“Öğretmenler fabrika işçisine dönüştürüldü”
4+4+4 sistemi ile piyasacı eğitim anlayışının masaya yatırıldığı Eğitim Hakkı Buluşması Forumu’nda önemli açıklamalarda bulunan Eğit-Sen Eski Genel Başkanı Aktaş, AKP Hükümetinin getirdiği 4+4+4 sistemi ile öğretmenlerin fazla mesai ve performans şartına tabi tutularak adata birer fabrika işçisine dönüştürülmek istendiğini ifade ederek tepki gösterdi.
Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi tarafından organize edilen Eğitim Hakkı Buluşması Forumunda Eğitim Sen Genel Merkez Eğitim Sekreteri Betül Korkut, Eğit-Sen Eski Genel Başkanı İsmet Aktaş, Çanakkale Eğitim Hakkı Meclisi Temsilcisi İsmail Baytaş ve katılımcılar tarafından 4+4+4 sistemi ve piyasacı eğitim anlayışı masaya yatırıldı. Forumda konuşan Eğit-Sen Eski Genel Başkanı Aktaş AKP Hükümetinin getirdiği 4+4+4 sistemi ile öğretmenlerin fazla mesai ve performans şartına tabi tutularak adata birer fabrika işçisine dönüştürülmek istendiğini ifade ederek tepki gösterdi. Forumu yöneten Çanakkale Eğitim Hakkı Meclisi Temsilcisi İsmail Baytaş özelleştirme girişiminin yaşamın her alanına yönelik bir saldırı ve gasp olduğunu belirterek, insanların en temel hakları olan eğitimin ve sağlığın özellikle son yıllarda bu tehdide fazlası ile maruz kaldığını ifade etti.
“Okullar ticarethane, veliler ve öğrenciler müşteri durumuna sokuldu”
Çanakkale Eğitim Hakkı Meclisi Temsilcisi Baytaş AKP döneminde eğitimin piyasalaştırıldığını ve bu sürecin 4+4+4+ sistemi ile hızlı bir iveme kazandığının altını çizerek, öğretmenlerin güvencesi çalıştırıldığını ve itibarsızlaştırdıklarını, okulların ticarethane, veli ve öğrencilerin ise müşteri durumuna sokulduğunu belirterek sorunlara bütüncül yaklaşımın önemine değindi.
“Türkiye eğitimin yoğun şekilde tartışıldığı bir döneme girdi”
Eğit-Sen eski Genel Başkanı İsmet Aktaş ise Türkiye’nin eğitim hakkının en yoğun şekilde tartışıldığı bir dönemden geçtiğini kaydederek, eğitim sisteminde her zaman sorunlar olduğunu ama AKP hükümeti döneminde bu sorunların öne çıktığını belirtti. Aktaş, AKP Hükümeti döneminde eğitimde başlayan dönüşüm sürecinin esasen temelinin 12 Eylül darbesine dayandığını belirterek, Özal zamanında kıvılcımlandığına ve bu dönemde ayyuka çıktığına dikkati çekti. Aktaş 2.Dünya Savaşı’ndan sonra insanların en temel hakları olan sağlık ve eğitim piyasalaştırma çabaları konusunda adımlar atıldığını ve dünyada da bu dönüşüm sinyallerinin Reagan döneminde başladığını ve Şili’de yaşananların bir model olduğunu kaydetti. Türkiye’de bu sistemi uygulamanın kolay olmadığını ve mevcut iktidarların karşında yoğun muhalefet yapıldığını belirten Aktaş 12 Eylül darbesi ile bütün hakların zafiyete uğradığını belirtti. Aktaş konuşmasında Türkiye’de özel okul ve kolejlerin sayısının arttığına da dikkati çekerek eğitimin özelleştirmeye gittiğine vurgu yaptı. Cumhuriyet kurulduğundan beri eğitimin yükünü omuzlayan öğretmenlerin itibarsızlaştırıldığına ve AKP Hükümetinin getirdiği yeni rejimle aydın öğretmen yetiştiren köy enstitülerinin ise bir bir kapandığını söylendi. Aktaş tarihsel misyon zedelenerek yeni bir rejim kurulduğunu belirterek bunun en somut örneğinin ücretsiz sunulan hizmetlerin paralı hale dönüştürülmesi olduğunu, öğretmenlerin 4+4+4 sistemi ile öğretmenlerin fazla mesai ve performansa tabi tutularak adata birer fabrika işçisine dönüştürülmek istendiğini ifade etti.