havadurum

“Bu ülke yaşam hakkının yok edildiği kadınların ülkesidir”

Çanakkale`de bulunan demokratik kitle örgütlerinin kadın temsilcileri bir araya gelerek kadına yönelik şiddete tepki gösterdiler. Özgecan Aslan cinayetine de değinen kadınlar, “Bu ülke, sadece cinsiyetinden dolayı en temel hak olan yaşam hakkının yok edildiği kadınların ülkesidir. Bu kadın katliamında, yasaları uygulamayan, cezai indirimler için mazeret arayan, tecavüze uğrayanı `psikolojik olarak etkilenmemiştir` diyen, çocukların tecavüzlerine `kendisinin isteği ite olmuştur` diyebilen herkesin payı vardır” ifadelerini kullandı.

673
Kadına yönelik şiddete tepki göstermek için bir araya gelen, Çanakkale Tabip Odası, Çanakkale Barosu, Makine Mühendisleri Odası, Ticaret Borsası, Çanakkale Genç Girişimciler Grubu, Çanakkale Sağlık Çalışanları ve Emeklileri Derneği, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Çanakkale Eczacılar Odası gibi, çeşitli demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri basın açıklaması yaptılar. Açıklamayı yapan İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Meral Saraç Çavga, “Son dönemlerde basını yayın organlarında hemen her gün karşılaşır olduğumuz kadına şiddet haberlerinin belki de en acımasızını, en içimizi yakanını yaşadık Özgecan’ın katledilişiyle... Masum bir genç kızın evine gitmek için bindiği minibüste böylesine hunharca yaşamına son verilmesi, son günlerde toplumda hassasiyet oluşan kadına şiddet konusunda vatandaşın tek yürek olup sokaklara dökülmesine neden oldu. Türkiye`nin her bir köşesinde Özgecan’ı anma etkinlikleri düzenlenirken, herkes Özgecan için gözyaşı döktü, bir yandan da kadına şiddete dur dedi. Bizler de adeta insanlık suçu olan bu korkunç olayı lanetliyor; Özgecan`ın ailesine sabır diliyoruz. Sözün bittiği yerdeyiz. Türkiye kadına şiddet uygulanan ülkeler listesinde ilk sıralarda bulunuyor. Her gün yeni bir şiddet haberiyle sarsılıyor ve ne yazık ki kadın katliamlarının, tecavüzlerin önüne geçemiyoruz. Kadınlar evde, işte, sokakta, yaşamın her alanında baskı ve şiddet görüyor. Baba şiddet uyguluyor, koca şiddet uyguluyor, sevgili şiddet uyguluyor, eski eş şiddet uyguluyor. Yasalar şiddeti engelleyemiyor, polisiye tedbirler sonucu değiştirmiyor. Tecavüz ve şiddet davalarında `iyi hal` indirimi uygulanması karşısında öfkeleniyoruz ve lâkin öfkemiz yeni olayların yaşanmasını önlemiyor. Kadına yönelik şiddet hepimizi ilgilendiren toplumsal bir sorundur Dolayısıyla durdurmak da hepimizin sorumluluğudur Son yıllarda astan kadın cinayetleri ile birlikte değerlendirdiğimizde Özgecan`m katledilmesi Türkiye`de giderek büyüyen bir sorun olan “cinsiyetçi politikaları” bir kez daha önümüze koymaktadır. Bu saldırıın kişiye “kadın olmaktan dolayı” yapılan bir saldırı olmasının yanında Türkiye`de bir kadının kamusa! alanda var olması yolculuk etmesi hakkına bir saldırıdır. Bu anlamda bireysel değil giderek büyüyen toplumsal bir sorunun göstergesidir” dedi.
“Herkesin payı var”
“Bu ülke, sadece cinsiyetinden dolayı en temel hak olan yaşam hakkının yok edildiği kadınların ülkesidir” diyen Çavga, “Bu kadın katliamında, yasaları uygulamayan, cezai indirimler için mazeret arayan, tecavüze uğrayanı `psikolojik olarak etkilenmemiştir` diyen, çocukların tecavüzlerine `kendisinin isteği ite olmuştur` diyebilen herkesin payı vardır. Oysa ki cinsel saldın/tecavüze maruz bırakılan kadınlar; bedense! ve ruhsal sorunlar yaşamaktadırlar. Her türlü ayrımcılığın karşısında, mesleklerini icra eden en üst düzeylere yükselebilen kadınlar olarak bizler bu acı olayı, eril ve cinsiyetçi söylem-lerin toplumda en uç noktada karşılık bulması olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Daha fazla kadın canından olmadan”
“Meslek örgütlerinde görev alan bizler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması mücadelesini, tüm kadın kuruluşları ve duyarlı halkımızla birlikte sürdüreceğiz” diyen Çavga açıklamasını, “Bizler taraf olduğumuzu, şiddete isyan eden kadınların yanında yakınında bulunacağımızı, her zaman dayanışma içinde olacağımızı belirtmek isteriz. Kadınların her düzeyde eşitliğini ve yaşam hakkını savunuyoruz, savunacağız. Daha fazla kadın yara almadan, canından olmadan... Kadını aşağılayan, ikinci sınıf gibi gören, kadını ış yaşamının, eğitim surecinin dışına çıkartmak isteyen anlayışın kamusal alanda egemenliğini ilan etmesine izin vermeyeceğiz. Sokağa çıkan, çalışan, okula giden, otobüse binen, gülen, tek başına gezen kadını `ahlaksız` olarak değerlendiren-ler tarafından yönetilmenin yarattığı çaresizlik içindeyiz. Kadını `günahkar` gören çağdışı gerici ideoloji, kadını meta olarak kullanan kapitalizm ve kadını aşağılayan erkek egemen anlayış alt edilmediği sürece kadına dönük şiddetin durdurulmayacağım biliyor, yaşam hakkımız için tüm sorumluları göreve davet ediyoruz!” ifadeleri ile tamamladı. Öte yandan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Hülya Görgün ise yapılan açıklamanın ardından bir şiir okudu.
Paylaş