“Özel yaşama müdahale kimsenin haddi değildir”
Başbakan Erdoğan`ın “kızlı-erkekli kalıyorlar” şeklindeki öğrenci evlerine yönelik eleştirisi tepki topluyor. İHD Şube Başkanı Serpil Bayar ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, bu polemiğin bir oyun olduğunu ifade ettiler. Koç, “Ama bunun tüm toplum tarafından görüleceğini ve bu oyunun ters tepeceğini düşünüyorum” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, “Muhafazakar demokrat bir parti olarak herkesin çocukları bize emanettir” diyerek, öğrenci evlerine yönelik eleştirisi ülke genelinde hem trajik hem de komik bulundu. İnternet siteleri ve sosyal paylaşım siteleri Başbakan Erdoğan`a yönelik eleştirilerin platformu haline geldi. Çanakkale`de de bu durum tepki çekti. Eğitim-Sen Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, başbakanı sert bir sözle eleştirdi. Koç, “Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, Eğitim-Sen olarak özellikle uygarlık tarihi ve bilim tarihinin geldiği aşama bizim için önemli. Bunun paralelinde gerçekleşen teknolojik gelişmeler, beraberinde haklar ve özgürlüklerin gelişmesini getiriyorsa bir anlamı olur. Bu süreçte, Fransız aydınlanması bütün dünyaya örnek olaylardan bir tanesidir. Aydınlanmanın getirdiği haklar ve özgürlüklerin gelişmesi ile laiklik konusu temel alınması gereken konulardır. Laiklik konusu din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gibi dar bir şekilde ifade ediliyor ama, daha geniş bir biçimde ifade edildiğinde kamuyu temsil eden devlet görevlilerinin herhangi bir şekilde inanca ve inançtan doğru yaşam şekline hiçbir şekilde karışmamasıdır. Türkiye Cumhuriyeti`nin Anayasa`sında laik devlet yazar. Ülkenin başbakanının hiçbir şekilde kişilerin özel yaşamına karışma hakkı yoktur. Bunun böyle olacağı zaten biliniyor. Ama ülkeyi yönetemeyen, ülkedeki sorunları hiçbir şekilde çözemeyen ve her konuyu eline yüzüne bulaştıran iktidar, konuyu saptırmak ve değişik polemik konuları oluşturmak için bu konuyu gündeme getirmiştir. Aslında biraz da insan ilişkilerine, cinselliğin ötesinde bakamama sığlığının da göstergesidir bu yaklaşım. O nedenle hangi yönetim aşamasında olursa olsun ve hangi yönetim seviyesini temsil ederse etsin, kişilerin özel yaşamına girmek ve girmeye çalışmak kimsenin haddi değildir. Devletin belli noktalarında kendilerine görev verilen kişilerin hadlerini aşarak, kişilerin özel yaşamına müdahale etme hakları yoktur. Belki kısa vadede popüler bir süreçte başörtüsü malzemeleri ellerinden alındığı için, yalnızca dinden doğru düşünen kişilerin oylarını kapmak amacıyla oluşturdukları bir oyun da olabilir. Ama bunun tüm toplum tarafından görüleceğini ve bu oyunun ters tepeceğini düşünüyorum. Bu nedenle başbakanın ve temsil ettiği tüm siyasi yapı ile yerel temsilcilerinin bir an önce toplum önüne çıkıp bu konuyla alakalı özür dilemeleri gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, hiçbir sorunu çözemeyen açlık sınırının altında ücret alan yoksul insanların sorunu bu konu değildir. Gerçekten topluma hizmet etmek istiyorlarsa toplumun sorunlarına çözüm üretsinler. Çünkü, oluşturmaya çalıştıkları gerginlik siyasetinden pirim yapmaya çalışıyorlar. Bu yönetmek değil acizliktir” ifadelerini kullandı.
“Başbakan gerginlik istiyor”
İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi Başkanı Serpil Bayar, Başbakan Erdoğan`ın “kızlı-erkekli kalıyorlar” şeklindeki öğrenci evlerine yönelik eleştirisine “Başbakan gerginlik istiyor” diyerek cevap verdi. Türkiye`de var olan sorunların çözümlenmesi gerekirken, ülkenin `kızlı-erkekli` meselesini tartıştığını ifade eden Bayar; “Başbakan `kızlı ve erkekli` meselesini ortaya atarak başka bir gündemi kapatmaya çalışıyor. Herkes başka bir şey söylüyor. Türkiye`nin bir sürü derdi ve sorunu varken, bunun ortaya atılması son derece yanlış. Sorunların çözümlenmesi gerekirken, Türkiye`nin kızlı-erkekli meselesini tartışıyor olması komik. Gerçekten komik. Türkiye`de var olan sorunların konuşulup çözümlenmesi gerekiyor” dedi.