havadurum

“Kadın cinayetlerine karşı yasta değil isyandayız”

İskele Meydanı`nda toplanan Çanakkale Kadın Platformu üyeleri, kentte yaşanan kadın cinayetini protesto etti. Ellerinde pankartlarla kadın cinayetlerine tepki gösteren kadınlar, AKP hükümetini uyararak; “Kadın cinayetlerine karşı yasta değil isyandayız! Kadın katillerine gerekli cezalar verilsin! Aile değil kadınız! Bedenimiz emeğimiz kimliğimiz bizimdir! Kimsenin namusu değiliz! Erkekler öldürüyor devlet koruyor! Kadın cinayetleri politiktir!” mesajı verdi.

626
 
 
Çanakkale`de yaşanan kadın cinayetinin ardından ayaklanan kadınlar, kentteki protesto eylemlerini sürdürüyor. İskele Meydanı`na ellerindeki pankartlarla kadın cinayetlerine tepki gösteren kadınlara Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Avukat Muharrem Erkek, İl Genel Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Hicri Nalbant ile çok sayıda erkekte destek verdi. Çanakkale Kadın Platformu adına açıklama yapan Özlem Ergun Açanal; “Bizler bugün buradayız çünkü Çanakkale`de bir kadın kardeşimizi kaybettik. Erkek şiddeti bir kadının daha hayatına mal oldu. 21 yaşında olan Şefıka, kocasından boşanmak istediği için evinin önünde silahla vurularak öldürüldü. Şefıka aldığı tehditler nedeniyle hakkında koruma tedbir kararı çıkarılmış olan bir kadın kardeşimizdi ve koruma altındayken öldürüldü. Kocasının uzaklaştırma kararı olmasına rağmen, Yusuf Söylemez evin önüne kadar yaklaştı. Koruma yasası gerektiği gibi uygulanmadı ve Şefıka evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Soruyoruz bir kadının boşanmak istemesi cinayet sebebiyse bunun hesabını kim verecek? Kadını katleden erkek mi? Korumayan devlet mi? Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle karakola gittiğinde “koçandır döver de sever de, barışın ” diyerek geri gönderen polis mi? Tahrik indirimi uygulayarak erkeklerden yana karar veren yasalar mı? Her koşulda kadını suçlayan, aşağılayan, `‘saçı uzun aklı kısa, eksik etek, kadın kuyruk sallamasa erkek yanaşmaz, mini etek giymese taciz edilmez, gece dışarı çıkmasa tecavüze uğramaz, kadının namusu erkekten sorulur ” diyen iki yüzlü genel ahlak anlayışı mı? "Bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem." “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum." “Kadınlar 3 çocuk doğursun ” “kürtaj katliamdır” “Kadına şiddet abartılıyor, "diyen bir başbakan mı? Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor. " “Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek. " “Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar" “kadın evinin süsüdür." “koruma altındaki kadınlar öldürülmüyor ” diyen bakanlar mı? Kardeşler, sadece 2014’ün ilk altı ayında 139 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu katliama “ erkek aşıktı, çok seviyordu, çok kıskançtı, cinnet geçirdi” diyerek bahane üretemezsiniz, mazeret uyduramazsınız, münferit deyip geçemezsiniz. 139 kadın babası, kocası, sevgilisi, erkek kardeşi, amcası, dayısı... yani hayatındaki erkekler tarafından göz göre göre katledildi. Evet soruyoruz bu cinayetlerin, kadınların çalınan hayatlarının hesabını kim verecek?. Sadece iktidardakiler değil bütün bir toplum olarak kadın cinayetlerinden sorumluyuz. Çünkü katilleri de kurbanları da bizler ailede yetiştiriyoruz! Evet kadın cinayetlerinden sorumluyuz çünkü kız çocukları ve erkek çocukları arasında ayrımcılık yapıyoruz. Erkek çocuğuna yemek yapmayı, yatağını toplamayı, kıyafetlerini katlamayı, evi temiz tutmayı, kız çocuklarına karşı saygılı davranmayı, ayrımcılık yapmamayı öğretmiyoruz” dedi.
 
 
“Kadınlar özgür bireylerdir!”
“Şunu unutmayın! Kadınlar özgür bireylerdir!” diyen Açanal; “Bedenleri, emekleri, kimlikleri kendi tasarruflarıdır.! Tercihlerinden ötürü size hesap vermek zorunda değillerdir! Siz onay makamı değilsiniz! Artık kadınlara saygılı olmayı öğrenin bir zahmet! Artık eşit ilişki kurmayı, vicdanlı ve adaletli davranmayı öğrenin bir zahmet! Bizler kadınlara yönelik her türlü baskıyı ve zulmü durdurmak için daha fazla kadın cinayetinin olmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakam Ayşenur İslam’ı, koruma altında kadınların öldürülmediği yalanım söylemesinin kadınların hayatına mal olacağı konusunda uyarmıştık. Çünkü Ayşenur İslam bunu söyleyerek esasında kadın koruma yasasının uygulanmadığı gerçeğinin üstünü örtmeye çalışıyordu. AKP’nin görevi bir iktidar olarak yasaları uygulatmak kadınların hayatını kurtarmakken, Aile Bakanı’mn bu açıklaması bir kez daha kadın katillerine cesaret verir nitelikteydi.
Çanakkale’de Şefıka kardeşimiz gencecik yaşında ölümü göze alarak kendi ayakları üzerinde duracağı bir hayat kurmak istiyordu. AKP’nin kadın düşmanlığı ise tam olarak da Şefika gibi kardeşlerimizin hayata tutunmasına engel olmak üzere kurulmuş durumda. Kadınların kaç çocuk doğuracağından, kaç yaşında evleneceğini, hamileyken kaç kere sokağa çıkacağına kadar her konuda kadınların hayatını belirlemeye çalışırken, kadınların kendi hayatlarını belirlemesi için hiçbir şans tanımıyor, bu konudaki görevlerini yerine getirmiyor. Kadınların toplumda birer özne olması için şart olan yasaları uygulamıyor” şeklinde konuştu.
 
 
“Kadınların yaşam hakkı için mücadeleyi yükselteceğiz”
Kadınların yaşam hakkı için mücadeleyi yükselteceklerini kaydeden Açanal şu şekilde konuştu: “Koruma altındayken öldürülen birçok kadın kardeşimiz gibi Şefika da yaşam hakkının peşinden gitti. Gerçek şu ki koruma altında kadın kardeşlerimiz öldürülüyor, kadın cinayetleri artıyor. Kadınların öldürülmemesi için var olan koruma yasası dahi uygulanmıyor. 2014 yılının ilk altı ayında 139 kadın kardeşimizi kaybetmemize rağmen ceza yasasında kadın katillerine caydırıcı bir yasal düzenleme yapılmıyor. Bugün buradayız çünkü erkek şiddetine karşı yaşam hakkımızı savunuyor ve Şefika arkadaşımız için adalet talep ediyoruz. Şefika kardeşimizin ailesine sesleniyoruz. Yalnız değilsiniz. Öldürülen kadın kardeşlerimizin aileleriyle birlikte sizi de mücadele etmeye, Şefika için adalet istemeye çağırıyoruz. Bizler kadınların yaşam hakkı için mücadeleyi yükselteceğiz. Kadın kardeşlerimizin erkeklerce öldürülmeleri önlenebilir. Devlet kadınları korumak için seferber olmalı, alarma geçmelidir. Kadınların ödedikleri vergiler ölmelerini engellemek için elbette kullanılmalıdır. Akp kadın düşmanlığım bırakmalıdır. Aile değil kadınların korunması sağlanmalı, caydırıcı yasal düzenlemeler derhal yapılmalı, 6284 sayılı yasadaki eksiklikler giderilmeli, şiddetin önlenmesi samimi biçimde isteniyorsa kadın yurttaşların her alanda fiilen eşitliğinin sağlanması için kadın örgütleri ile birlikte çalışılmalı, kadınların hakları ve özgürlükleri esas alınmalıdır. Bugün buradayız çünkü bir kez daha haykırıyoruz: Kadın cinayetlerine karşı yasta değil isyandayız! Kadın katillerine gerekli cezalar verilsin! Aile değil kadınız! Bedenimiz emeğimiz kimliğimiz bizimdir! Kimsenin namusu değiliz! Erkekler öldürüyor devlet koruyor! Kadın cinayetleri politiktir! Yaşasın Kadın Dayanışması!”
Paylaş