“Önce Parti içi, sonra ülkede demokrasi...”

 

 

7 Haziran tarihinde yapılacak 2015 Milletvekilliği seçimleri için, Cumhuriyet Halk Partisi`nden milletvekili aday adayı olan Avukat Muharrem Erkek, hafta sonu önce Çan`ın köylerinde ardından da Gelibolu`da geçirdi. Çan`da ilçe başkanı, ilçe başkan yardımcısı, yöneticiler ve önceki dönem İl Genel Meclis üyesi İsmail Doğan ile birlikte köy muhtarlarını ziyaret eden Erkek, köy kahvelerinde vatandaşlarla biraraya geldi. Ardından Gelibolu`da gerçekleştirilen geniş katılımlı toplantıya katılan Erkek, burada da partililerle görüştü. Partililerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan Erkek, öncelikle siyasete bakış açısını partilileri ile paylaştı. “Yaklaşık 15 yıldır aktif siyasetin içerisindeyim” diyen Erkek, “Siyasete, hiçbir zaman bir meslek gibi görmedim. Ama maalesef ülkemizdeki siyasetin temel sorunlarından biri meslek olarak görülüyor ve öyle icra ediliyor olmasıdır. Benim mesleğim, avukatlık. Ben ekmeğimi buradan kazanıyorum. Siyaset ise topluma hizmetin bir aracıdır, bir özveri işidir. Statüko ve gelir kapısı değildir. Bunu ben doğru bulmuyorum. Siyaset fikri bir iştir. Bu nedenlerle de bayrak değişimi de sık olmalıdır. Uzkun yıllar aynı görevlerde bulunmak özellikle toplum açısından çok doğru değildir. Siyaset bir kadro işidir ve uzun süre belli görevlerde bulunulmaması gerekir. Biz de siyasete böyle bakılmalıdır. Bir de başarısız olunursa hemen değişim yaşanmalıdır. Partimiz çok köklü bir partidir. Tarihi hafızası, birikimi çok yüksek bir parti. 2023 yılında hem Cumhuriyetimiz hem de partimiz, Cumhuriyet Halk Partisi, 100`üncü yaşını kutlayacak. Dünyada yüzüncü yılını aşan siyasi parti sayısı bir elin parmakları kadar azdır. Değişimin gücü olan, halkçı, ilerici, devrimci partiler, şartlar ne olursa olsun uzun yıllar siyasetin içende kalabiliyor. Sağ siyaset maalesef menfaat siyasetidir. Bizler belli değerler noktasında siyaset yaptığımız için, şartlar, dönemler ve baskılar hangi düzeyde olursa olsun, bu kadar uzun yıllar ayakta kalabiliyoruz, kalmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

 

“Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim takvimini açıkladı” diyen CHP`li Erkek, “29 Mart`ta Çanakkale`de hakim gözetiminde önseçim olacak. Tıpkı 2011`de olduğu gibi, yargı denetimde ön seçimi hep birlikte yaşayacağız ki; olması gereken de budur. Keşke daha önceden de parti içi demokrasiyi yoğun bir şekilde yaşayabilseydik. Önseçim partimizde yerleşmelidir, bunun tartışması bile olmamalıdır. Bunu sizlerin de çok önemsediğinizi biliyorum. Çanakkale`de uzun yıllardır birinci parti olamıyoruz. Ancak bu önseçim ile birlikte bunu başaracağız, iki milletvekilini garantileyeceğiz. Ben öyle umuyorum ki üç milletvekilini zorlayacağız. Önseçim iradesini, genel merkezimiz ve sayın genel başkanımız da ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

 

“Bize düşen önemli görevler var” diyen Erkek, “Türkiye`de siyasetin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi gerçekten çok önemli. Türkiye`de siyasi partiler gerçekten yasaklarla dolu, önlerinde ciddi engeller var. Mesela siyasi partilerimiz mahalle ve köylerde örgütlenemiyor, yasak. Yüzde 10 barajı temsilde adaleti ülkemizde yok etmiş durumda, bir demokrasi ayıbı ve siyasette şeffaflık yok. Aslında siyasi partilerin adaylarını halk belirlemeli. Daha birçok eksiğimiz var. bunları, Türkiye Cumhuriyeti`ni yöneten irade, demokrasi ve özgürlükler konusunda samimi olsa, aslında çok kısa sürede kolayca düzenlenebilecek sorunlardır bunlar. Siyasetin, demokratikleşmesi ve özgürleşmesi, Türkiye`nin özgürleşmesi noktasında çok önemlidir. Onun için ne diyoruz? Önce parti içi demokrasi, sonra ülkede demokrasi” şeklinde konuştu.

 

Erkek, buradaki konuşmasında çevre sorununa da dikkat çekerek, herkesin mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. Erkek, “Seçilersek ve görev alırsak, bizim önceliğimiz, Çanakkale olacaktır. Çanakkale il olarak çok ciddi bir dönem noktasında. 1/100 binlik planın kesinleşmesiyle birlikte Çanakkale, çok ciddi bir değişim yaşayacak. Olumlu mu olacak, olumsuz mu olacak? Bunun için çok hazırlıklı olmalıyız. Köprü yapımı ile birlike çok ciddi nüfus artışı yaşanacağı biliniyor. Biga ve Karabiga bölgesinde termik santraller gündemde, Kazdağları`nda altın madenciliği gündemde, tersaneler gündemde. Termik santraller ve altın madenciliği Gelibolu`muzu da yakından etkileyecek. Buranın güzel coğrafyasını ve doğasını da olumsuz anlamda etkileyecektir. Kazdağları, dünyadaki ender doğal yaşam alanlarından biridir. Dünyanın en zengin ve en mükemmel doğal su kaynakları Kazdağları`ndadır. Biz suyu yok etmek üzereyiz. Bunun üzerinde çok duruyoruz çünkü; Çanakkale`de önümüzdeki dönem en önemli sorun çevre sorunu olacaktır. Biz bir karar vermeliyiz. Çanakkale olarak, madenler, tersaneler, termik santraller şehri mi olacağız? Yoksa tarih, kültür, üniversite ve Turizm kenti mi olacağız? Sanayimiz, madenciliğe, tersanelere mi dayanacak? Yoksa tarıma mı dayanacak? Bunların kararını vermeliyiz. Dünya üzerinde müstesna bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunu korumalıyız, çevre için de ciddi bir mücadele vermeliyiz” dedi.