“Demokratik eylem, kabahat değil”

KESK ve DİSK tarafından ülke genelinde gerçekleştirilen 4-5 Haziran grevi kapsamında Çanakkale`de yapılan basın açıklaması nedeni ile 21 kişi hakkında kesilen para cezaları ilgili mahkeme heyeti tarafından iptal edildi. Cezayı kaldıran görevli hakimin, şiddeti içermeyen ve şiddete teşvik etmeyen hiçbir açıklamanın cezalandırılamayacağını belirtti.

476
Radikal Gazetesi haberine göre, Çanakkale’de Eğitim-Sen’in basın açıklamasına katıldıkları için 21 kişiye verilen 182’şer lira para cezası kaldırıldı. Çanakkale`de valiliğin yasakladığı alanda açıklama yaptıkları için 21 eğitimciye verilen para cezası iptal edildi. Cezayı kaldıran Hakim Halil Güner, şiddeti içermeyen ve şiddete teşvik etmeyen hiçbir açıklamanın cezalandırılamayacağını belirtti.
Çanakkale’de, 4-5 Haziran tarihlerinde Eğitim-Sen üyeleri tarafından Hüseyin Akif Terzioğlu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nin girişinde bir basın açıklaması yapıldı. Eylemden sonra polis, Çanakkale Valiliği’nin talimatına göre okul önlerinde gösteri yapılamayacağını belirterek, Kabahatler Kanunu’na göre 21 kişiye 182’şer TL para cezası kesti. Karara Çanakale 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde itaraz edildi. Çanakkale Emniyeti, mahkemeye gönderdiği savunmada, valiliğin kararını dayanak göstererek, ‘kamu güvenliği7 gerekçesiyle bu cezanın verildiğini savundu. Keza emniyet, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin (AİHS) de bu durumda hakların sınırlanabileceğine imkan verdiğini öne sürdü. Hakim Halil Güner, 16 Aralık’ta verdiği kararında, para cezasını iptal etti. “AİHS’e göre özgürlükler asıldır, sınırlama istisnaidir” diyen Hakim Güner, AİHS’in 10. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğünün bilgi ve fikir alma, kanaat sahibi olma, bilgi ve fikir açıklama özgürlüklerini içerdiğini kaydetti. Güner, hakkın ancak yasayla sınırlanabileceğini ve sınırlamanın da “meşru bir amacın olması ve demokratik toplum gereklerine aykırı olmaması” hallerinde mümkün olabileceğini vurguladı. “Düşünceyi açıklama özgürlüğü, demokratik toplumun kurucu unsurudur” diyen Güner, şunları kaydetti: “AİHM’in içtihatlarında görüleceği gibi istisna olan sınırlamanın olabilmesi için şiddet içermesi, şiddeti teşvik etmesi gerekir ve ancak yasayla olabileceğini belirtmiştir. Bu nedenle temel hak ve özgürlük olan düşünceyi açıklama kapsamındaki basın açıklamalarının da sınırlanabilmesi için bu ölçüleri içermelidir. Başvuranın basın açıklaması yapması ve bu açıklamada bulunması, düşüncesi açıklama özgürlüğü kapsamındadır. Bu açıklama şiddet içermemekte, şiddeti teşvik etmemekte, demokratik toplum gereklerine aykırılık oluşturmamaktır.” Güner, AİHS gereği Çanakkale Valiliği’nin yasada yetkisi olsa bile bunu, insan hak ve özgürlüklerini sınırlamaya yönelik şekilde düzenlemesinin evrensel hukuka uygun olmadığını kaydetti. Güner, “Zira yasada, İçişleri Bakanlığı’nın yasadan aldığını belirttiği yetkiyi hukuk devleti ve demokratik toplum gereklerine aykırı kullanabilmesi ihtimaline engel konmamıştır. İdarenin ceza işlemi gerek AİHS, gerekse evrensel hukuk ilkesine aykırı düzenlenmiş, düşünceyi açıklama özgürlüğünü engelleyen ceza işlemine karşı başvurunun kabulü gerekmiştir” dedi.
Paylaş