“Gericiliğe karşı, demokrasi”

HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın “Güvenlik Yasası”nı eleştirmesi ve yasaya karşı mücadele çağrısının ardından `akacak kandan Demirtaş sorumlu olur` açıklamasını tehdit olarak değerlendiren Emek Partisi İl Başkanı Erol Ercan Adsız, “Hem tehdit hem de şiddete davetiyedir” dedi. Adsız, “AKP hükümeti iktidarını korumak üzere toplumsal kesimlerden muhalefete, polis başta olmak üzere tüm güvenlik güçlerinin öldürme dahil şiddet uygulamasından kaçınmamakta ve bu şiddettin savunusunu yapmaktadır. Bugün Cumhurbaşkanı olan Erdoğan dönemi dahil AKP hükümeti emek düşmanı, halk karşıtı, anti-demokratik, özgürlükleri kısıtlayıcı, kamu kaynaklarını talan politikalarına karşı duran tüm kesimlere, `paralelci, darbeci, lobici` şeklinde sıfatlandırmalarla toplumsal muhalefeti engellemeye çalışmaktadır. Demokrasinin en temel göstergeleri ; işçi sınıfı, emekçiler ve tüm halkın devlet yönetim mekanizmasına katılabilmesi; yasama, yürütme başta olmak üzere tüm yönetim faaliyetlerini denetleyebilmesi, örgütlenme ve siyasal özgürlükleri kullanabilmesi, basın ifade ve toplu gösteri haklarını kullanabilmesidir. Son yıllarda polisin, askerin öldüresiye müdahale etmediği tek sokak gösterisi yoktur. Grevler yasaklanmış, sendika üyeliği adeta fiilen illegal örgüt üyeliğine dönüşmüş durumda. Başbakan Davutoğlu’nun `…akacak kandan Demirtaş sorumludur…` açıklaması demokraside nereye tekabül etmektedir? Eleştirdiğimiz, beğenmediğimiz Anayasanın mevcut halinin bile gerisinde ve tehditkar, aynı zamanda şiddete davet çıkaran bir açıklamadır. Hükümetin yapacağı herhangi bir düzenlemeye karşı; siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri veya vatandaşın kendisi muhalefet etme, toplumsal baskı ile engellemeye çalışma gibi demokratik hakka sahiptir ve devlet bu hakkın güvenceye alınması ile sorumlu olmalıdır. Davutoğlu kan akacağını nereden bilmektedir? Başbakanın kullandığı bu ifade aslında hem bilinçaltının dışa vurumu, hem de hükümetin güvenlikçi ve şiddete dayanan politikalarının altının çizilmesi demektir. Emek Partisi olarak, hükümetin bu saldırgan, kutuplaştırıcı, siyasal gericiliği esas alan politikalarının karşısında demokrasi mücadelesini güçlendirme için tüm toplumsal kesimleri ortak mücadeleye ve birleşmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.