“Çanakkale kenti, güçlü sivil yapısı ile bu ve benzeri gelişmeleri öngörerek, kentin felsefesini/anayasasını oluşturan, `kent eylem planı` çalışmalarını gerçekleştirmiştir” diyen Koç, “Bu çalışmaya ek olarak Çanakkale kıyıları ile ilgili 2004 yılında yayınlanan durum raporu ve 2006 yılında yayınlanan Çanakkale kentinin gelişimi ile (550 yıllık) fiziki ortam ilişkisini ele alan, kitaplar ve pek çok makale ile bildiri yayınlanmıştır. Bütün bu anlatılanlardan hareketle, Çanakkale kentinde kıyı kullanımının belediye meclisindeki parmak sayısına göre, ele alınan bir konu olması, hayretle karşıladığım bir durumdur” ifadelerini kullandı.
ÇOMÜ`de görevli Prof. Dr. Telat Koç, açıklama-sında önemli risklere de değinerek, “Oysa, Çanakkale kentinin kıyılarını nasıl kullana-cağı konusunda hem bilimsel veri, hem de toplumsal ilgi veya katılım vardır. Çok az kentte yakalanabilecek bu güzelliklerden hareketle, kıyı kullanımının planlaması yapılması gerekirken, konuya yalnızca siyasi karar olarak bakılması, yanlıştır. Çok basit bir örnekle, iklim değişikliğine bağlı olarak gerçekleşecek olası deniz seviyesi yüksel-mesi sonucu, üzerinde tartışılan projeye konu olan alanlar başta olmak üzere, Çanakkale`nin büyük bir kısmının sular altında kalmasına beraberinde de deprem riskinin artmasına neden olacaktır” dedi.
“Bilimsel araştırma sonucu, elde edilen bulgulardan hareketle, Çanakkale kentinin `hata-lardan geri dönülebilecek` bir noktada olmasının büyük bir fırsat olduğu vurgulanmıştır” diyen Koç, “Kaldı ki, sıralanan çalışmalar sonrasında doğrudan Çanakkale kentinde arazi kullanımı ve bu kapsamda kıyı kullanımını ele alan iki adet doktora çalışması yeni bitmiştir. Diğer taraftan, unutulmaması gereken, anayasa gereği kıyılar kamu kullanımına kapatılamaz. Bütün bunlardan hareketle, Çanakkale kenti karar vericilerini, bilimsel gerçekler, kamu çıkarının önceliği ve toplumun sesini dinle-meye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
