“Bedenimiz bizimdir, kürtaj yasaklanamaz”

AKP Hükümetinin kürtaj hakkını yasaklama girişimlerine karşı, kadınların sokak eylemleri her geçen gün büyüyor.

379
 
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtaj konusunda yaptığı konuşmaya ilişkin tepkiler sürüyor. Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen Eğitim-İş üyeleri, kürtaj hakkının yasaklanmasıyla ilgili girişimlere tepki gösterdiler.
 
Düzenlenen eylemde konuşan Eğitim-İş Çanakkale Şubesi Eğitim Sekreteri Değer Gönül; “Kadının kendi bedeni hakkında karar vermesini kapsayan üreme hakkının temel koşullarından biri olan kürtaj, hamilelik veya istenmeyen hamileliğe son verilmesi konusunda kadınların kendi kaderlerini tayin etme ve kendi tercihlerini yapması özgürlüğünü tanımaktadır. Kürtaj karşıtlığı ise erkek egemen anlayışın kadın bedeni üzerinde iktidar kurma çabasının sonucudur. Türkiye`nin de imza koyduğu CEDAW Sözleşmesi kadınların insan hakları standartlarını düzenlemekte çocuk doğurmaya ilişkin karar hakkını, istenilen sayı ve ara ile çocuk sahibi olma hakkını kadının insan hakları arasında görmektedir. İnsan Haklan Dünya Konferansı (Viyana, 1993), Uluslar arası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (Kahire, 1994), Sosyal Kalkınma Dünya Zirvesi (Kopenhag, 1995) ve 4. Dünya Kadın Konferansı`nın da (Pekin, 1995) dahil olduğu ve Türkiye`nin de imza koyduğu bir seri önemli uluslar arası antlaşmalar cinsellik ve üremeyle ilgili hakların temel insan hakları arasında olduğunu karar altına almıştır. Başbakan tüm bu anlaşmaları hiçe saymakta; ulusal özellikler ve çeşitli kültürel ve dini faktörlere dayanan farklılıkları göz önünde tutmakla birlikte, tüm insan haklarını ve temel özgürlükleri korumanın ve yaymanın, siyasi, ekonomik ve kültürel sistemi ne olursa olsun tüm devletlerin görevi olduğunu unutmuş görünmektedir. Başbakanın kendi ülkesinin kanunlarını bile tam olarak bilmediği ya da daha vahimi biliyor ise de aldırmadığı da bu söylemleri ile bir kez daha ortaya çıkmaktadır” dedi.
 
 
“Yasalaşmaması için mücadele edeceğiz”
Nüfus planlamasını ‘Her aile için 3 çocuk’ anlayışı ile sınırlayan Başbakan Erdoğan’a nüfus planlaması hakkında Kanunu hatırlatan Gönül; “Nüfus planlaması hakkında kanun Madde 2: Nüfus planlaması, fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları demektir. Madde 5/1: Gebeliğin 10. haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir." TCK Madde 90 ise 20 haftaya varmamak koşuluyla mağduru olduğu suçtan gebe kalan kadın bebeği düşürtebilmekte yani tecavüz sonucu hamile kalan kadınlara kürtaj hakkı tanımaktadır. Özetle anlaşılmıştır ki Başbakan`ın zihniyeti tüm yasal düzenlemelere olduğu kadar kadının kendi kaderine karar verme ve bedeni üzerinde kendi tercihlerini yapması özgürlüğüne de kapalı ancak kadına karşı şiddetin her türlüsüne açıktır. Bu anlayış ise ülkemize ve insanımıza hele ki kadınlarımıza hiç yakışmamaktadır ve kadınlarımız tarafından bunun hesabı mutlaka sorulacaktır. "Türkiye kürtajı tartışırken iktidar neler yaptı? İstanbul Boğazı`na yapılması planlanan 3.köprü ihalesi tamamlandı. Kentsel dönüşümle ilgili çok tartışılan kanun onaylandı. Buna göre; evi depreme dayanıklı olmayan vatandaşa "evini sen yık" denecek. Vatandaş yıkmazsa devlet fiyatları aşağıya çekecek. Kendisi yıkıp yapacak. Torba yasasına eklenen maddeyle havacılık sektörüne grev yasağı getirildi. Bu yasağı protesto eden 305 türk hava yollan personelinin iş akti sms mesajlarıyla feshedildi. LYS`ye (yüksek öğretime geçiş sınavı) 2 hafta kala puan hesaplama yöntemi değiştirildi. Okul başarı puanı çıkarıldı. Yeni yöntem "cemaat öğrencileri için katsayı" olarak yorumlandı. Meclis`te AKP`lilerin oylarıyla kabul edilen yasa, 12 Eylül katliamcılarına af yolunu açtı. 3. yargı paketinin 11 maddesi komisyondan geçti ve avukatların dosyalara erişimine daha da kısıtlama getirildi. Eğitim İş olarak yasa teklifinin takipçisi olacağız ve yasalaşmaması için en sert ve etkili tepkiler göstereceğiz” diye konuştu.
Paylaş