Halkların Demokratik Kongesi Yürütme Kurulu siyasal durum değerlendirmesi yaparak seçimler ve Diyarbakır’da yaşanan son olaylara dönük açıklama paylaştı. İlgili açıklamada; “Bu sonuçlar yalnızca Türkiye halklarının değil, barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren bütün Ortadoğu ve bölge halklarının da kazanımıdır. Bizler kazanımlarımızın, Suriye’de Rojava devriminin, Yunanistan’da Syriza’nın ve İspanya’da Podemos’un seçim başarılarının temsil ettiği kazanımlarla kardeşlik köprüleri içinde daha büyük anlamlara sahip olduğunu biliyoruz. `Çözüm Süreci`ni donduran ve halklarımızın kalıcı barış ısrarını istismar eden AKP’ye halklarımız hak ettiği cevabı vermiş, iradesini çözüm sürecinin devamı, kalıcı barışın sağlanması ve ‘Büyük İnsanlık’ değerleri etrafında bir arada yaşamdan yana çok net bir biçimde koymuştur. Bizler bu iradeyi selamlıyor ve gereğini yerine getirmek için çalışacağımıza söz veriyoruz. Aynı zamanda, bütün kritik zamanlarda ‘barışta ısrar’ eden, gerçekleştirdiği öneri ve yaptığı çağrılarla ‘çözüm süreci’ne yol gösteren Sayın Öcalan’a uygulanan tecride bir an önce son verilmesini ve görüşmelerin başlatılmasını istiyoruz. Meclisin ve yeni kurulacak hükümetin Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı sosyal yapısını temel alan, emekten, emekçiden yana, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal ve ekolojik bir anayasayı hızla hazırlamaya başlaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Aynı zamanda yol temizliği anlamına gelmek üzere tüm anti demokratik yasaların bir an evvel kaldırılması gerektiğini hatırlatıyoruz. Bizler biliyoruz ki, HDP’nin seçim başarısıyla bütün bu değerleri temel alan `Yeni Yaşam`ın kapısı aralanmıştır. Şimdi bu kapıyı sonuna kadar açmak, bu kapıdan halkların demokratik iktidarına kadar gidecek yolu inşa etmek, bu inşa sürecinde tüm demokrasi, barış ve emek güçlerinin birliğini ve beraberliğini geliştirmek gerekmektedir. Bu heyecan verici mücadeleye hazırlanırken önümüzde hala çok büyük güçlükler olduğunu unutmayacağız!” dendi.
“Barış, demokrasi ve kardeşlik kazanacak”
“7 Haziran genel seçimleri sürecine girildiğinden bu yana adeta bir merkezden ve bir plan doğrultusunda saldırılar, linçler gerçekleştiriliyor, cinayetler işleniyor, katliamlar yapılıyor” denilen açıklamada “Ağrı provokasyonu, Adana ve Mersin bombalamaları, Bingöl/Karlıova’da seçim arabası şoförünün 30 kurşunla öldürülmesi, Erzurum’da seçim arabasının şoförüyle birlikte yakılması ve son olarak 5 Haziran büyük Diyarbakır mitingine bombalı saldırıda 4 insanımızın yaşamını yitirmesi ve yüzlercesinin yaralanması… Ve daha niceleri… Seçim öncesinde HDP’yi, demokrasi güçlerini, Kürt halkı başta olmak üzere tüm halklarımızı hedef alan bu ve benzeri 200’ün üzerinde saldırı için hiçbir ciddi yargılama süreci başlatılmadı. Hepimizin ve tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştirilen, büyük bir katliam girişimi olarak planlanan, halkın dirayetli duruşu ve disiplinli davranışı ile çok daha büyük kayıpların önü alınabilen Diyarbakır komplosu tek başına, ne kadar büyük bir gözü dönmüşlükle karşı karşıya olduğumuzu göstermeye yeterlidir. Bütün bu saldırıları büyük bir sabır ve soğukkanlılıkla göğüsleyen halklarımız cevabı 7 Haziran’da sandıkta vermiş, barajı aşmanın ötesinde HDP`yi %13.1 ile meclise taşımıştır. Böylece barıştan ve demokrasiden yana bir büyük mesaj vermiştir. Seçim öncesi istediği sonuçları elde edemeyenler, seçim sonrasında yeni bir kaos planını devreye sokmuşlardır. Diyarbakır’da bu kez halkları birbirine kırdırmayı hedefleyen kanlı bir tezgah hayata geçirilmiştir. İHYA-DER başkanının öldürülmesiyle başlayan ve ardından eşit Özgür Yurttaş Derneği’nden 3 insanımızın daha öldürülmesiyle devam eden kanlı planın işleyişi 90’lardaki Jitem ve Kontrgerilla saldırılarını hatırlatmaktadır. Her iki taraftan 200’ün üzerinde insana, karşı tarafın suikastiyle öldürüleceğine dair ihtar mektuplarının gittiği ve İHYA-DER Başkanı’nın da bu kişilerden biri olduğu bilindiğinde bir iç savaş kışkırtıcılığıyla karşı karşıya olduğumuz açıkça görülmektedir. Seçim öncesi ve sonrasında tüm bu yaşananlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın miting meydanlarında “400 vekili verin bu iş huzur içinde çözülsün” tehditlerini bir kez daha hatırlamamıza yol açmaktadır. Yaşanan olaylarda adı geçen taraflar itidal çağrısı yaparken, AKP yandaşı medya kuruluşlarının kışkırtıcı, yanlı, adeta sokağa çağıran bir yaklaşım sergilemesi de göstermektedir ki AKP, “Beni iktidar yapmazsanız başınıza bunlar gelir” tarzında korku ve kaygılar üzerinden iktidarda kalmayı hedefleyen bir plan içerisindedir. Hiç kuşkumuz yok ki, halklarımız örgütlü gücü ile bu planı da bozacaktır. Bizler Halkların Demokratik Kongresi olarak tüm halklarımızla birlikte bu kaos planlarının karşısında duracağız, karanlık güçlerin başarılı olmaması için barış, demokrasi ve kardeşlik mücadelesini daha fazla büyüteceğiz. Kaybettiğimiz insanlarımızın yakınlarına ve Diyarbakır halkına başsağlığı diliyor, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm devlet ve Hükümet yetkililerine de bir kez daha görevlerini yapmaları çağrısında bulunuyoruz: Bu saldırıları planlayan ve uygulayan tüm failler yargı önüne çıkarılsın, insanlarımızın hayatı güvence altına alınsın! Kaos yaratma planlarına son verilsin, ülke normalleştirilsin! Halkların Demokratik Kongresi olarak tüm emek, demokrasi ve barış güçlerine sesleniyoruz: Gelin güçlerimizi birleştirelim, elele vererek bu özel savaş planlarını bozalım. Halklarımıza, eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği ve barışı armağan edelim! Barış ve kardeşlik kazanacak! Biz kazanacağız!” ifadelerine yer verildi. (Haber Merkezi)