“Kent Konseyi ortak aklımız…”

 

 

Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz yat limanı projesi için yapılan bilgilendirme toplantısı için ÇTSO yönetiminin yaptığı değerlendirmeye  “Kent Konseyi ortak aklımız” diyerek ; “Kent Konseyleri, kent hakkında ya da kent üzerinde uygulanacak bir projeyle ilgili karar süreçlerine kentlilerin katılarak, konuyla ilgili görüşlerini dile getirdikleri demokratik bir müzakere ortamı ve buna ait bir mekanizmadır” tanımlaması ile cevap verdi.

 

Saim Yavuz; “Kent Konseyi toplantılarında kimsenin,  yerine, mevkiine, parasına göre ayrıcalığı yoktur. Kimsenin de kimseyi bir yerlere şikayet etmesine de gerek yoktur. Gerekli olan şey; her türlü fikre anlama gayretiyle birlikte saygı göstermek ve kimsenin de görüşmelerde kişisel ya da grupsal çıkarlar uğruna düzeysizleşmemeye gayret göstermesi gerekir” değerlendirmesi ile Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a iletilen üzüntü konusuna açıklama getirdi.

 

Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz  yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kanunla düzenlenmiş ve oluşumunda resmi sivil bütün kurumların temsilcilerinin katılarak toplantılarını gerçekleştiren Kent Konseyleri; farklı görüşlerin, farklı uzmanlıkların ve farklı kurumların bilgi ve deneyimlerini, görüşülen konular üzerinden ifade ederek ortak bir karar üretilmesi için çalışır. Kent Konseyleri hiçbir kurumun, görüşün ya da karar organının uzağında değil hepsine, aynı mesafede yakın durur.   Kent Konseyi’nde görüşler  ifade edilerek bir karar üretilir ve üretilen/alınan bu karar ilgili kurumlara (başta Belediye Meclisi olmak üzere) değerlendirilmek üzere sunulur. Kent Konseyleri, 76 sayılı Belediye Yasası’yla idari olarak belediye bağlı olmakla birlikte, yönetim ve kararlarıyla özerk bir yapıdır. Kendi çalışma usul ve esaslarıyla organlarını ve kurullarını kendi belirler, bunlar yoluyla da kararlarını kurumların temsilcileri ve bizzat kentlilerinin de katıldığı Genel Kurul’larda kendisi alır. Herhangi bir kurum (belediye de dahil) ya da kuruluştan emir ya da talimat almadığı gibi kimseye de emir veya talimat vermez. Yönetim anlayış ve yapılanmasında  “Demokratik müzakere süreçleri” ve “yönetişim” ülkemizin yeni tanıştığı kavramlardır. Genel ve yerel  yönetimlerin yönetim stratejilerinde bu kavramlara yer verilmiştir ve uygulamalarda da hassasiyetle gözetilmeye çalışıldığı da bilinmektedir. Yönetişimin ayrılmaz parçası olan Kent Konseyleri olmaksızın kentler hakkında karar vermenin mümkün olmayacağı bir tarihsel süreçten geçiyoruz. Bu süreç içerisinde uygulamalarda sıkıntıların yaşanması doğaldır.  İnsanların alışkanlıkları kadar kurumların da alışkanlıklarını değiştirmesinin kolay olmayacağını bilmekteyiz. Çanakkale Kent Konseyi,  kent ekonomisi ve sosyal yaşamına katkısı olacak her türlü projenin ya da kararın önyargıyla reddedilmeksizin, kent paydaşlarının  tartışarak görüşmesini sağlayacak ortamları yaratması asıl görevidir. Bu görevi de hiçbir ayrım gözetmeyen eşitlik anlayışıyla yerine getirir.”