“Kadının üzerinde toplumsal baskı var”
Devrim Şahin Atılkan hamilelik anılarına yer verdiği kitabı “Sihirli 40 Hafta” ile hayatta bir kadının yaşayabileceği en özel süreci kaleme almış özel bir anne.
Kitabından elde edilecek gelirle ÇOMÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine anne sütü sağma makinesi almayı hedeflediğini belirten Atılkan, annelerin ve anne adaylarının yaşadıkları bu süreçte kendilerini önemsemekten vazgeçmemelerini öneriyor.
OLAY: Kendinizi tanıtır mısınız?
Devrim Şahin Atılkan: 1977 doğumluyum. İstanbul Üniversitesi İşletme mezunuyum. Aslen Mersinliyim. Eşimin işi nedeniyle Çanakkale`deyiz.
OLAY: Sihirli Kırk Hafta kitabını yazmaya nasıl karar verdiniz? Erkeklerin askerlik maceraları, kadınların ise doğum maceraları anlatmakla bitmez diyorlar. En çok iz bırakan süreçlerin bunlar olduğuna katılıyor musunuz?
Devrim Şahin Atılkan: Aynen, doğru. Hatta bu kalıbı kitabımda bile kullandım. Kadınların hamilelik anılarının yanı sıra, hamilelik sonrası kiloları ile ilgili hikayeler de bitmez. Kitabı yazmaya hamilelik sürecinde yaşadığım sıkıntılı bir dönem sırasında karar verdim. Kızım Elif`in kalp atışlarını duyamadan 24 saat geçirdim. Hastaneye gittim. Zorla doğum ve bebeğimin küveze konma durumu ile karşı karşıya kaldım. Elif o anda doğsaydı, bulunduğumuz ilde, Malatya`da küvez yoktu. Transport yani, doğumdan sonra başka bir hastaneye nakli ile ilgili küvez gerekliydi, ne yazık ki o da yoktu. Bu durum içime dokundu. Daha sonra bu konu ile ilgili araştırma yaptım. Türkiye`de bebeklerin çoğu küvez ve alet yetersizliğinden ölüyor. Hiçbir anne böylesi bir çaresizlik yüzünden bebeğini kaybetmemeli diye düşündüm. O anda karar verdim ve kitabımdan kazanacağım gelir ile eksik küvez ve ekipman alımına yardımcı olabilirim diye düşündüm. Benim doğumum Araştırma Hastanesi`nde oldu, baktım ki bir bebek için son derece hayati önemi olan anne sütü sağma makinesi yok, o zaman o alınabilir diye düşündüm. Bana bu konuda ÇOMÜ Ebelik Bölümü öğrencileri büyük destek sağladı, yine Çanakkale`de kitaplarımın satış noktası olan ve projeme destek veren Kedi Kulağı Kitabevine ve Meydani Pastanesi`ne çok teşekkür ederim.
OLAY: Anne olacağınızı ilk duyduğunuzda neler hissettiniz?
Devrim Şahin Atılkan: Dünyaya bir canlı getirme düşüncesi son derece heyecan verici bir durum. Ümitleniyorsunuz. Ama bu yüzme bilmeden denize atlamak gibi bir şey. Suya değince gerçekten nasıl bir his olduğunu anlıyorsunuz, yani “Bazı şeyleri anne olduktan sonra anladım, ya da annemin neler hissettiğini anne olduktan sonra anladım” cümlesi çok yerinde bir cümle.
OLAY: Hamileliğin ve anne olma sürecinin kişilik değişimine neden olduğu söyleniyor, kitapta bu konuya da değinmişsiniz, siz ruhsal durumunuzda ne gibi değişimler yaşadınız?
Devrim Şahin Atılkan: Ying-Yang felsefesi işliyor. Bir anne olarak temizliğe önem vermiyorsanız, aşırı titiz olabiliyorsunuz. Tutumlarınız, huylarınız değişiyor. İyi huylu iseniz, kötü, kötü huylu iseniz iyi olabiliyorsunuz. Aslında anne çocuğu ile birlikte kendisi daha önce hiç yaşamamış olduğu duyguları yaşayarak kendini tamamlıyor.
OLAY: Kitapla ilgili anne adaylarının hamilelik sürecinde en büyük arkadaşı olduğu yorumları var, bu samimiyeti ve yakınlığı nasıl sağladınız?
Devrim Şahin Atılkan: Her şeyi en doğal haliyle, yalınlığı ile kaleme aldım. Hamilelikteki ruh halimden, kocamla kavgalarıma kadar yazınca samimiyet uyandırdı. Bir de o dönemde yalnızdım, bu tür kitaplar da yoktu. Kendime yakın insanlara ve benimle aynı duyguları paylaşanlara ulaştım, onlarla buluştum.
OLAY: Anne adaylarına tavsiyeleriniz neler?
Devrim Şahin Atılkan: Anneler doğumdan sonra bebeğin bakım ve eğitim sürecine önem veriyor, hamilelik süreci ise yalap şalap ve özensiz geçiyor. Anne kendini unutmamalı, hamilelik döneminde de, çocuk doğduktan sonra da kendine kıymet vermeli, özen göstermeli. Türkiye`de kadının üzerinde her aşamada bir toplumsal baskı var. Anne oluyor, kendine zaman ayırsa ve bakım yapsa, çocuğu ile ilgileneceği yerde kendine bakıyor deniyor. Aslında bu süreçte ve sonrasında eşine de zaman ayıramıyor, çünkü kendinden geçtiği için fark edilmiyor. Oysa kendini önemsese her şey yoluna gidecek. O yüzden ben hamilelik sürecindeki çiftlerin katıldığı kursları da çok önemsiyorum. Bu tür etkinliklere eşli katılım göstermek eşlerin birbirini önemsemesi açısından da mühim. Baba da anneye destek olmayı unutmamalı. Bir de anne her zaman anneliğini sorgular. Bu özellikle lohusalık döneminde hormonların değişmesi ile artış gösterir.
OLAY: Sizin hamilelik süreciniz nasıl geçti? Bebeğinizi ilk kucağa aldığınızda neler hissettiniz?
Devrim Şahin Atılkan: Hamilelik çok yolunda gitti. Rahat geçti. Bir tek bir dönem sorun yaşadım ve her şey normale döndü. Bebeğimi kucağa aldığımda ilk olarak yüzük parmağına baktım. Benim yüzük parmağımdaki tırnak şeklim hoşuma gitmiyordu, baktım bebeğimde öyle bir sorun yok. Kızım oya gibi bir kız oldu.
OLAY: Tekrar 40 sihirli hafta gibi bir süreci yaşasaydınız, neleri yapardınız, neleri yapmazdınız?
Devrim Şahin Atılkan: İkinci hamileliğim daha rahat geçti. Bu süreci normal yeme, içme gibi doğal bir süreç şeklinde algıladım. Keşke ilk hamilelikte de aynı bilinçte olsaydım. Annenin rahatlığı bebeğe de yansıyor.
OLAY: Hamilelikten sonraki süreç nasıl gelişti, ilk günler zorlandınız mı?
Devrim Şahin Atılkan: İlk üç ay zorlandım, uykusuz geceler geçirdim. İkinci bebek doğduğunda ilk çocuğumla da ilgilenmek zorunda kaldığım için zorlandım. İlkinde sudan çıkmış balığa dönüyorsun. Eski hayatına dönme stresi yaşıyorsun. Annenin rahatlığı çocuğa da yansıyor. “Bebek uyuyunca, sen de uyu” nasihati dinlemeye değer.
OLAY: Kitap satışından elde edilecek gelirle ÇOMÜ bünyesinde süt sağma makinesi almayı hedeflediğinizi söylediniz, ne aşamada şu an?
Devrim Şahin Atılkan: Yılsonuna kadar hedeflediğimiz rakama ulaşmaya çalışıyoruz. Bu anlamda peojeye destek veren herkese sonsuz teşekkürler.
OLAY: Hedefiniz neler, bundan sonra bu tarzda yazmaya devam edecek misiniz?
Devrim Şahin Atılkan: Şu an 2.kitabımı çıkarmaya hazırlanıyorum, ikinci kitabımda lohusalık dönemini anlatacağım. Lohusalık dönemine ait tarifler olacak, yöre yöre adetler ve tarifler yer alacak. Toplam 3 kitap olacak. Sihirli 40 Hafta, Sihirli 40 Gün, Sihirli 40 ay. Yani bir annenin üç ayrı dönemi kapsıyor.
OLAY-Bize zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Devrim Şahin Atılkan: Ben teşekkür ederim, işlerinizde başarılar dilerim.