“Eğitimde eşitlik ilkesine aykırı”

Devlet okullarına kayıt yaptırırken mecburi olan adrese kayıt sistemi uygulamasının imam hatiplere kayıt ve nakillerde aranmaması, kayıt yaptıranlara ücretsiz servis, yemek ve yurt olanakları sunulmasının eğitimde eşitlik ilkesi ile bağdaştırılamayacağını söyleyen Eğitim iş ve Eğitim Sen başkanları İbrahim Bodur Anadolu Lisesi ile Vahit Tuna Anadolu Lisesi gibi bazı okullarda seçmeli ders adı altında din dersi verilmesini eleştirdi.

 

 

Mevcut iktidarın İmam Hatip Okulları’nın önünü açmayı planladığını belirten Eğitim İş Çanakkale Şubesi Başkanı Ahmet Bozdemir: “ Mevcut iktidarın amacı zaten imam hatip okullarının önünü açmak. Çanakkale’de bir tane ortaokul düzeyinde imam hatip okulu var ve 30 civarında öğrencinin kayıt yaptırdığını biliyoruz. Yeteri kadar talep yok. Sayıyı ve ilgiyi artırmak için Çanakkale’de Cuma namazlarında ve hutbelerde imamların cemaati teşvik ettiğini duyuyoruz. İmam hatip okullarına öğrenci bulmak için gayret içindeler, ama buna rağmen ilgi yok. Bir veli çocuğunu devlet okuluna kaydettirmek istediğinde ikametgahına bakılıyorsa, aynı kural imam hatip’e kayıt esnasında da geçerli olmalıdır. Bu uygulama eğitimde birlik ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Zaten yasa çıkarken de amaç buydu” dedi.

 

 

Eğitim-Sen Şube Başkanı Telat Koç ise; “4+4+4 eğitim sistemi ile hedeflenen dindar ve kindar bir nesil yetiştirmek. Pek çok okulda da özellikle seçmeli derslerin din dersleri yapılmak istemesi ve velilere dayatılması bunun bir parçası. İbrahim Bodur Anadolu Lisesi ve Vahit Tuna Anadolu Lisesi’nde de bu seçmeli ders uygulaması olduğu konusunda bilgiler var. Türkiye’nin her yerinde imam hatiplere olan ilgiyi artırmak için ücretsiz servis, ücretsiz yemek ve ücretsiz yurt olanakları sunuluyor ve bununla ilgili afişler asılıyor.Esas vahim tablo Çanakkale’de eğitim alanında karar verme sürecinde etkili olan rehberlik ve araştırma hizmetlerinin yapıldığı binanın imam hatip’e dönüştürülmek istenmesidir. Özellikle bu anlayış temelinde eğitimi daha ileriye ve iyiye götürecek olan rehberlik olayına bakışı da yansıtmaktadır. Biz Eğitim- Sen olarak eğitimdeki süreci takip ederek, toplumu aydınlatmaya devam ederken faşizan grupların da baskısı altında kalıyoruz. Eğitim-Sen Mersin Şubemizin saldırıya uğraması bunun göstergesidir. Bu yaklaşımlar toplumsal barışı da zedelemektedir. 4+4+4 yasasına göre harcanan nesillerin ve insanların ne olacağı umurlarında değil, tek amaçları dindar ve kindar nesil yetiştirmektir” diye konuştu.