“Direngezi” rehberliğinde, Muzaffer Kutlu analizi

Parkına, ağacına sahip çıkan vatandaşlara saldırı ile başlayan, sonrasında tahammülsüzlüğün, tekçi iradenin, kendisi dışındaki tüm düşüncelere karşı hazımsızlığın, yok saymanın beslediği anti demokratik yapı günlerce halka saldırdı, binlerce insan yaralandı, 12 kişi kör oldu, 5 kişi yaşamını yitirdi.
Bu durum, AKP hükümetinin gelmiş olduğu noktadaki; onunla özdeşleşmiş “ileri demokrasi” anlayışının nasıl bir şey olduğunu çok net ortaya koydu.
Ortaya çıkan figürler diktatörlük yolunda atılmış adımların yansımalarıydı.
Bu gelişim bir bütün olarak siyasal iradenin her türlü tasarrufunda kendisini gösterdi.
Tekçilik, farklı düşüncelere tahammülsüzlük, dayatma, artık daha yoğun olarak hissedilmeye başlandı.
Bugüne kadar Çanakkale’de AKP il başkanının sağduyu ile yönetmeye çalıştığı toplumsal ilişkiler yerini, geneldeki bu yapıya uygun; agresif, tahammülsüz, benim dediğim dedik mantığının sonucu yok sayıcı bir tarza mı bıraktı acaba?
Bu soruyu bir sivil toplumu örgütü olan ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Salih Yıldız’ın Çanakkale ile ilgili değerlendirmeleri sonrasında AKP İl başkanının içine düştüğü tahammülsüzlük konumuna bağlı olarak soruyorum.

868
Bir sivil toplum örgütü yönetim kurulu başkanının Çanakkale’deki gelişmeler ile ilgili yapmış olduğu değerlendirmeler karşısında, gösterilen tahammülsüzlüğün ürünü olarak İktidar partisi il başkanının geliştirdiği tepki; kentin demokratik iklimine zarar verecek önemli bir işaret olarak kendisini gösteriyor.
ÇASİAD Başkanı Salih Yıldız’ın gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmeler karşısında bu denli bir tahammülsüzlük ile, bir sivil toplum örgütünün kamuoyu ile paylaştığı düşüncelerine karşı gösterilen bu hasımsızlık AKP’nin geldiği noktada; farklı düşünen, düşüncelerini paylaşan, ifade eden her kesime karşı AKP hükümetinin göstermiş olduğu saldırgan ve düşmanca tutumun Çanakkale versiyonu olarak dikkat çekmiştir.
Aynı zamanda bu gelişmenin getirdiği sürecin, bundan böyle dikkatle izlenmesi gereklidir.
Çanakkale’de bugüne kadar sivil toplum örgütleri meslek örgütleri, sendikalar çeşitli platformlar her fırsatta düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmışlar, hükümetin uygulamaları karşısında eleştirilerini gündeme getirmişlerdir.
Fakat öyle anlaşılıyor ki; bundan böyle bu demokratik olgunluk eskisi gibi olmayacaktır.
Statlardaki pankartlardan, yapılacak tezahüratlara kadar getirilen sınırlamadan tutun, gezi protestolarına katılanlar için cadı avlarına benzer gözaltı ve tutuklama operasyonlarının düzenlenmesi, hatta bir AKP’li üst düzey yöneticinin belirttiği gibi 312. madde gereği müebbet hapis ile yargılanması önerisine kadar ( iyi ki idam cezası kaldırıldı yoksa meydanlar idam sehpalarından geçilmeyecekti) diktatörlük özentisi uygulamaların gündemde olduğu koşullarda, bunun  Çanakkale’deki etkisi şimdilik   AKP hakkında  yapılan eleştirilere tahammülsüzlük noktasında ortaya çıktı.
ÇASİAD Başkanı Salih Yıldız’ın  bir sivil toplum örgütü yönetici olarak yapmış olduğu değerlendirmeler üzerine bizzat kendisini hedef alarak bir anlamda susturma  noktasında geliştirilen AKP il başkanın bu tavrının işaretlerini iyi okumak gerekecek!
Verilmek istenen mesaj;’siz siz olun sakın ola bundan sonra AKP’yi eleştiren değerlendirmelerde bulunmayın.
Yaratılmak istenen korku cumhuriyetinin sınırları içersinde kendi tezgâhını sürdürmek senaryosu; AKP’nin yapmak istediği bu.
Oğlu bakkala ekmek almaya giderken polisin attığı gaz bombası fişeği ile komaya giren bir ailenin kendisini ifade etmesi isteğini dahi, gaz bombaları ve plastik mermilerle engelleyen, destek veren insanları gözaltına alan bir zihniyetin  artık  farklılıklara tahammülü kalmamış demektir.
Tahammül sınırlarının olmadığı bir yerde demokrasiden bahsedilemez.
Şimdi bir kez daha,  Salih Yıldız nezdinde AKP il başkanının  tahammülsüzlük ile geliştirdiği , imha türündeki yaklaşımına dönelim.
Salih Yıldız’ın belirttiği ve eleştiri konusu yaptığı tespitler bu kentin çeşitli sivil toplum örgütlerinin onay verdiği, çeşitli defalar paylaştığı değerlendirmelerdir.
Bu değerlendirmeler bir çok kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a dahi rapor olarak sunulmuştur.
Yine aynı sivil toplum örgütüne karşı AKP il yönetimi bugüne kadar hep olumlu açıklamalar ile destek vermiştir.
En son Expotroia  fuarı organizasyonu nedeniyle bizzat AKP’li milletvekillerince takdir edilmiştir.
Hal böyle iken, bir tahammülsüzlüğün sonucu geliştirilen bu tepkinin kodları Çanakkale’nin demokrasi kültürü ve farklı fikirler ile bir arada yaşama iradesinin bundan böyle daha farklı olacağına işaret etmektedir.
AKP il başkanı bugüne kadar bu konularda hoşgörü ile hareket etmesine rağmen, bu değişim Çanakkalelileri demokrasi değerleri itibarıyla kaygıya düşürmüştür.
Bu konuda iki alternatif, bu gelişime yön vermiş olabilir.
AKP il başkanı bu konuda bir etki altında kalarak bugüne kadar kendisinin pek tarzı olmadığı bu girişimi gerçekleştirmiş olabilir.
Ya da Başkan, AKP’nin geneldeki baskıcı ikliminin etkilerini içselleştirme temelinde yeni bir eşiğin içindedir.
Statları bile kontrol altına almak için çeşitli girişimler içersinde bulunan, sözde  istihbarat bilgilerinin arkasına sığınarak gelişecek demokratik tepkileri şimdiden itibarsızlaştırmaya, özellikle gençliğin birlik ve dayanışmasını engellemeye çalışan bir zihniyet ;pek doğal olarak örgütlerini de bu yaklaşım ile dönüştürme çabası içindedir.
Önümüzdeki günlerdeki gerçekleşmeler bu konuda bizlere daha net değerlendirmeler yapma fırsatı verecek.
Yine de umut ediyorum ki; AKP il başkanı, bir anlık bir etki ile böylesi bir tahammülsüzlüğün kurbanı olmuştur.
Böyle değil ise Çanakkale eski günlerinin demokratik olgunluğunu çok arar.
Bununda çeşitli işaretlerini görmüyor değilim.
Kaos ve kavgalardan beslenmek isteyen bazı kesimler her türlü provokatif çalışmanın içindeler.
Bugüne kadar etkili olamadılar, fakat tüm gayretleri ile bu çabalarını sürdürüyorlar.
Öyle ki CHP’nin kendi demokratik süreçlerindeki bazı gerçekleşmelerden dahi kaos yaratmak için nemalanmak peşindeler.
Fakat CHP’nin kendi demokratik işleyişini yalan ve asılsız dedikodularla istismar ederek kafalarının arkasındaki planları gerçekleştirme çabaları sonuç vermeyecektir.
CHP kendi içinde demokratik gelenekleri zengin olan bir siyasal güç olarak, özellikle belediye başkan aday adaylığı sürecini istismar ederek, buradan  AKP lehine bazı kazanımlar yaratma hedefi ile hareket eden, bu şekilde üstlendikleri yandaşlık görevini yerine getirmek için çabalayanların bu hedeflerini boşa çıkaracaktır.
ÇASİAD Başkanı Salih Yıldız’ın bir sivil toplum örgütü başkanı  olarak yapmış olduğu değerlendirmeleri bile siyasallaştırarak, farklı fikirlerin açıklanmasından bu denli bir rahatsızlık duyulmasının  arkasında yatan bir gerçek de; AKP’nin siyasal zeminde propaganda anlamında yeni  alanlar  yaratma  çabası olduğunu da ayrıca  belirtmek isterim.
AKP Çanakkale’de sıkışmıştır; yeni arayışlar, yeni gündemler peşindedir.
Paylaş