“İçtiğimiz suyu madencilere satıyoruz”

Yerel seçimler için kolları sıvayan CHP heyeti, seçim beyannamesini oluşturmak için sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor. Ziyaretlerde yer alan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, altın tekellerinin kuşattığı Kazdağları’nın önemine değinip; “Yaşadığımız dünyayı koruyamıyoruz” dedi. İçme suyu kaynağı olan Kazdağları’nın madencilere peşkeş çekildiğini ifade eden Soydan, “İçtiğimiz suyu madencilere satıyoruz” dedi.

707
 
 
 
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder ve partililer, Serbest Muhasebeciler Ve Mali Müşavirler Odası, Çanakkale Ziraat Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’ni ziyaret etti. CHP heyeti, yerel seçim beyannamesini oluşturmak için sivil toplum kuruluşlarına sunduğu mektubu Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus’a da takdim etti. Ziyarette konuşan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, çevre felaketlerine dikkat çekerek Kazdağları’nın önemine değindi.
 
“Yaşadığımız dünyayı koruyamıyoruz”
Çevresel felaketlerin son dönemlerde ciddi anlamda zarar vermeye başladığını belirten Soydan; “Bunun bir tek nedeni var. Biz yaşadığımız dünyayı koruyamıyoruz. Emanet aldığımız çevreyi zarar vermeden ve tüketmeden yarınlara taşıyabilirsek geleceğimizi hazırlamış oluruz. Çocuklarımız, yaşanabilir bir dünya da hayatlarını sürdürürler. Dünyanın ömrünü uzatmış oluruz. Ama biz böyle yapmıyoruz” dedi.
 
“Zehir saçan dağlar gelecek”
Altın arama çalışmaları nedeniyle içme suyunun kaynağı olan Kazdağları’nın yerine zehir saçan dağların geleceğini ifade eden Soydan; “Çanakkale bir tarım kentidir. Dünya mirası Kazdağları’nı madencilere peşkeş çekmişiz. Hiç yok yere zehirleme adına madencilere arama ve işletme ruhsatları verilmiş. Yaklaşık 100 tane ruhsat vardı. Bu sayının arttığını düşünüyorum. İçme suyumuzun ve sulama sularımızın kaynağı olan Kazdağları gidecek, yerine zehir saçan dağlar gelecek. Bir taraftan altın işletme, diğer taraftan da kurulan ve kurulması için ruhsat alan termik santral da yine aynı şekilde çevremize zarar verecek” diye konuştu.
 
“Çok acı bir tablo”
Kentte üretilen ürünlere Kazdağları’nın ayrı bir lezzet kattığına dikkat çeken Soydan, Çanakkale’deki iki köyde vatandaşların çeşmelerden su içememesini acı bir tablo olarak nitelendirerek şu şekilde konuştu: “Türkiye’nin bir çok yerinde ürün yetişiyor. Ama Çanakkale’de üretilen ürünler hep farklı. Neden? Çünkü, Kazdağları’mız var. Kazdağları, kentimizin bütün ürünlerine ayrı bir lezzet katmış. Çanakkaleliler olarak Kazdağları’ndan ekmeğimizi çıkartıyoruz. Dış pazarlarda da Çanakkale ürünlerini ayrı bir değeri var. Yarın, işletmeye başladıklarında ürünlere siyanür karışmış diyecekler ve ürünlerimiz kesilecek. Çanakkale’deki iki köyde vatandaşlar, artık çeşmeden su içemiyorlar. Damacana ile dışarıdan su alıyorlarmış. Bu çok acı bir tablo. Bunlar daha hiçbir şey yokken yaşanıyor. 5 sene sonra bu bölgede su içemeyeceğiz.”
 
“İçtiğimiz suyu madencilere satıyoruz”
İçme suyu kaynağı olan Kazdağları’nı madencilere peşkeş çekerek, insanların içme suyunun madencilere satıldığını kaydeden Soydan, altıncılara ve termik santralcilere verilen izinlerin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyledi. “Yoksa bunun hesabını, altıncılara ve termik santrallere izin verenler ömür boyu ödeyemezler” diyen Soydan; “İklim değişikliğinden dolayı su kaynakları kurumaktadır. Çanakkale’nin şansı Kazdağları’na sahip olmasıdır. Kazdağları, içme suyumuzu kesintiye uğratmadan veriyor. Kazdağları, bize lezzetli ve sağlıklı su veriyor. Ama biz kendi içtiğimiz suyu madencilere satıyoruz. Yarın biz ne içeceğiz? Yarın, tarımla uğraşanlar tarlasını ve bahçesini nereden sulayacak. Bunlar çok önemli. Yaşadığımız çevreyi korumak zorundayız. Bu mesele siyasi mesele değildir. Bu yaşam mücadelesidir. Görüşünüz ne olursa olsun Kazdağları’na sahip çıkmak zorundayız. Bunlara izin verme yerine, verilen izinleri iptal ettirmeliyiz. Buna herkesin duyarlı olması gerekir ki, Çanakkale bu duyarlılığı gösteriyor” şeklinde konuştu.
 
“AKP’nin çevreyi yok etme bilinci hızla gelişiyor”
Soydan şu şekilde konuştu: “Çevre bilinci insanlarda her geçen gün hızla gelişirken, AKP’nin çevreyi yok etme bilinci de aynı hızla gelişiyor. Kurulmaması gereken yerlere ruhsat vererek, Kazdağları’nda altın işletme ruhsatı vererek çevreyi maalesef yok ediyorlar. Hem altıncılara hem de termik santralcilere artık Çanakkale’de bu işi yapmayın demek zorundayız.”
 
Ulus; “İzinlerin verildiği gün, Çanakkale tarımının bittiği gündür”
Kazdağları’nın önemine dikkat çeken Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, tarım kenti olan Çanakkale’de altın arama çalışmaları ile termik santrallerin kurulmaması gerektiğini söyledi. Altın tekellerine ve termik santrallere izinlerin verildiği günü, Çanakkale tarımının bittiği gün olarak değerlendiren Ulus; “Bir taraftan baraj ve göletler bitirilmeye çalışılıyor. Devlet bir sürü yatırım yapmaya çalışıyor. Ürettiğimiz ürünleri daha iyi pazarlamak için markalaşma çalışmaları yapıyoruz. Diğer taraftan ise altıncılara Kazdağları hibe ediliyor. Yarın siyanürlü elma ve domates dendiğinde, üreticiler ürünlerini kime satabilecek? Kimseye satamayacak. Eğer böyle bir durum yaşanırsa, Çanakkale tarımı biter. Yeni termik santrali kurulması söz konusu. Bu da tarımı olumsuz yönde etkileyen faktörlerden birisi. Bu nedenle Çanakkale’de artık altın arama çalışmaları ile termik santrallerin kurulması sona ermeli. Bir an önce bunların önü kesilmesi lazım. Eğer bunların önü kesilmezse, Çanakkale tarımının bittiği gündür. İzinlerin verildiği gün, Çanakkale tarımının bittiği gündür” dedi. Öte yandan CHP heyeti, Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’ni de ziyaret etti.
Paylaş