordu. Bunlar katliamın asıl sorumluları. Tayyip Erdoğan katliamın sorumluluğunu üstünden atmak için ilk açıklamalarıyla beraber hükümet dışında herkese suçlamalarda bulunmaya başladı. Tayyip`ten sonra katliamın en büyük sorumlusu Davutoğlu ise arsız açıklamada bulunuyordu. Zira Davutoğlu`na göre her şey normaldi. Ölen vatandaşların sayısını sırıtarak verdikten sonra, bu tür olayların olmasının normal olduğunu, bundan sonrada olabilecek provokasyonlar olduğunu söylüyordu. Emperyalizmin savaş taşeronluğunu yaparken kendi halkının katledilişi, kendisini rahatsız etmiyor, ölenlerin sorumluluğu vicdanlarında rahatsızlık yaratmıyordu. Aksine hükümete Reyhanlı`da yaşanan katliamı, dökülen gözyaşlarını ve katledilen vatandaşımızın sayısını saklamak üzere Reyhanlı ile ilgili haberlere yayın yasağı getirerek olayın üzerini örtmeye çalıştı. Kendi vatandaşının can güvenliğini sağlayamayan AKP hükümeti polisiyle Ankara`da, İstanbul’da, İzmir’de ve Eskişehir’de “Reyhanlı katliamının sorumlusu AKP’den hesap soruyoruz” diyerek yürümek isteyen antiemperyalist mücadelenin dinamizmi öğrencilere vahşice saldırdı. Saatlerce öğrencilere TOMA’larla su, biber gazı ve plastik mermi ile saldırdı. Çünkü savaşın sorumlusu Tayyip Erdoğan ve hükümeti korkuyor, halkın tepkisinden korkuyor. Bunun için de vahşice saldırıyor. Emperyalizme karşı mücadele eden üniversite gençliğinin mücadelesini selamlıyor, tüm toplum kesimlerini AKP’den hesap sormaya çağırıyoruz. Biliyoruz ki AKP’yi ve onun politikalarını sokakta yeneceğiz” dedi. Öztürk’ün açıklamasının ardından 5 dakikalık oturma eyleminin ardından, grup sessizce dağıldı.
Paylaş