Geyikli`de uzun yıllar sonra CHP iktidarını kuran yeni Belediye Başkanı Ercan Yılmaz, aday oluş sürecine, beldedeki geleceğe dair projelerine ve merak edilen konulara değindi. Adaylık süreci ile ilgili olarak “Aslında uzun yıllardır Geyikli`de parti içinde çalıştım. Babam Burhan Yılmaz, 25 yıl belde başkanlığı yaptı. Bu nedenle de bana hep `sen geri planda kal` dedi. Yani `babası ilçe başkanı bak oğlunu da şuraya buraya yazdı` demesinler diye beni aktif siyasete pek fazla sokmak istemedi. Ancak ben son 3 dönemdir, partimizin Geyikli`deki başkan ve meclis üyesi adaylarına büyük destek verdim, arka planda onların destekçisi oldum. Herhangi bir yere aday olmadım, olmak istemedim. Tabi arka planda kalınca bazı eksiklikleri ve sorunları daha iyi gözlemleyebiliyorsunuz. Ben de bugüne kadar gözlemlediğimiz tüm bu eksiklik ve sorunları bilerek, bu kez kendim aday olmak istedim. Partim de görev verdi ve Geyikli`yi uzun yıllar sonra ilk kez CHP yönetimine kavuşturduk” dedi. Başkan Yılmaz, geçmiş dönem belediye başkalarına da teşekkür ederek, “Geyikli`de yolu yapılmayan mahallemiz hemen hemen yok. Bizden önceki başkanlarımıza öncelikle teşekkür ederim. Alt yapımız tamamlanmış. Bazı eksikliklerimiz olsa da büyük sıkıntılarımız yok. En büyük sıkıntımız deniz tarafında, sahil bölgesinde. Orada ne yol var, ne aydınlatma var, hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı.
“Sosyal demokrasiyi hayata geçireceğiz”
“Geyikli`de yapılacak çok işimiz var” diyen Başkan Yılmaz, “Burası bugüne kadar hep bakir kalmış. Beldemiz çok güzel ama, kimse tam anlamıyla `buraya kalıcı bir şeyler yapayım` dememiş. Biz de hep sosyal belediyecilik üzerinde durduk. Sosyal demokrat insanlar olarak, hep hakça paylaşım üzerinde söylemler geliştirdik. Şimdi bu anlayışla hizmet edeceğiz. Burada sosyal belediyeciliği uygulayacağız. Artık bu yetkimiz var ve kimseyi ayırmadan, kayırmadan, ötekileştirmeden sosyal demokrat anlayışımızı hayata geçireceğiz. Öncelikle belediyemizin borçları var ve ilk önce bu borçları ödeyerek işe başlayacağız. Bir yıl boyunca önemli bir proje yapamayız. Harcamalarımızı biraz kısarak bu borçları kapatmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sağlığa önem veriyoruz”
“Burada öncelikle sağlık hizmeti vereceğiz” diyen Başkan Yılmaz, “Geyikli`de önceden bir sağlık kabini vardı. Sağlık yerel yönetimlere nakdi bir gelir getirmez, masraflıdır, ama insan haklarının ve sosyal yönetimin de olmazsa olmazıdır. İnsanlar sağlık hizmetlerini kolayca almalıdır. Sağlık kabinini bir şekilde buradan bir şekilde bir taraf ettiler, kaldırdılar. Burada saat dörtten sonra hasta olsanız, size bakan olmaz. Yetişebilirse Ezine`ye gitmek zorundalar. Biz Geyikli Belediyesi bünyesinde bir sağlık hizmetini vatandaşlarımıza vereceğiz. Sağlık kabinimizi kuruyoruz, ben seçim sürecinde de söz verdim, bir tane ambulans alacağız ve belde halkımızın hizmetine sunacağız. Tabi prosedür gereği ambulans olarak alamıyoruz ama hasta nakil aracı olarak belediyemize kazandıracağız” şeklinde konuştu.
“10 yılımız otogar ile ipotek altında”
“Yeni bir otogarımız yapılıyor” diyen Başkan Yılmaz, otogar ile ilgili olarak eleştirilerini eski belediye yönetimine yöneltti. Başkan Yılmaz, “Ancak hem yeri yanlış hem de mevcut ve gelecek dönemlerde Geyikli`nin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacak bir otogar. Küçüklüğünü anlamanız için söylüyorum, 5 tane otobüs girdiğinde 6`ncısı almıyor. Bırakın yedek otobüsleri sokmayı, perona bile 5-6 otobüs ancak alıyor. Bahçesi çok küçük. Bu otogarı Geyikli Belediyesi 10 yıl boyunca ödeyecek. Bizim 10 yılımızı ipotek altını aldılar. İçinde yok yok, çok güzel bir ambalaja sahip ama otogar hizmeti noktasında beldemizin ihtiyacına cevap vermekten uzak” dedi.
“Tarih ve turizme önem veriyoruz”
“Bizim Geyikli`de en önemli kaynağımız tarımdan sonra Alexandria Troia ve turizm” diyen Geyikli Belediye Başkanı Ercan Yılmaz, “Burada bir antik kentimiz var ve Geyikli bu antik kentten faydalanamıyor. Benim bir projem var, antik kente gelecek olan kazı ekibine bir yer vermek istiyorum. Kazı ekibi gelsin konaklamasını burada yapsın. Geçen yıl istediler ama o zamanki belediye yönetimi yer vermedi. Ben onları önemsiyorum ve bir yer vermek istiyorum. Onların beldemizde ikamet etmeleri hem ekonomik açıdan hem de gençlerimizin gelişimi noktasında önemli olacaktır. Kazı ekibi burada olursa, halk maddi olarak kazanç elde eder, gençlere iyi örnek olurlar, bazı gençlerin arkeolojiye olan merakı ve ilgisi artar. Kazı ekibi geldiğinde ve böyle bir bina oluşturulduğunda belki daha sonrası için müze fikri de geliştirilip, bir müze hayata geçirilebilir. Bunun yanında bizim çok yakınımızda Ezine`li Yahya Çavuş`un köyü var. Ancak orada Yahya Çavuş`a dair hiçbir şey yok. Müzenin bir kısmını da Yahya Çavuş müzesi olarak da düzenleyebiliriz. Hem arkeoloji müzesi hem de bir savaş müzesi beldemize gelen insanların burada zaman geçirmesini sağlayabiliriz. Bozcaada`ya gelen insan kaynağından faydalanamıyoruz. Burada bir otelimiz olsa, Bozcaada`ya gelen insan kaynağının burada da konaklamasını sağlayabilsek, belde turizmi açısından önemli bir adım atmış oluruz” ifadelerini kullandı.
“Yapacak çok işimiz var”
“Burada her belediye başkan adayının neredeyse her seçimin vaatlerinden biri olarak sörf sporu ön plana çıkar” diyen Başkan Yılmaz, sörf sporu için neler yapılması gerektiğini ifade ederek, üniversitenin de kendileri için önemli olduğunu söyledi. Başkan Yılmaz, “Her belediye başkan adayı, `ben buraya sörf cenneti yapacağım` der. İnanın artık ağızlarda sakız oldu. Ben de, `sörf çalışması yapacağım` dedim, ama bunu derken ben bile güldüm. Ama inanın biz Bozcaada geçiş güzergahına bir otel yapılmasını sağlayabilirsek, zaten bol miktarda hammadde var. Yani için gerekli olan alanımız ve rüzgarımız var. Burada sörf sporunu hayata geçirebiliriz. Onlara alt ve üst yapısı ile hitap edecek bir yatırımı sağlarsak, burada belki amatör olarak başlayabilir ama profesyonel olarak da devam edebilir. Bilindiği gibi sörf sporunda en önemli merkezlerden biri de Alaçatı. Ben adaylığım sürecinde de bu konuda çalışma yaptım. Bizde Alaçatı`dan daha fazla alan ve imkan var. bir de Türkiye`nin iki adasına karşı sörf yapma ayrıcalığımız da var. Ancak, maddi getirisine bakmadan önce halk için, bu memleketin yararına ne yapabiliriz konusunu masaya yatırmamız gerekiyor. Burada yapabileceğimiz çok iş var. Buradaki en büyük eksikliğimiz ise üniversite. Biz bu üniversitenin gelmesi için biz üzerimize düşen her şeyi yaparız. Geyikli Belediyesi olarak üniversitemiz gelmesi noktasında belediye olarak ve ben şahsi olarak ne yapmam gerekiyorsa yaparım” dedi.
“Hayvanlarımı telef ettiler”
“Ben hayvanları çok severim” diyen Başkanı Yılmaz, seçime bir gün kala tavuklarının telef edilmesi olayına da değinerek, “Benim 500 tane tavuğum vardı. Seçim sürecinde son gece hayvanlarımı öldürdüler. Amatörce yaptığım köy tavukçuluğu benim hobimdir. Bunu yapan aday arkadaşlar değil tabii ki ama onların sempatizanları olduğunu tahmin ediyoruz. Yani zehirle de değil, tekme-tokat, sopalarla birçoğunu telef ettiler. Zaten bu konu ulusal basında da yer aldı. Onlar benim için bir hayvan değildi, insan bur süre sonra hayatı paylaştığı. Zaman harcadığı hayvanlarını ailesinden biri olarak görüyor. Benim için de öyleydi. Seçim sabahı, seçimi kazandık ama gidip orada onların başında ağladık. Böyle bir seçim sürecini geride bıraktık. Hayvanlar öyle bir korkmuşlar ki insan gördüklerini kaçıyorlar artık. Yani bu seçimi kazandığıma sevinemedim” dedi.
Çeşme konusu
Seçim sürecinde Geyikli kamuoyunda geniş yer bulan çeşme açılışlarına da değinen Başkan Yılmaz, kendisinin de çeşme yaptırdığını ancak bunun parasını belediyeye ödetmediği gibi açılış da yapmadığını söyledi. Başkan Yılmaz, “Seçimden önce iki tane çeşme yaptılar, onun kurdeleli açılışını yaparak seçim çalışması olarak kullandılar. Onların parası da bize kaldı. 11-12 milyarlık çeşmeler. Kurdele kestiler, yediler içtiler bir lira para vermemişler. 12 bin liralık yatırıma, 4 bin liralık açılış maliyeti yazıyorsunuz. Var mı böyle bir şey? Yazık günah değil mi? Ben de söz vermiştim, aynısından çeşme yaptıracağımı ve belediye bütçesinden hiç para harcamayacağım demiştim. Güldüler, `yapamazsın` dediler. Ama iki tane hayırsever bu işe soyundu ve çeşmeleri beldemize kazandırmaya başladık. Biz çeşme yaptık ama ne bir kurdele kestik, ne de birilerini çağırıp bunun reklamını yaptık” dedi.