havadurum

“Emek, barış ve özgürlük için 1 Mayıs’ta alanlardayız!”

Çanakkale`de işçiler, 1 Mayıs tarihinde alanlarda bir araya gelerek AKP hükü-metine karşı haklarını haykıracak. Çanakkale`de İşçi Bayramı`nın progra-mını organize eden Tertip Komitesi, Çanakkale halkını 1 Mayıs tarihinde alanlara çağırdı. Tertip Komitesi adına açıklama yapan BES Çanakkale Şube Başkanı Salih Ersoy; “Tıpkı Hazi-ran’daki gibi, ayakkabı kutularını dolduranlara, halkın dini duygularını sömürenlere, savaş çığırtkanlarına, emek hırsızlarına, işçi düşmanlarına karşı alanlarda olduğumuz gibi 1 Mayıs 2014’te de Haziran Ruhuyla, Gezi Direnişi iradesiyle hazırlanıyoruz. 1 Mayıs’ta alanlarda barışın, kardeşliği, özgürlüğün türküsünü söylüyoruz. Çanakkale halkını kol kola, omuz omuza emeğin bayramında tek yürek olmaya, alanlara davet ediyoruz” dedi.

652
 
Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi`nde düzenlenen açıklamada konuşan BES Çanakkale Şube Başkanı Salih Ersoy; 1 Mayıs tarihinde eski Salı Pazarı`nda saat 14.00 de bir araya gelecek olan işçi ve emekçilerin, Cumhuriyet Meydanı`na kadar yürüyerek haklarına sahip çıkacaklarını söyledi. Yürüyüşün ardından saat 17.00 de Cumhuriyet Meydanı`nda miting düzenleneceğini ve daha sonra sanatçı Suavi tarafından konser verileceğini belirten Ersoy; “Bizler, emeğiyle alın teriyle yaşamını kazanan işçileriz, işsizleriz, kamu emekçileriyiz, hekimleriz, mühendisleriz. İnsanca bir yaşam, emeğin, barışın, özgürlüğün ülkesi için 1 Mayıs’ta alanlarda buluşuyoruz. Ülkemiz her geçen gün felakete sürükleniyor, gayrimeşru bir iktidar diktatörlük gibi ülkeyi yönetiyor. Taşeron çalıştırma artıyor, iş güvencesi ortadan kaldırılıyor, işçi sınıfına, halka düşman politikalar halkı yok sayarak sürdürülüyor. Roboski’de Reyhanlı’da gerçekleşen katliamlar, Haziran’da hayatını kaybeden halkın çocukları varken, katiller ‘kahraman’ ilan ediliyor, polis ‘destan yazmak’la övülüyor. Kadına şiddet ve kadın cinayetleri hızla artarken, kadınları ucuz işgücü olarak değerlendiren yobaz zihniyet, kadınlara köleliği uygun gören sözde istihdam paketleri hazırlıyor. Adalet kurumları iktidarın çiftliği olarak görülüyor, halkın avukatları adliyelerde polisten şiddet görüyor, gözaltına alınıyor. Yüzyıllardır kardeşçe yaşayan komşu halkları arasında savaş çıkarmak için üzerimize bombalar atılması planlanıyor, Suriye’de çocukların başına silah dayayan teröristler halkımızın vergileriyle besleniyor. Ülkemiz toprakları, insanlık tarihinin en büyük katliamlarına imza atmış terör örgütlerinin cirit attığı yer haline getiriliyor, AKP hükümeti savaş çığırtkanlığıyla, çocuk kanıyla ABD’den, AB’den ‘aferin’ bekliyor. Kürt Sorununda yıllardır çözümün önüne geçmek için elinden geleni yapanlar, bu sefer AKP eliyle emperyalist çıkarlar doğrultusunda yeniden çözümsüzlük için ellerinden geleni yapıyor. Eğitimde ve sağlıkta yıkım politikaları devreye konularak, neoliberalizm ve muhafazakârlık dayanak noktası haline getiriliyor, işsizlere, yoksullara, halka ‘paran yoksa eğitim de sağlıkta yok’ deniliyor. Doğamız, kültürel mirasımız, kentlerimiz talana açılıyor, derelerimiz kurutuluyor, toprağımız zehirleniyor. Kentimizin, Çanakkalemizin can damarı Kaz Dağları, maden şirketleri eliyle yok ediliyor. Kenti ve doğayı kar aracı olarak görenler, halkın nefes alma özgürlüğünü satmaya çalışıyor. Taşeron çalıştırmayla, özel istihdam bürolarıyla, esnek çalıştırmayla, sözleşmeli personel uygulamalarıyla yoksulların daha da yoksullaştığı, zenginlerin daha zengin olduğu, emek düşmanı, halk düşmanı politikalar AKP zihniyetinin ta kendisidir” dedi.
 
“Artık yeter!!!”
“Bizler bu ülkenin sanatçılarıyız, bilim insanlarıyız, gazetecileriyiz, aydınlarıyız. Ne düşüneceğimize, ne söyleyeceğimize, neyi araştıracağımıza iktidarın müdahale etmesini istemiyoruz. Zihinlerimizin ve düşlerimizin sansürle, baskıyla, işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz” diyen Ersoy; “Ve biz Ali İsmail’iz, Ethem’iz, Ahmet’iz, Abdocan’ız, Mehmet’iz, Medeni’yiz, Hasan Ferit’iz, Berkin’iz… Biz başka bir dünya isteyenleriz! Ve o dünyayı ancak ve ancak kendi ellerimizle kuracağımızı biliriz. Gayrimeşru bir hükümetin istediği gibi hareket etmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Tıpkı Haziran’daki gibi, ayakkabı kutularını dolduranlara, halkın dini duygularını sömürenlere, savaş çığırtkanlarına, emek hırsızlarına, işçi düşmanlarına karşı alanlarda olduğumuz gibi 1 Mayıs 2014’te de Haziran Ruhuyla, Gezi Direnişi iradesiyle hazırlanıyoruz. 1 Mayıs’ta alanlarda barışın, kardeşliği, özgürlüğün türküsünü söylüyoruz. Çanakkale halkını kol kola, omuz omuza emeğin bayramında tek yürek olmaya, alanlara davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Paylaş