12 Eylül 1980`de ülkenin dört bir yanına çıkarılan tanklar, sokağa çıkma yasakları, gözaltılar, işkenceler, faili meçhul ölümler, gözaltındaki kayıplar, idamlar ve daha nice hukuksuz uygulamaları akılda kalan, Anayasası ile ülkeyi derin bir karanlığın içine sürükleyen darbe lanetleniyor. Daha 17 yaşında, yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren de 12 Eylül askeri darbesi tarafından katledilen devrimcilerden biri. Kenan Evren`in “Asmayalım da besleyelim mi?” diyerek idamı edilmesini sağladığı Erdal Eren, tıpkı ağabeyleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi, Türkiye devrim ve demokrasi tarihinin altın sayfalarındaki yerini aldı. Eren, bugün genç yoldaşları tarafında idam sehpasında katledilişinin 34`üncü yılında da anılacak. Eren`in anması için Cumartesi günü saat 12:30`da Saat Kulesi Meydanı`na çağrı yapan Çanakkale Emek Gençliği üyeleri, “Faşist cunta tarafından 12 Eylül 1980`de yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren`in bıraktığı mücadele bayrağı daha yukarıdan dalgalanıyor! Bugün Denizler`den Erdal`a genç olmak, İşçi sınıfına bağlanmaktır! Erdal Eren, 34 yıl önce 13 Aralık 1980 tarihinde darbeciler tarafından asıldığında yaşı daha 17 idi! 12 Eylül 1980 darbesinden hemen sonra darbeci zihniyet, halka baskı kurmak için ilerici tüm düşüncelere karşı sert tepkiler gösteriyordu. Bununla beraber tüm gençlere göz dağı vermek amacıyla bir bir gençler asılıyor, işkence hanelerde öldürülüyorlardı. Erdal Eren, bu dönemde kendi lisesindeki öğrenci sorunlarından başlayarak tüm Türkiye`deki politik gelişmelere dair söz söyler konuma gelmişti” dediler.
AKP ne dedi, ne yaptı?
“Darbeci zihniyet, toplumsal muhalefeti dindirmek amacıyla astığı gençler arasına Erdal Eren`i de ekledi ve bir günde yaşını 17`den 18`e çıkararak 13 aralık 1980 tarihinde idam etti!” denilen açıklamada “Bugün bile her 13 aralıkta gençlerin hukuksuz şekilde idamını protesto ettiği Erdal Eren halkın içinde, haklının yanında olmanın sembolü haline geldi. Bundan 12 yıl önce ise AKP hükümeti, darbe ile hesaplaşacağını, Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasak ile mücadele edeceğini bildirerek hükümete geldi. Ancak bu süre içerisinde Darbecilerle hesaplaşmanın tiyatroyu aratmayan davalardan ibaret olduğunu; Yolsuzlukla mücadelenin, halkın sırtından çalarak ayakkabı kutularında para biriktirerek olduğunu; Yoksulluğun önüne geçmenin, zenginle fakir arasındaki uçurumu arttırmanın olduğunu; Yasakları kaldırmanın kendi düşünceleri dışındaki her şeyi yasaklamak olduğunu gördük!” ifadelerine yer verildi.
“Seni geleceğini kazanmaya çağırıyoruz”
“12 eylül ile hesaplaşmanın tek yolu darbe ile gelen anayasanın değiştirilmesi halkın, öğrencilerin, işçilerin, köylülerin haklarının tanınmasıdır!” ifadelerinin yer aldığı açıklamada “AKP hükümetinin tek yaptığı ise, Erdal Eren`in mektubunu okuyup timsah gözyaşları dökmek, Gezi`de Yırca`da ağaçları katletmek, interneti sansürlemek, Soma`da, Ermenek`te yüzlerce madencinin ölümüne göz yummak eğitim sisteminde bilimsellikten uzak değişiklerle öğrencilerin geleceğini karartmaktır. Bugün Erdalın mücadelesini sahiplenmek tüm bunlara karşı çıkmak, geleceğimizi kazanmak için mücadele etmektir! Seni Geleceğini Kazanmak İçin Çağırıyoruz!” denildi.