Kepez Belde Başkanı Birol Arslan ile Kepez Belediye Meclis üyelerinin yer aldığı basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan; ilk önce yerel seçimleri değerlendirdi. AKP`nin Çanakkale ve Kepez`deki yerel seçim sonuçlarının faturasını üniversiteye kesmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Mutan, AKP`nin Çanakkale Belediye Başkan Adayı olan Mehmet Daniş`e de bazı göndermelerde bulundu. Mutan; “Yerel seçimin Çanakkale ayağında sevgili Mehmet Daniş bir yerel gazetede röportaj vermiş. Daniş, paralel yapının özellikle seçime dönük bizi desteklediği noktasında bir yorumda bulunmuş. Herkes şunu iyi bilsin. Herkesin oyu kendine. Yani ipotek altında değil. Peki 2009 yılında bahsettiğiniz bu paralel yapıyla kol kola girip bir seçim kaybetmeyi neye bağlıyorsunuz? Bunu sormak lazım. 2009 yılında diyeceksiniz ki, TOKİ 960 yoktu. Peki TOKİ 960 yoktu da paralel yapı da mı yoktu? Haşhaşiler de mi yoktu Kepez`de? Yani işi bu taraftan yorumlarsanız, çok da haklı bir zeminde olmazsınız. CHP Belde Örgütü`nün, CHP üyelerinin ve Belediyemizin meclis üyelerinin emeklerine de görmemezlikten gelmiş olursunuz. Ama halk 30 Mart`ta Kepez ve Biga`da sonuçlara baktığınız çok şeyi gösterdi. Siz çok iddialı girmiş olduğunuz özellikle merkez belediye yarışında Maşallah baya iyi oy aldınız. Bir önceki seçimde aday olan Murat Efe`nin aldığı oy oranının üzerine çıktınız. Orada bir paralel yapı yok muydu? O gün de vardı. Böyle çifte standart bir siyasi akıl ve yaklaşım doğru bir analizi getirmiyor. Getirmeyince de sonuçları itibariyle sen de kaybediyorsun. Nerede kaybediyorsun? Çanakkale`de kaybediyorsun. Herkes Çanakkale`deki kampanyayı takip etti. Çok ciddi bir kampanya yürüttü AKP ve çok ciddi paralar harcadılar. 100 günü dolu dolu yaşadık diyor sevgili Daniş, sen 100 günlük vekil değildin. Sen 11 yıllık vekildin. 3 dönemdir AKP`nin birinci sıradan milletvekili olarak geldin. Çanakkale halkı da seni kantara çıkardı ve kilonu tarttı. Seçim faturasını önüne koydu. Şimdi bu faturayı, eğer paralel yapı iddiaları üzerine birilerine kesecekseniz, bak sizin getirdiğiniz üniversitenin başında bir hoca var. Zannediyorum ağzınıza almak istemiyorsanız ama bence faturayı oraya keseceksiniz gibi geliyor. Adnan Öncü bu seçimin en masum adamı. İlle bir fatura kesilecek noktasından hareketle sevgili Adnan Öncü`ye bir fatura kesiliyorsa, yanlış yere fatura kesiliyor. Çanakkale ve Kepez`deki bu faturayı üniversiteye doğru kesmeniz lazım. Bunu açık yüreklilikle yapın. Millette bilsin. CHP ve MHP Kepez`de oyunu arttırırken, AKP ise oy kaybetti” dedi.
“Muhalefet partileri Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot etmeli”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Başkan Mutan; çatı adayı arayışının doğru bir arayış olmadığını söyledi. Adaletli bir seçim olmadığı takdirde muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot etmesi gerektiğini kaydeden Başkan Mutan; “Benim kişisel önerim, her siyasi parti adayını çıkarmalı. Çünkü bu cumhurbaşkanlığı seçimi bir siyasi parti seçimi havasında geçecek inancındayım. O yüzden herkes kendi oyunu almalı. Bu oylar alınınca mevcut AKP adayının %50`yi geçebileceğine inanmıyorum. İkinci turda çatı adayı da belirlenmiş olur. Yani ikinci sırada kalan aday da çatı adayı olur diye düşünüyorum. Daha farklı bir öneri getirebilirim. Şu anki Cumhurbaşkanlığı seçimi teknik anlamda heleki bir de çatı adayının üzerinden şekillenirse, seçimin de zorluğu açık ve net. Mevcut Başbakan Cumhurbaşkanı adayı olursa, Başbakanlıktan istifa etmeyecektir. Yine hükümetin başında olarak seçime girecektir. Devletin tüm imkanları elinin altında olacaktır. İş bu noktaya geldiyse, AKP dışındaki tüm siyasi partilere nacizane önerim. Hiç biri aday falan çıkarmasın. Mevcut AKP adayı tek başına seçime girsin ve kazansın. Ondan sonra bu ülkedeki mevcut meşrutiyeti tartışılır hale gelsin. Cumhurbaşkanlığı seçimine giden yolda, adaletli bir yol yok. Adsil değil. Eğer sandığa gittiğiniz yol, adil bir şekilde döşenmemişse sonuçları da adaletli olmayacaktır. Haksız bir zemin oluşacaktır. Rekabet koşulları eşit olmayacaktır. Bu şartlarda da güçlü olan sonuç alacaktır. Demokrasi güçlü olanın değil, haklı ve doğru olanın sonuç aldığı bir rejimdir. O yüzden bu koşullar oluşmadığı sürece, muhalefet partileri bence Cumhurbaşkanlığı seçimini boykot etmeli diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Ramazan ayında inşallah huzurevinin temeli atılır”
Kepez Beldesi`nde yapımı yılan hikayesine dönen huzurevine de dikkat çeken Başkan Mutan; “Huzurevi ihalesi yaklaşık 1,5 ay önce yapıldı. Ciddi bir katılımcı olmuş. İlgili müteahhit firma İstanbul firmasıymış. Sözleşmeye davet edilmiş. İnatla gündeme taşıdığımız huzurevinin ihalesini yapan İl Özel İdaresi`ni hızlandıran Vali Ahmet Çınar`a teşekkür ediyorum. Bir an önce nihayete erip yer teslimi ile de birlikte sanırım Ramazan ayı içerisinde inşallah huzurevinin temeli atılır. Kısa bir süre içerisinde de biter. Hem Kepez hem Çanakkale hak etmiş olduğu huzurevi yatırımına kavuşur diye düşünüyorum.”
Kayısı Şenliği 21 Haziran`da
Kepez Belediyesi`nin organize ettiği Kayısı Şenliği, bu yıl 21 Haziran`da başlayacak. Kayısı Şenliği`nde Yeni Türkü ile Coşkun Sabah`ın sahne alacağını vurgulayan Başkan Mutan; “Kepez Belediyesi olarak her yıl yapmakta olduğumuz Kayısı Şenliğimiz var. Ana teması da sünnet. Kayısı Şenliği`nde bu sene Yeni Türkü ve Coşkun Sabah sahne alacak. Normalde Temmuz ayının ilk haftası yapmakta olduğumuz Kayısı Şenliği`nin tarihini bu yıl Ramazan nedeniyle 21 Haziran`a çektik. Kayısı yarışması, sünnet ve konserler olacak” dedi.
“Nalbant`a toplantıda söz verilmeliydi”
CHP Merkez İlçe Örgütü`nün düzenlediği Danışma Kurulu Toplantısı`nda söz hakkı isteyen CHP İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant`a söz hakkının verilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Mutan şu şekilde konuştu: “İfade özgürlüğü en kutsal insan haklarından biridir. Eğer bir yanlış ve doğru üzerinden gidilecekse divan Başkanı orada yanlış yapmıştır. Bunu net ifade ediyorum. Taleplerin ısrarı üzerine bir yanlış var ise düzeltilebilinirdi. Sonuç itibariyle Hicri Nalbant, bir il genel meclis üyesiydi ve orada 3 merkez il genel meclis üyemizden iki tanesi vardı. Bir tanesi söz istemiştir. Ona o söz verilmeliydi. Niye ısrarla söz verilmediği noktasında doğru yapılmadığını buradan ifade etmek istiyorum. Hicri bey toplantıda konuşmalıydı. Onun da söyleyecek sözleri vardır.” Danışma Kurulu`nda yaşananların basına yansımasının da doğru olmadığının altını çizen Başkan Mutan; “İlçe Danışma Kurulu parti içi bir organ. Açılış konuşmalarından sonra basın mensupları dışarıya davet edildi. Neden? Çünkü parti içi ve aile içi konulardı bunlar. Ama baktık ki, bu etik olmayan davranış sadece Hicri bey kaynaklı da değil. Bir başka arkadaşımızın da kokusunu alıyoruz. Yerel basında konuşma metni neredeyse hemen hemen aynı şekilde yansımış. Bir aile içi sorunlar varsa, kol kırılır yer içinde kalır usul böyledir. Bunun dışına çıkılmıştır ve bu da doğru değildir. Şekil açısından doğru olmamıştır. Toplantıda konuşulanların içeriği bence basın ile paylaşılmamalıdır. Eğer paylaşılacaksa bu partinin yetkili kişileri vardır. Onlar bunu genel çerçevede değerlendirir ve bilgi anlamında basına sunabilir” dedi.
