Çanakkale`de 4 aydır görevini sürdüren Vali Ahmet Çınar, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Polisevi`nde düzenlenen basın toplantısına Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ, İl Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, Çanakkale Valiliği Özel Kalem Müdürü Mustafa Tan, Basın ve Halkla İlişkiler Müdür Vekili Selahi Sevim ile çok sayıda basın mensubu katıldı. Toplantıya basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak başlayan Vali Ahmet Çınar, ilk olarak Gökçeada ilçesinde yaşanan Gümrük Kapısı ile ilgili soruya cevap verdi. Çınar; “Gökçeada’da bir festival dolayısıyla alınmış bir izin var. Geçici süreli bir hudut kapısı açılacak. Onun dışında detaylı bir bilgim yok. Orada zaten bir hudut kapısı yok. Belki Sayın Milletvekilimizin sorusu bu kapı neden açılmıyordur. Oda ilgili makamlarımızın takdiri ve kararıyla olabilecek bir şey” dedi.
“Çarpık yapılaşma ilde birinci sorun”
Bir basın mensubununun `Şehirde göze çarpan ilk sorun ne?” şeklindeki soruya cevap veren Vali Çınar, Çanakkale`de birinci sorunun çarpık yapılaşma olduğunu belirterek; “Sadece Çanakkale değil ülkemizin bütün illerinde olan çarpık yapılaşma ilde birinci sorun. Plansız şehirleşme, bunun kendiliğinden getirmiş olduğu sorunlar trafiktir sosyal hayatı olumsuz etkileyen koşullardır. Ancak şu da bir gerçek Çanakkale biraz korunmuş gözden uzak kalmış bir cennet gibi değerlendirebiliriz. Dolayısıyla hala şehirleşmeye müsait geniş alanları olan büyük kent olmamış dolayısıyla da yeni dönemler gelecek için planlı bir şehrin ortaya çıkmasına müsait alanlar olması da bir avantaj olarak değerlendirilmeli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Boğaz Köprüsü bir ihtiyaç”
Çanakkale Boğazı`na yapılması planlanan Boğaz Köprüsü`ne de değinen Vali Çınar; “Resmi olarak belirlenmiş şekillenmiş bir konu yok. Ancak hepimizin bildiği gibi Ulaştırma Bakanımız geçen ay içinde televizyonlarda basına beyanatta bulundu. 2023 hedefleri arasında boğazda 4.’ncü köprünün Çanakkale’de olacağı hususunda bir beyanları oldu. Buda sevindirici bir şey. Bir ihtiyaç ve inşallah olur” ifadelerini kullandı.
“Fuarlara iyi hazırlanarak gidilmeli”
Japonya Fuarı`nı da değerlendiren Vali Ahmet Çınar; fuarların iyi hazırlanarak gidilmesi gereken uluslararası organizasyonlar olduğuna dikkat çekti. Fuarın en güzel standının Türkiye standı olduğunu kaydeden Vali Çınar şu şekilde konuştu: “Japonya fuarına Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak 2 şehir valiliği ve yönetim kurulunda üye olan arkadaşlar ile birlikte Japonya’ya gittik oradan da Kore’ye geçtik. JATA turizm fuarı uluslararası bir fuar. Tabi fuarlar açıkçası iyi hazırlanarak gidilmesi gereken uluslararası organizasyonlar. Şehrimizin ve ülkemizin tanıtımı için bunlar çok önemli. Bu tür ziyaretlerde açıkçası Türkiye’nin bütün illerinden giden arkadaşlar giden kurumlar oluyorlar. Burada önemli olan hedefli gitmek ve hazırlıklı gitmektir. Biz Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak JATA fuarına gittik. Orada stant oradaki yerli bir sanatçıya verilmiş. Efes tema olarak işlenmiş. Bütün fuarı en güzel standı Türkiye standıydı. Kültür Bakanlığımızın organizasyonuyla Balıkesir ve Çanakkale’de diğer illerimizle birlikte orada yer aldılar. Şunu itiraf etmekte gerekiyor. Sanat organizasyonları, fuar organizasyonları açıkçası ben bütün ülkemizin biraz daha gelişmeye, biraz daha çalışmaya, biraz daha kaliteye ve estetiğe ulaşmaya ihtiyacı var diye düşünüyorum. Niyetiniz ne olursa olsun ne kadar iyi hazırlanalım derseniz deyin elinizde yeteri kadar bu işi iyi yapacak kişiler yoksa yada bu işi onlar ele almamışlarsa çok iyi sonuç alınamıyor. Bu gidişimizi özellikle konuşacak olursak biz fuara gittik. Temaslarımızda bulunduk. Bunun haricinde Japonya çok gelişmiş bir ülke. Milli geliri çok yüksek bir ülke. Kore de öyle. Yaşam alanları toprak olarak çok dar, sanayisi ve teknolojisi gelişmiş dolayısıyla gıdaya büyük ihtiyaç duyan, turizme ve gezmeye büyük ihtiyaç duyan ülkeler. Bu bahsettiğimiz ülkeler deniz, güneş ve sahil turizmini çok sevmiyorlar. İlginçtir ama insanlar şemsiye ile geziyorlar. Yüzlerine maske takanlar var. Genel algı ne kadar bronzlaşmak güzelse belli kesimlerde o bölgede de ne kadar beyaz kalırsanız o kadar kıymet akdediliyor. Hem gıdaya ihtiyaçları var, hem kültür turizmine ihtiyaçları var. Balıkesir ve Çanakkale özellikle birlikte değerlendirildiğinde tam bu ülkelerin büyük rağbet edecekleri eğer tam anlatırsak, iyi hazırlanırsak bir hazine gibi keşfedilmesi gereken 2 ülke bölgemiz açısından biz hem Japonya’da hem de Kore’de hakikaten ciddi, değerli temaslarda bulunduk. Kalkınma ajanslarıyla turizm ile ilgili ulusal yapılanmalarla temaslarda bulunduk. Tabi ki çok prensipli, çok ciddi iş yapan güven konusuna büyük hassasiyet gösteren, hijyen konusuna büyük hassasiyet gösteren toplumlar. Böyle bir seferde bir, ayda bir belki yılda bir netice almak hemen kolay değil. Şu bir gerçek sürdürülebilirlik dediğimiz temel evrensel kavramlar bundan sonrası için orada bulunan kurumların temsilcilerini şehirlerimize çağırmak ama burada iyi hazırlanmak ve bir takım yatırımcılar turizm organizasyonuyla ilgili şirketlerle birlikte bölgemize hem yatırım hem de turist çekmek mümkün. Açıkçası biz bu gezimizden iki il olarak son derece memnun olduk. İnşallah bunun ikinci ayağını oradaki muhataplarımızın ilimize daveti ile devam edecek.”
“Hangi fuara gidileceği 1 yıl öncesinden belli olacak”
Bir basın mensubunun `Almanya Fuarı`na da katılacak mıyız?` sorusu üzerine Vali Çınar; “Almanya fuarına katılacak mıyız? Açıkçası az öncede söylediğim fuarlara iyi hazırlanmak, hedefli gitmek olan masrafın neticesinde sonuç alabilecek çalışmalar yapmak gerekiyor. Bunun haricinde hazırlıksız gitmek, belki bir şeyler bulur muyuz, belki bir şeyler elde eder miyiz diye gitmek biraz vicdana da sığmayan bir konu bu açıkça söylüyorum. Kendi kişisel fikrimde bu. Arkadaşlarımıza da ben şunu söyledim. Bundan sonra hangi fuara gidileceği 1 yıl öncesinden belli olacak ve bu fuara gidişimizin hazırlığı bir 3 ay öncesinde bize getirilecek. Gitmeye değer bir hazırlık, bir çalışma varsa gidilecek yoksa fuara gidilmeyecek diye, israf etmeyeceğiz diye arkadaşlarımıza talimatım var. Bunlar biraz sanat organizasyon vizyon ile alakalı konular. Ülkesel birikimler ile alakalı konular. Bir işi çok hazırda gidebilirsiniz yada çok hazır olduğunuzu sanarak kötüde gidebilirsiniz. İşte o sanma bölümünde ehliyet ön plana çıkıyor. Buda hassas bir konumuz” dedi.
“Rakamlar ortada. Hiçbir ayrımcılık yok”
Güney Marmara Kalkınma Ajansı`nın Çanakkale`ye ayrımcılık yaptığı yönündeki iddialara da cevap veren Vali Çınar, rakamların ortada olduğunu ve herhangi bir ayrımcılığın söz konusu olmadığını dile getirerek şu şekilde konuştu: “Güney Marmara Kalkınma Ajansının bir önceki genel sekreterinin Balıkesir’li olmasından dolayı bir ayrımcılığın olduğu yönünde yaygın bir kanaat vardı. Ben buraya geldiğim zamanda bunu herkes konuştu ve söyledi. Eşit sayıda üyelerimiz var. Belediye Başkanımızda bizim üyemiz. İl Genel Meclis başkanımızda üyemiz, ÇTSO Başkanımızda bizim üyemiz. Yapmış olduğumuz toplantılarda buda gündeme geldi. Böyle dedikodular var diye. Şundan emin olun. Rakamlar ortada. Hiçbir ayrımcılık yok. Nüfusa göre en başından bir değerlendirme yapalım diye konuşulmuş Güney Marmara Kalkınma Ajansının bütçesinde %60’ı Balıkesir bölgesi için %40’ı Çanakkale bölgesi için değerlendirilsin diye bir prensip kararı alınmış. Bu hep lehimizde asla aleyhimizde değil. Nüfusa vurursanız %40’ında altındayız. Buna emin olun hiçbir suretle bir haksızlık yok. Arkadaşlara haksızlık etmeyelim ama bu söylentiler olduğunda ilk geldiğimde bende inanmıştım sonra aldık hesapları konuştuk kurulda neticede biz kıl payı da olsa ilerideyiz.”
GMKA`nın genel sekreteri kim olacak?
“Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreterliği ile ilgili ehli olan kimse o olsun diyorum” diyen Vali Çınar; “Çanakkaleli, Balıkesirli olması şart değil. Hakkari ya da Sinoplu’da olabilir. Hala seçilememesinin nedeni bunun hazırlıkları var. Bulmakta kolay olmuyor. Biraz vizyonda gereken bir iş. Aday var mı derseniz şuanda çok öne çıkmış bir adayda yok. Bu Genel Sekreter vekiliyle ilgili bir sorun yok. Çok güzelde yabancı dili var. Gittiğimizde de gördük. Profesyonel seviyede” şeklinde konuştu.
“Değişik alternatifler üzerinde fikirler var”
Çanakkale`de yaşanan şehir trafiği ile ilgili soruna da değinen Vali Çınar; “Gestaş’la ilgili olarak hakikaten şehir trafiğini olumsuz etkileyen durum söz konusu. Değişik alternatifler üzerinde fikirler var. Bizde konunun üzerindeyiz. İlgileniyoruz. Sadece Karacaören bölgesi için değil Gökçeada’ya bir büyük feribot daha alma planımız var. Oradaki trafik yoğunluğunu ve bekleme sürelerini azaltmak için. Bunlar tabi ki bir plan. Hepsi imkânlar ölçüsünde ve öncelikler sıralanmak üzere değerlendirilecek konular. Başkan ne var hayalimizde. Ayvacık’dan Küçükkuyu’dan o bölgeden körfezi Ayvalık’a açacak bir planımız var. Biraz afakîmi olur doğrumu olur onunda fizibilitesi için talimat verdim çalışmalarını yapıyorlar. Tekirdağ’dan Karabiga dediğimiz bölgeye bir sefer koyabilir miyiz. Açıkçası ufkumuz açık ve uğraşıyoruz. Çok kolay olmuyor. Çünkü çok kar eden bir şirket değil. Dolayısıyla her bir alınacak feribot çok büyük maliyetleri olan işler. En iyisini yapmak için çalışıyoruz. Gestaş köprü yapılana kadar ihtiyaç çünkü” dedi.
Havaalanı 2014 yılında hizmete girecek
Çanakkale havaalanında devam eden çalışmaların 2014 yılının Temmuz ayında biteceğini vurgulayan Vali Çınar, ikinci bir havaalanı fikrinin de gündemde olduğunu ifade ederek; “Temmuz 2014 diye bir bitiş tarihi var. Ama %40 önde gidiyor. Müteahhidin söylediği eğer olağan üstü bir durum olmazsa yılbaşına kadar havaalanını tamamlayıp uçakların inebileceği düzene getirilebileceği konusunda sözü var. Havaalanı şehrin ortasında gibi kalınca mania planları bir takım rahatsızlıklar oluyor. Geçen çevre düzeni planının bu yılsonuna kadar tamamlanacağı bakanlık yetkilileri tarafından bildirildi. Bu çerçevede bir havaalanı daha önerebilir miyiz diye bir fikirde var. Ancak benim aklıma da şu geldi. Biz her şeyi bilen insanlar değiliz. Acaba diyorum ikinci bir havaalanı gelecek için planlanıyorsa herkesin her yere ulaşabileceği belki bizim Balıkesir ve yöremizde değerlendirilerek her yere rahat ulaşılabilecek bir merkez oluşturabilir miyiz diye bir fikrim de var. Belki bir güzellik çıkar ortaya” diye konuştu.
“Kazdağları`nın korunmasından yanayım”
Altın arama çalışmalarının yapıldığı Kazdağları`nın korunmasından yana olduğunu kamuoyuna açıklayan Vali Çınar; bu bölgenin doğasının ve yeşilinin her ne olursa olsun bir yara alacağını söyledi. Çınar şu şekilde konuştu: “Dolayısıyla haklı olarak bütün şirketlerin hani `iştahını kabartma` deriz ya böyle bir bölge. Bir ayrım da yapmak gerekiyor. Hep Kaz Dağları diye geçiyor, ama Kaz Dağları`nın epey uzağında yer alan yerler bunlar. Yani Kaz Dağları`nın eteklerinin de uzaklarında yer alan bölgeler. Özellikle çevrecilerimizin çok problem yaptıkları bir konu var. Musluklardan kirli sular akıyor, yeraltı sularına siyanür bulaşıyor diye. Daha siyanürün `s`si bölgeye gelmiş değil. Biraz objektif bakabilmek lazım. Çevrecilik açısından da ekonomi açısından da objektif bakabilmek lazım. Benim şahsi fikrim, ben buraların korunmasından yanayım açıkçası. Bunu da burada açıkça beyan ediyorum. Her ne olursa olsun bu bölgenin oksijenidir, yeşilidir bir yara alacaktır, görüntüde bir sıkıntı olacaktır. Yeni tekniklerde, firmalar, teknik bilgisi olan kişiler asla bir zararın olmayacağını, artık bu böyle bir tehlikelinin kalmadığını söylüyor. Bu benim kişiselim, yani ben de çevrenin henüz yara almadan korunmasından yanayım. ÇED raporunu alan firmalar müracaat ettikleri takdirde kanun `ruhsat verilir` diyor. Ruhsatı da özel idare veriyor. `Verilir` denilen noktada aslında valinin yetkisi de olmuyor. Diyelim vali risk aldı, raporu vermedi, kanuna karşı durdu. Bu sefer mahkemelerde ne sonuç çıkar? Onu bilmiyoruz. Bu benim rapor vereceğim anlamına gelmiyor. Birilerin iddiası `asla bozmaz`, birilerinin iddiası ise `cehennem olur`. Aslında herkes objektif konuşmuyor, bunun bir ortası vardır. Bir sıkıntı da burada var. Şimdiden yer altı sularına siyanür karıştı demek milleti kandırmaktır. Ama hiçbir şey olmayacak demek de milleti kandırmaktır.”
“Yeniden bir ajans kurmak daha uygun olacak”
Çanakkale Savaşları`nın 100. yıldönümü olan 2015 yılı için yapılması düşünülen projelere de değinen Vali Çınar, konu ile ilgili yeniden bir ajans kurmanın daha uygun olacağı görüşünün gündeme geldiğini ifade ederek; “Bütün bu tür büyük organizasyonlar ajans marifetiyle yapılıyor. İşi profesyonellere bırakmak açısından ajanslara bırakılıyor. Bütçenin aksaklıklara meydan vermeden harcanabilmesi gibi avantajları da var. Çanakkale Savaşları`nın 100. yıldönümü için 2015 projesi düşünülmüş. Ancak bir takım sebeplerden dolayı tereddüt olmuş `Acaba başka bir yöntem mi denesek` diye. Bu da işi biraz geciktirmiş. Sayın Başbakanımızın bu konuda başbakanlıkta bir müsteşar yardımcısına görev verdiğini biliyorum.
Yeniden bir ajans kurmanın daha uygun olacağını beyan ettiler. Bende aynı fikri beyan ettim. Mecliste bu konu muhtemelen gündeme gelecektir. Eğer gelmese bile ilimiz bazında bu faaliyetleri yürütebilecek bir yapılanmaya gitme yönünde teklifimiz var. Halkın içinde olabileceği bir mekan olsun istedik ve mekanı düzenledik. En azından projelerin akışını sağlayabilecek bir yapılanmayı önümüzdeki hafta içerisinde faal hala getiriyoruz. Kurullar bu projeleri değerlendirecek. Eğer Ajans kurulursa hazır olan çalışmaları vererek zaman kazanacağız. Zaman geçiyor, organizasyon büyük bir organizasyon. Ne kadar iyi yaparsak o kadar iyi sonuç alırız. Biz artık ajans kurulumunu beklemeden, yerel düzeyde çalışmalarımızı başlatıyoruz. Mekan yetmez ise ek mekan yada daha büyük mekanlar tahsis edeceğiz” dedi.
“Okula gidip yerinde de inceleyeceğim”
Mustafa Kemal İlkokulu`nda roman vatandaşların çocuklarına ayrımcılık yapıldığı şeklindeki iddiaların doğru olmadığını kaydeden Vali Çınar; söz konusu okula gidip konuyu yerinde de inceleyeceğinin altını çizdi. Vali Çınar; “Milli Eğitim`den sorumlu Vali Yardımcımız bu konuda bir bilgi notu hazırlamış. Bunu basın mensuplarına iletecekler. Bu konunun doğru olmadığını ifade ediyorlar ve bununla ilgili olarak böyle bir davranışın doğru olmadığı ve gerçek olmadığını ifade ettiler. Okula gidip yerinde de inceleyeceğim. Böyle bir şey yok deniyorsa yoktur. Demek ki arkadaşlar yapmamış. Varsa da ilgililerle görüşerek hem meseleyi çözme hem de sorunlar hakkında gereğini yapma şeklinde bir netice alacağız. Yerinde değerlendireceğiz. Homejen bir yapımız olmadığı için bunlar kaynaklanıyor. Herkesin haklı olduğu ya da herkesin biraz haksız olduğu alanlar olabiliyor. Öyle bir konu bu. İyi bir yol bulacağız ama arkadaşlar zaten sorun olmadığını ifade ettiler” şeklinde konuştu.
Karasal Yayın Kulesi`nin ihalesi iptal
“Ulaştırma Bakanlığımızın karasal yayın kulesi dediğimiz bir konumuz vardı” diyen Vali Çınar; “Geldiğimde ihalesi de bitmiş bir işti. Ancak, ihalenin şekli itibariyle içime sinmedi. Bu kulenin yapım ihale işini iptal ettik. Neden iptal ettik? Şehrin hakim bir noktasında belki yüzlerce yıl orada kalacak bir eserin şehrin görünümüne bir katkı sağlayacak bir sanat eseri olması dolayısıyla bunun bir kişiye sipariş edilerek yapılmasının doğru olmadığı kanaatiyle uluslararası bir yarışma açılmasını istedim. Kimin eseri en güzelse, şehrimize en güzel eseri onu bayrak gibi dikelim dedik. Bu konuda da uluslararası bir yarışma açtık. Bu yarışma tabi herkesin ilanen davet edildiği değil, belli ofislerin daveti suretiyle yapılan bir çalışma. İhalesini iptal etmiş olduğumuz bu işi yapan şirketinde davetini sağladık. Belki en güzeli iptal ettiğimizdir. Jüri oluşturuldu ve ilana çıkıldı” dedi.