“Raporun vicdanları tatmin eden bir tarafı yoktur”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çanakkale Şubesi Basın Sözcüsü Orhan Kafa, seçim arifesinde açıklanan Madımak katliamıyla ilgili hazırlanan Devlet Denetleme Kurulu’nun raporuna tepki gösterdi. Kafa; “Raporun vicdanları tatmin eden bir tarafı yoktur” dedi.

718
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak Madımak katliamının bütünüyle aydınlanıncaya ve katillerden gerçekten hesap soruluncaya kadar, Madımak Oteli`nin `Utanç Müzesi` oluncaya dek mücadelelerinin süreceğini belirten Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çanakkale Şubesi Basın Sözcüsü Orhan Kafa; “Uzun zamandır Madımak katliamıyla ilgili hazırlandığını bildiğimiz Devlet Denetleme Kurulu’nun raporunun sonuç bölümü açıklandı. Öncelikle bu raporun açıklandığı döneme dikkat çekmek isteriz. Rapor, yine bir seçim arifesinde açıklandı; AKP, kafa karıştırmak, kendi tabanına mesaj vermek istiyor. Sivas davası avukatlarından Şenal hanım sizlere daha ayrıntılı değerlendirmeler sunarken bahsedecek bu raporda Aziz Nesin suçlu, ozanlar anıtı suçlu, Pir Sultan suçlu, derneğimiz suçlu, otopsi yapanlar suçlu vesaire… Suçlu olmayan kim? Şeriat sloganları atanlar, cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak diyenler, bildiri dağıtanlar, gazete manşetlerinde Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayız diyenler.. ve elbette devletin kendisi suçsuz. Özünde sanıkların masum gösterilmesini amaçlayan bu raporun gerçeği ortaya çıkarmak gibi bir derdi yoktur. Tek amaç vardır, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Sivas’taki madımak katliamı üzerinden Türkiye’de kendi tabanına mesaj vermek, hatta bir yolunu bulup katliam sanıklarını cezaevinden çıkartmaktır. Nitekim Başbakan Erdoğan, katliam sanıklarının aileleriyle yaptığı bir görüşme sonrasında yaptığı açıklamada ‘çocukların babasız büyüdüklerini, ailelerin mağdur olduklarını” söylemişti. Ayrıca, Sivas davasının firari sanıklarıyla ilgili verilen zamanaşımı kararını değerlendirirken de ‘hayırlı uğurlu olsun’ ifadelerini kullanmıştı. Dolayısıyla bizim nazarımızda bu raporun vicdanları tatmin eden bir tarafı yoktur” dedi.
 
“Aydınlatma değil karartma amacı taşıyor””
“Bütün amaç, katliamın utancından kurtulmak isteyenlerin, Madımak’la yüzleşmekten korkanların bu katliama zemin hazırlayan siyasal İslam’ın rolünü göz ardı edenlerin ustalıkla gerçekleştirdikleri manevrasıdır” diyen Kafa; “İddia ve yanıtlar üzerine kurulmuş olan bu raporda şu iddialara hiç yer verilmemiş olması olayı aydınlatmak değil karartma amacı taşıdığının belirgin kanıtıdır. Bu raporda Sivas’ta o günlerde hiç kaldırım çalışması olmamasına karşın otelin önüne kaldırım taşlarının yığılmış olması, “Müslümanlar” imzalı bildiriyi kimin kaleme aldığı, kimin talep edip çoğaltarak dağıttığı, hangi gazetelerin birinci sayfalarına tıpkı basım basarak çoğaltıp dağıtmış olduğu, otelin önüne kadar gelmiş olan askeri birliğin herhangi bir müdahalede bulunmadan neden çekip gittiği, yangına dakikalar kala Otelin içine girip;” Burada polis var mı,asker var mı?diye soran üç polis ile bir yüzbaşının kimler olduğu ve asıl amaçlarının ne olduğu, Devrim Şehitleri adına saygı duruşu söylemine vurgu yapılırken aynı cümlede geçen Mustafa Kemal Atatürk ve Pir Sultan Abdal sözcüklerinin kim tarafından bant kaydı çözümünden çıkartıldığı, Kültür Bakanlığınca dikilen ve gerçek adı Pir Sultan’dan Aşık Veysel’e Sivas’lı Ozanlar Anıtı olan Heykelin adının kimlerce niçin değiştirildiği ,bu heykel yerinden sökülüp Sivas Belediyesi Garajı’na götürülecekken neden Otelin önüne getirildiği, Kayseri’den gelen polislerden olaylara müdahalesi beklenirken; bu gurubun içinde bir polisin orada bulunanlara neden küfür ettiği, olaylar öncesi, sırası ve sonrasında Valilik, Emniyet ve Mit ilişkisinin neler olduğu, Arif Sağ’ın kendi silahıyla Otel’in içindekileri ateş ederek öldürdüğü bunlardan birinin de Belkıs Çakır olduğu yalanını kimin hangi amaçla uydurduğu 3-4 Temmuz tarihli kimi Gazeteleri sözleşmişlercesine “Tahrik ve İhmal “başlığını neden seçtikleri, katliamı izleyen günlerde DGM savcısı Nusret Demiral’ın neden ; “Örgüt yok Tahrik Var” dediği daha pek çok soru…. Bu rapor; o günkü Devletin kendi halkına reva gördüğü bu vahşi katliamın, bugünkü Devlet eliyle aklanması girişiminden başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.
 
“Utanç Müzesi oluncaya dek mücadelemizi sürdüreceğiz”
Kafa sözlerini şu şekilde sürdürdü: “DDK’ın çağrılarına yanıt vermedik ve kendileriyle görüşmedik . Çünkü bir şey değişmeyecekti. Sadece bizleri de bu çirkin emellerine alet etmiş olacaklardı. Bu raporu hazırlayanlar; öyle coşmuşlar öyle gaza gelmişler ki 1993 yılından bahsederken ; 28 Şubat’tan ve Çevik Kuvvet’ten de söz edebiliyorlar Sonuç itibariyle; DDK’ın eli de Madımak Oteli’ne benzin taşıyan zihniyetle buluşmuştur. Bizler Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve mücadele arkadaşlarımızla ile birlikte; bu katliam bütünüyle aydınlanıncaya ; Mehmet Ağar’ın “1000 operasyon yaptık”sözünün ne anlama geldiği anlaşılıncaya katillerden gerçekten hesap soruluncaya, Madımak Oteli “Utanç Müzesi “oluncaya dek mücadelemizi sürdüreceğiz...
Paylaş