“Biz bitti demeden, bu dava bitmez...”

Çanakkale’de Hrant Dink ölümünün 6. yılında düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Saat Kulesi önünde toplanan Hrant`ın arkadaşları olarak kendilerini tanımlayan grup, gazeteci Hrant Dink`i anarak üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen soruşturmanın karartılmasını ve üstünün örtülerek cinayete ortaklık yapılmasını kınadı.

768
Grup tarafından yapılan basın açıklamasında Hrant Dink`in katledilmesinin ardından 6 yıl geçmesine rağmen, katillerin eline silah veren, onları cesaretlendiren, cinayeti örgüt-leyen, soruşturmayı karartan devlet içindeki yapının yargı önüne çıkartılmaması ve verilen sözlerin tutulmaması eleştirildi. 6 yıl gibi bir sürede tam tersine Hrant Dink’i ölüme götüren neredeyse tüm resmi görevlilerin hükümet tarafından el üstünde tutulup terfilerinin yapıldığını ve delillerin karartıldığını katliamın unutturulmak istendiği belirtilerek; “Unutturmak istediler, üstünü örttüler, örgüt bulamadılar, gerçek katilleri korudular, sahiplendiler. Bu cinayete ortaklıktır. Ancak bugüne kadar ‘Bu dava böyle bitmez’ diyen Türkiye halkları, davayı kararlıca takip etmeye ve karanlık aydınlatılıncaya, Hrant Dink’in katilleri ve arkasındaki organizasyon tüm kollarıyla açığa çıkarılıncaya kadar takipçisi olmaya devam edecektir" denildi.
 
Basın açıklamasının ardından grup Yalı Hanı`nda Dink`i anmak için bir araya geldi. Hrant Dink`in dostu Gazeteci Ragıp Duran`ın söyleşisi büyük ilgi gördü. Dink`in bilinme-yen yönlerini anlatan Duran, Dink sürecini Ermeni meselesinde bir devrin bitmesi ve yeni bir devrin başlaması şeklinde değerlen-dirdi. Duran söyleşide cinayetin ardından gelinen noktada: "Bir yandan karamsarım, bir yandan da iyimser. Ülkenin dört bir yanında olayın peşini bırakmayan insanların olduğunu bilmek umut veriyor" dedi.
 
ÇGD`den Dink açıklaması: `Örgütlü güçler özellikle ortaya çıkarılmadı`
Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından yapılan açıklamada, 6 yıl önce katledilen Hrant Dink`in ölümünün arkasında güçlerin gün ışığına çıkartılmadığını dikkat çekilirken, “Katiller ve arkasındaki azmettirci örgütlü güçler, yapılar saklanmaya devam ediyor" denildi.
 
 
 
6 yıl önce uğradığı bir silahlı saldırı sonucu hayatını yitiren Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink Çanakkale`de Saat Kulesi önünde düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Hrant`ın arkadaşları olarak kendilerini tanımlayan grup, gazeteci Hrant Dink`i anarak üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen soruşturmanın karartılmasını ve üstünün örtülerek cinayete ortaklık yapılmasını kınadılar. Grup tarafından yapılan basın açıklamasında Hran Dink`in katledilmesinin ardından 6 yıl geçmesine rağmen, katillerin eline silah veren, onları cesaretlendiren, cinayeti örgütleyen, soruşturmayı karartan devlet içindeki yapının yargı önüne çıkartılmaması ve verilen sözlerin tutulmaması eleştirildi. 6 yıl gibi bir sürede tam tersine Hrant Dink’i ölüme götüren neredeyse tüm resmi görevlilerin hükümet tarafından el üstünde tutulup terfilerinin yapıldığını ve delillerin karartıldığını katliamın unutturulmak istendiği belirtilerek: "Unutturmak istediler, üstünü örttüler, örgüt bulamadılar, gerçek katilleri korudular, sahiplendiler. Bu cinayete ortaklıktır. Ancak bugüne kadar “bu dava böyle bitmez” diyen Türkiye halkları, davayı kararlıca takip etmeye ve karanlık aydınlatılıncaya, Hrant Dink’in katilleri ve arkasındaki organizasyon tüm kollarıyla açığa çıkarılıncaya kadar takipçisi olmaya devam edecektir" denildi.
 
Hrant Dink`in sadece ailesi, dostları, Ermeniler için değil; insanlık için, barış ve kardeşlik için, özgürlük ve demokrasi için, tüm halklar için büyük bir kayıp olduğu belirtilirken Dink`in tüm katliamlara, 1915`in büyük acılarına, sürgünlere, yıkımlara rağmen halkların eşitliğine ve kardeşliğine inandığından bahsedildi. 6 yıldan bu yana her ölüm yıldönümünde on binlerin sevgi seli içinde Dink`i yaşattığı da belirtilirken: " O her gün, her haksızlıkta, her barış ve özgürlük çabasında yanı başımızakonan barış güvercini oldu. Dağıtılan her bildiride, yazılan yazıda, en küçük protesto yürüyüşünde, her işçi toplantısında “örgüt bulan” mevcut hükümet ve mahkemeler, aradan 6 yıl geçmesine rağmen Dink davasında bir türlü örgüt bulamadılar. Kararttılar, çözmediler, unutturmak istediler. Hrant’ın katilleri yargı önüne çıkarılmalıdır. Bunun için, Adalet arayışımız tüm kararlılığımızla devam edecektir. Biz bitti demeden bu dava bitmez. Buradayız Ahparig" sözleriyle açıklama son buldu.
 
 
Yalı Hanı`nda Gazeteci Yazar Ragıp Duran`la söyleşi
Saat Kulesi`nde gerçekleşen basın açıklamasının ardından grup Yalı Hanı`nda Dink`i anmak için bir araya geldi. Hrant Dink`in dostu Gazeteci Ragıp Duran`ın söyleşisi büyük ilgi gördü. Dink`in bilinmeyen yönlerini anlatan Duran Dink sürecini Ermeni meselesinde bir devrin bitmesi ve yeni bir devrin başlaması şeklinde değerlendirdi. Duran söyleşide cinayetin ardından gelinen noktada : "Bir yandan karamsarım, bir yandan da iyimser. Ülkenin dört bir yanında olayın peşini bırakmayan insanların olduğunu bilmek umut veriyor" diye konuştu. 30 senede ülkede çok sayıda sendikacı ve gazetecinin öldürüldüğünü belirten Duran bu cinayetlerin hesabının sorulmadığını söyledi. Duran Metin Göktepe cinayetinde Göktepe`nin gazetesinin olayın arkasında durduğuna değinerek, sonunda Göktepe`yi döverek öldüren polislerin ceza almasının sağlandığını söyledi.
 
"Hrant`ın en çok sımsıkı sarılmasını özlüyorum"
Hrant`ın sevgi dolu ve enerji veren bir yanı olduğunu belirten Duran: "Bir sarılması vardı, insanı içine alırdı. Öyle sarılma yoktur, herhalde en çok onu özlüyorum" dedi. Agos gazetesinin Ermeni dünyasına etkisine de değinen Duran gazetenin 60 bin nüfuslu Ermeni cemaatini değiştirdiğini belirterek: " 1915 ile ilgili susan, konuyu geçiştiren toplum anlayışı ve bakışı Agos`la değişti" dedi.
 
"Ermeni meselesi artık Hrant`dan önce ve Hrant`dan sonra diye anılacak, bu sonucu Hrant`ı öldürmek isteyenler bile tahmin edemedi"
Duran Ermeni meselesinin artık Hrant`dan önce ve Hrant`dan sonra diye anıldığını ve bu sonucu Hrant`ı öldürmek isteyenlerin bile tahmin edemediğini ifade etti. "Dink`in cenazesinde sadece vicdan sahibi olanlar vardı. Bu 200 bin kişi onlara en iyi cevabı verdi" diyen Duran, Dink`i herhangi bir sıfatla nitelendirmenin yeterli olmayacağını belirterek, Dink`in solcu olduğunu ve1980 öncesinde adını Fırat diye değiştirip bir örgütte militanlık yaptığını da söyledi. Duran, Dink`in gazeteciliğinin dışında çok çalışkan bir insan olduğunu ve öldükten sonra Ermenistan`da adeta aziz ilan edildiğini söyledi. Dink`in yaşarken başörtüsüne destek verdiğini, yetimleri ve mülksüzleri korumaya aldığını söyledi. Dink`le anılarını ve diyaloglarını paylaşan Duran: "Bir gün Hrant bana bu Ermeni meselesi niye bitmiyor, biliyormusun? 1915 konusu çözülürse Türkiye`nin ekonomi politiği değişir" dedi. 1915 öncesinde hiçbir mal varlığı olmayanların, sonrasında ağa olduğunu belirten Duran, Ermeni mal ve mülklerine el konulduğunu, konulmayanlara ise devletin el koyduğunu belirtti. Duran ölümünün ardından Hrant`ın Çanakkale`de özellikle Ermenilerin taş işçiliğinde çalıştıkları Saat Kulesi`nin önünde anılmasının da ayrıca anlamlı olduğunu belirterek bunun bir vefa göstergesi olduğunu söyledi.
 
ÇGD’den Dink açıklaması: ‘Örgütlü güçler özellikle ortaya çıkarılmadı’
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay tarafından yapılan açıklama şöyle: "AGOS gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, meslektaşımız, Ermeni kardeşimiz Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına karşın hala adalete ulaşılamadı. Cinayeti işledikleri belirtilen bazı tetikçiler yargılansalar, bazı cezalar verilse de bu kişilerin yargıda ne kadar korundukları ve daha önemlisi bu kişileri azmettirenler, cinayetin arkasındaki örgütlü güçlerin özellikle ortaya çıkarılmadıkları, korunduğu gözler önündedir. Hrant Dink’in öldürülmesi sürecinde kimi polis, emniyet şeflerinin, müdürlerinin valilerin rolleri ve bu cinayete yön veren örgütlü yapılar konusunda kitaplar yazıldı, belgeler ortaya konuldu. Ancak bu ciddi olgular yargı, İçişleri ve Adalet bakanlıkları tarafından ciddiye alınmadı. Dink’in öldürülmesinde ihmalleri, koruyucu rolleri oldukları bilinen kimi görevliler hakkında soruşturma için ilgili bakanlıklar ve valiliklerin izin vermediği biliniyor. Bu olayda sorumlulukları, ihmalleri olanların bir kısmı terfi ettirildi, müdür, vali gibi görevlere getirildi. Hukuk, adalet arayışları, talepleri hep hasır altı edildi. İktidar temsilcilerinden yargı kademelerine kadar her alanda adalet ve evrensel hukuk yerine abra kadabra yöntemleriyle katiller ve arkasındaki azmettirci örgütlü güçler, yapılar saklanmaya devam ediyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği, meslektaşımız, kardeşimiz Hrant Dink’i unutmayacak, unutturmayacak."
Paylaş