“Çanakkale’de CHP iktidarı devam edecek”

Kent siyasetinde ve iş hayatında uzun yıllardır önemli rol oynayan, Çanakkale’nin CHP’li Belediye Meclis üyesi Cem Belli, 2014 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimleri için aday adayı olduğunu söyledi. Partinin ilgili organlarına gerekli bilgileri verdiğini ifade eden Belli, “Çanakkale, CHP’nin yıkılmayan kalesidir. Bundan sonra da öyle kalacaktır” dedi. 1999 yılından bu yana belediye meclis üyesi olmasının, hem yerel yönetim tecrübesinde hem de kent sorunlarına daha iyi hakim olmasında katkı sağladığını dile getiren Belli, “Çanakkale’de yaşayan ve Çanakkale’ye hizmet eden bir kurumun üyesi olarak kentin sorunlarını yeteri kadar bildiğimi düşünüyorum” dedi.

“20 yılda İsmail Özay ile başlayan ve son dönemde Ülgür Gökhan tarafından devam eden süreçte çok önemli çalışmalar yapılmıştır” diyen Belli, Çanakkalelilerin CHP’li belediyeye önceden olduğu gibi bundan sonra da sahip çıkacağını ifade ederek, “Buradaki insan yapısı, buradaki insanların, sosyal, kültürel yapısı, CHP iktidarına sahip çıkan bir yapıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de sahip çıkmaktadır, gelecekte de sahip çıkacaktır” dedi. Aday belirleme konusunda ön seçimin önemine değinen Belli, kendisinin üye bazında ön seçimi tercih ettiğini bildirdi. Belli, ön seçimde kaybeden aday adaylarının, kazanan adayın arkasında “dimdik” duracağını söyledi. Belli, “Sandık, bizlerin projeleri ile bizlerin geçmişine bakarak gelecekte ne yapabileceğinin değerlendirileceği yerdir. Kazananın arkasında dururuz, kaybedenler de elbette ki kararı kendileri vermekle birlikte, siyasi geleceklerine, nerede yanlış yaptıklarının değerlendirmesi ile devam edeceklerdir”

 

Cem Belli: 1997 yılından bu yana, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde aktif olarak siyaset yapıyorum. 1999 yılından bu güne kadar da CHP Çanakkale Belediye meclis üyeliğini sürdürmekteyim. Aşağı yukarı 14 yıllık belediye meclis üyeliğim döneminde, gerek İsmail Özay, gerekse Ülgür Gökhan döneminde belediyecilik anlamında önemli tecrübeler edindim. Çanakkale’de yaşayan ve Çanakkale’ye hizmet eden bir kurumun üyesi olarak kentin sorunlarını yeteri kadar bildiğimi düşünüyorum. Siyaset yapıyoruz, iddiasız siyaset olmaz. Siyasette iddialı olmadığınız takdirde siyaseti yapmanın bir manası kalmaz. Meslek olarak da inşaat mühendisiyim. Bütün bu verileri değerlendirdiğimde, kent halkına daha farklı bir açıdan, daha farklı bir şekilde hizmet edebilmek adına partimin gerekli organları ile görüşerek aday adayı olmaya karar verdim.

Cem Belli: Önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi özelinde, birden çok aday adayının olacağı görülüyor. Tabi bu aday adaylarının sayısı ve kimler olacağı seçim yöntemlerine bağlı olarak da değişkenlik arz edebilir. CHP tabanı, örgütler, yöneticiler, üyeler dahil olmak üzere fikir birliğine varılan tek nokta sandıktır. CHP’de olmazsa olmaz şey, sandıktır. Biz burada belediye başkan adayımızı belirlemek üzere sandığı koyucağız, sandıktan kim çıkarsa, çıkanın arkasında başta aday adayı olup kaybedenler olmak üzere, tüm partililer birlik beraberlik içinde Çanakkale’de CHP iktidarının devamını sağlayacağız. Benim tercihim, demokrasinin tecelli edebilmesi için, tabanın iradesinin sandığa yansıyabilmesi için, en iyi sonucu alabilmek için, en geniş tabanlı, üye tabanlı, bir seçim yapılmasıdır. Seçim yapılacağı kesindir, ama seçimin yöntemi konusunda örgütümüzün vereceği kararlar ve yapacağı çalışmalar doğrultusunda son karırı genel merkezimiz verecektir. Seçim yapılması durumunda, nasıl ki bir öncesi genel seçimlerde üye bazında bir ön seçim yapıp sandıktan çıkanların arkasında dimdik ayakta durduk ve CHP bu duruşun, birlik beraberliğin, sandığın doğurduğu sinerjinin getirmiş olduğu güç ile iki tane milletvekili çıkarmıştık. Ben bu yerel seçimlerde de sandığa giren aday adayı sayısı ne kadar çok olursa, bunun CHP için bir zenginlik, bir çeşitlilik ve kültür olarak değerlendiriyorum. Bundan kimse şunu çıkarmasın; “Sandık olur da birden çok aday adayı çıkarsa parti bölünür, zarar görür.” Tam tersi sandık, bizlerin projeleri ile bizlerin geçmişine bakarak gelecekte ne yapabileceğinin değerlendirileceği yerdir. Kazananın arkasında dururuz, kaybedenler de elbette ki kararı kendileri vermekle birlikte, siyasi geleceklerine, nerede yanlış yaptıklarının değerlendirmesi ile devam edeceklerdir. Bu yarış sadece kişileri güçlendiren bir yarış değil, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi’ni de Çanakkale’de güçlendirecek bir mücadele olacaktır.

Cem Belli: Mevcut belediye çalışmalarını nasıl görüyorsunuz derken, belediye bir bütündür. Belediye meclisiyle, belediye başkan yardımcıları ile daire müdürleri ile belediye başkanıyla, en altta çalışan görevliye kadar bir bütündür. Belediye meclisinde alınan kararlar doğrultusunda, -ki burada muhalefet de vardır- başkanlık makamı kontrolünde, ilgili birimler tarafından icra edilir. Belediye son yıllarda çok ciddi anlamda alt yapı çalışmasına imza atmıştır. Altyapı anlamında son derece başarılı buluyorum. Zaten içinde olduğumuz, karar verme merciinde olan insanlardan birebir meclis üyesi olarak çıkıp da bir başka ifade kullanmanın mantıklı ve şık olmadığını düşünüyorum. Burada beğenmediğimiz ya da farklı düşündüğümüz yanlar var mıdır? Bu da zaten insanın yapısından kaynaklanan bir durumdur. Farklı fikirlerin zaman içinde ilgili organlar tarafından tartışılarak, daha doğruyu, daha iyiyi yapma adına bir meziyet olduğunu düşünüyorum. Şimdi elbette ki halkımız tarafından hoşa gitmeyen, eleştirilen bazı konular var. Ama zaman içinde bu eleştirileri ortadan kaldıracak tedbirlerin de alındığını görüyoruz. Bu bir kültürdür. Mesela yolları yapıyoruz. Herkes eleştirebilir. Yolların yapımı ile ilgili sürelerin uzadığı ile ilgili eleştiri sunulabilir. Ancak takdir edersiniz ki her şeyin bir yapım kuralı vardır. Buradaki başarı da şudur; konulan tarihi, iş bitiminde ne kadar öne çekebiliyorsak o bence idarenin başarısıdır. Yaptığımız hatalar varsa, aksayan hizmetlerle birlikte o hatalar belediyenin ilgili

Birimindeki arkadaş tarafından düzeltilmeye çalışılır.

 

Cem Belli: Çanakkale, CHP’nin uzun yıllardır yıkılmayan kalesidir. Bundan sonra da yıkılmayan kale olarak kalmaya devam edecektir. Bunun ana sebeplerini farklı farklı kategorilere ayırmak mümkündür. Buradaki insan yapısı, buradaki insanların, sosyal, kültürel yapısı, CHP iktidarına sahip çıkan bir yapıdır. Geçmişte olduğu gibi bugün de sahip çıkmaktadır, gelecekte de sahip çıkacaktır. Ancak sadece insanımızın, kültürü, sosyal demokrat yapıya yatkın olması, CHP’ye sahip çıkması bizi yıllardır iktidarda tutan etkenlerden değildir. Çalışmak, CHP bayrağı altında farklı farklı kişilerle verdiğimiz hizmet de her seçimde Çanakkaleliler tarafından takdir edilmiştir, bu bayrağın farklı kişiler tarafından her dönem taşınmasına izin verilmiştir. Çanakkale’de CHP, çok ciddi çalışmalar yapmıştır. Özellikle son 20 yılda İsmail Özay ile başlayan ve son dönemde Ülgür Gökhan tarafından devam eden süreçte çok önemli çalışmalar yapılmıştır. Alt yapı çalışmaları yapılmıştır, üst yapı çalışmaları yapılmıştır. Çanakkale’nin neredeyse kasaba görüntüsünden çıkarılıp, bir kent görüntüsüne bürünmesine neden olacak çalışmalar yapılmıştır. Ondan önce bu işin, belediyecilikteki piri, Reşat Tabak‘tır. Reşat ağabeyimizden herkes el almıştır, nasıl çağdaş, modern belediyeciliğin, halkla birlikte yapılması gerektiğini öğrenmişlerdir. Ondan sonra gelen belediye başkanlarımız da bu öğrendikleri bilgiler ve kendi vizyonları çerçevesinde başarılı hizmetler yaparak Çanakkale’yi günümüze taşımışlardır. Bundan sonra da gelecek belediye başkanları CHP’yi başarıyla temsil edeceklerdir.

 

Cem Belli: Son 14 yılda Çanakkale çok hızlı bir şekilde değişime sahne olmaktadır. Bu değişimin öncülüğünü Çanakkale halkı yapmaktadır. Hatta halkımızın siyaset mekanizmasının bir adım da önünde olduğunu söyleyebilirim. Bir kentin değişebilmesi için bazı faktörlerin bir araya gelmesi lazım. Çanakkale bulunduğu konum olarak çok merkezi ulaşım ağlarının kesiştiği bir noktada değil. Sapa bir noktada kalmaktadır. Neredeyse Türkiye’nin en batında değil belki ama en batısında sayılabilecek illerden biridir. Çanakkale’yi diğer merkezlere bağlayan, büyük kentlere sanayi merkezlerine bağlayacak ulaşım ağlarında çok ciddi sıkıntılar var. AKP zamanında birçok yerde yol yatırımları büyük sıkıntılara rağmen bitirilmişken, hala Çanakkale ilindeki ulaşım sorununu ortadan kaldıracak yatırımlar tamamlanabilmiş değil. Bunların sorumlusu olarak da elbette ki iktidar partisi milletvekillerinin, Çanakkale halkına vermesi gereken bir cevap var diye düşünüyorum. Kent mutlaka ve mutlaka ulaşım diğer merkezlere ulaşım ağları noktasında, uygun yollarla bağlanmak durumundadır. Çanakkale bir sahil kenti. Eskiden Çanakkale’yi İzmir ve İstanbul’a bağlayan deniz ulaşım sistemi varken şimdi maalesef bu sistem kaldırılmıştır. Çanakkale mutlaka deniz yoluyla büyük kentlere bağlanmalıdır. Çanakkale’nin ulaşım aksları, kenti büyük merkezlere bağlayan duble yollar bir önce standartlara uygun bir şekilde, (standartlara uygun bir şekilde diyorum, çünkü yapılan yollar maalesef gerekli geometrik standartlara uygun olmadığı için, işi projelendirilmediği için daha kullanılmadan hasar görmekte, kısmen de zaman zaman kullanıma kapatılabilmektedir. Biz Çanakkale’ye bir sanayi kenti vizyonu biçmedik. Çanakkale kenti, turizm, tarıma dayalı sanayi ve eğitim kentidir. Ancak Çanakkale’de çok ciddi ve önemli sanayi yatırımlarımız da var. Mutlaka Çanakkale, Bandırma’ya demiryolu ile bağlanmak durumundadır. Bunları ayrıntılandırmak mümkün, ancak ulaşım konusunda belli başlı düşüncelerim bunlar.

 

Cem Belli: Bu konuda hem Cem Belli hem de CHP olarak, çok açık ve nettir. Yıllardan beri aynı şeyi söylüyoruz; Kazdağları’nda altın aranmasına kesinlikle karşıyız. Her ne kadar altın lobisi hiçbir şekilde sıkıntı çıkmayacağını söylese de elimizdeki belgeler, daha önceki çalışmalarda da görüldüğü gerçeğin bu olmadığını gösteriyor. Kazdağları’nda altına ihtiyacımız yok, ama Kazdağları’na sadece Çanakkale’nin değil aynı zamanda bu ülkenin ihtiyacı var. Kazdağlarında altın aranmasına kesinlikle ve kesinlikle karşıyız. Termik santrale gelince; çok ciddi anlamda termik santral yapımı var. İstedikleri kadar akışkan yataklı veya modern teknolojilerle imal edildiği söylensin, termik santrallerin gerek işletilmesi sırasında, gerek olağanüstü şartlarda ortaya çıkabilecek bir sorun, hem bölge halkının sağlığını hem de kent tarımını olumsuz anlamda etkileyecektir. Son zamanlarda Çanakkale bölgesinde altın madeni ve termik santrallerin yoğunlaşmasının bir tek nedeni var; Çanakkale’de bir master plan yapılmamış olması. Marmara Bölgesi’nde eğer yanılmıyorsam sadece Çanakkale’nin bir master planı yok. Master planı olmayınca da bu tip sanayi kuruluşları birilerinin iki dudağının arasından çıkacak sözlerle faaliyet yürütmeyi amaçlayabiliyor. Ama Çanakkale halkı, gerekli tepkiyi gösteriyor, gerekli mücadeleyi de yükseltmeye devam ediyor. Şunu bilsinler ki; bu mücadelelerinde onlarla birlikteyiz.

 

Cem Belli: Şunu açık ve net bir şekilde söyleyebilirim; Bu ülkenin coğrafyasında yaşayan, alt kimliği ne olursa olsun, Türk, Kürt, Arap, barış yoluyla akan kanın durmasına diyecek hiçbir şeyleri yok. Hepimiz barıştan yanayız. Bu ülkenin evlatları birbirlerine silah çekip, ölmemeliler. Ancak, son zamanlarda “Açılım” adı altında AKP’nin ortaya koyduğu çalışmaların perde arkasındaki pazarlıklar bizler tarafından net bir şekilde bilinmiyor. Bizim karşı olduğumuz yöntem bu pazarlıklarla ülkenin önümüzdeki dönemde bir ayrışmaya, bir bölünmeye sebebiyet verecek sürece girilebilme ihtimalidir. Bizim buradaki duruşumuz belli. Konu hassas bir konu, barışa karşı değiliz, ama kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar ile bu sürecin sağlıklı ilerleyeceğini düşünmüyorum. Cem Belli olarak konuşuyorum. Bu konudaki benim fikrim budur. Zaten partimin fikri de ortada.

 

Cem Belli: Ön seçim ile ilgili olarak parti üyelerimize söyleyeceğim bir tek şey var; Bizler demokrasiye inanıyoruz. Tabanın sesinin, tabanın iradesinin sandığa yansıması noktasında ön seçimin önemli olduğunu düşünüyoruz. Partimizin değerli üyeleri de, çıkacak bütün aday adaylarının geçmişte ne yapıp yapmadıklarına, gelecekte ne yapabileceklerini, projelerini değerlendirip, kendi vicdanlarını ve özgür iradeleri ile kararlarını vermeleri gerektiğidir. Bizlere düşen, partimizin üyelerinin vereceği kararı saygıyla karşılamak, sandıktan çıkacak adayın arkasında dimdik durmaktır. Çanakkale halkına yönelik olarak da; Bu kentte Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını bir kez daha dalgalandırmak için birlikte mücadele edeceğimize inanıyorum.