“Barışmak için o kadar çok nedenimiz var ki..”

Avustralya`da bulunan “Tahliye” isimli heykel konusuna değinen Türk Avustralya Kültür Evi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Doğan Perinçek, bu heykel ile Çanakkale Savaşları`ndan sonra ortaya çıkan “Barış” vurgusunun zarar görmemesi gerektiğini söyledi. “Barış için bugüne kadar birçok adım atıldı” diyen Perinçek, “Bir derdin acısını çoğaltmak, yaraya dokunmak, yarasını deşmek yerine `Yaraya Merhem Olmak` yolunu seçmeliyiz” ifadelerini kulladı.

1741
 
Türkiye dışında bulunan en büyük Atatürk Heykeli olma özelliğini gösteren heykel Batı Avustralya`nın Başkenti Albany`da bulunuyor. Heykel ve heykelin bulunduğu alan ile ilgili olarak bilgiler veren ve heykelin dikilmesi konusunda önemli katkılar veren Türk Avustralya Kültür Evi`nin kurucu başkanı Prof. Dr. Doğan Perinçek, Albany`nin Çanakkale Savaşları`nın 100`üncü yıl dönümüne hazırlandığını ifade etti. “Albany, Batı Avustralya’nın başkenti Perth şehrinin 418km güneyinde kıtanın güneybatı kıyısında yer alan şiirin bir kasaba” diyen Perinçek, “Kentin dikkati çeken tarafı Birinci Dünya Savaşı sırasında Anzak askerlerinin bu kentteki limandan (koydan) Osmanlı ile savaşmak için gemilerle asker göndermiş olmasıdır. 1914 yılı Ekim sonlarına doğru Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri (ANZAK) Albany de toplanmaya başlıyorlar. Toplanan ANZAK askerlerinin ilk gurubu 1 Kasım 1914, ikinci gurubu ise 1914 Aralık sonuna doğru Albany’den yola çıkıyorlar. Filoda onlarca gemi var. Hedef Avrupa ve amaç Birinci Dünya savaşında, Osmanlıya karşı savaşmaya hazırlanan güçlere katılmak, Çanakkale’yi geçip İstanbul’u işgal etmek.
Şu sıralar Albany de yoğun bir faaliyet var. Bu kentte Anzak Barış Parkı Çanakkale savaşının yüzüncü yıl anma törenleri için hazırlanıyor. Anma törenleri 2014-2018 arasında dört yıl boyunca devam edecek” ifadelerini kullandı.
 
 
Atatürk grişi
Çanakkale`yi işgale gelen ANZAK`ların hareket ettiği limanın girişine ise Atatürk girişi adı verildiğini ifade eden Perinçek, “2002 yılında Avustralya Hükümeti tarafından ANZAK askerlerini taşıyan gemilerin demir alıp yola çıktığı limanın (Princess Royal Harbour) girişine Atatürk girişi adı verildi. Limana tepeden bakan bir noktaya da Atatürk Anıtı kondu. Bu heykel Türkiye dışındaki ülkelerde bulunan Atatürk heykellerinin en büyüğü olarak bilinmektedir.
Bu heykelin dikilmesi 2002 tarihinde Türk Avustralya Kültür Evi (Turkish Australian Culture House) katkılarıyla Türkiye ve Avustralya devletinin çabalarıyla hayata geçirildi” dedi. 1977-1978 yıllarında Türk Avustralya Kültür Evi’nin kurucu başkanlığını yaptığını hatırlatan ÇOMÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Perinçek, bu dönemde hafta sonlarında Türkçe eğitimi veren bir okul kurulduğunu, öğrenci sayısının ise 78`e ulaştığını söyledi.
 
 
ANZAK koyunun karşılığı Atatürk girişi
ANZAK Askerlerinin Çanakkale`de Türklere karşı savaşmak üzere demir alıp yola çıktığı Liman (Koy) girişine Atatürk girişi-kanalı (Atatürk Entrance) adının verildiğini ifade eden Perinçek, “Batı Avustralya`nın güneyinde önemli bir liman kenti olan Albany şehrindeki anıt. 2002 yılında, Canberra Büyükelçimiz, Federal ve Eyalet hükümetlerini temsil eden bakanların ve Albany Belediye Başkanın da katıldığı büyük bir törenle açıldı. 1990 yılında Türkiye’nin Anzac askerlerinin çıkartma yaptığı koya `Anzac Koyu` ismi vermesine bir jest olarak ise bu koyun girişine `Ataturk Entrance` adi verilmiştir. Atatürk Anıtı bu Liman girişine bakan Barış Parkı içerisinde yer alıp, limana girip çıkan gemilerce de görülebilecek hakim bir yerde bulunmaktadır.
 
Tek anıt Atatürk Anıtı
Öte yandan Perinçek, Avustralya’nın başkenti Kamberra (CANBERRA) da bulunan Atatürk anıtını da hatırlatarak, bu anıtın bir düşman askerinin anısına dikilmiş tek anıt olduğunu söyledi. “Yarbay Mustafa Kemal (1881-1938), I. Dünya Savaşı`nın Gelibolu cephesinde, Arıburnu`nda yaşanan çatışmalarda 19. Türk Piyade Alayına komuta etmiş ve Anzak akınına direnmiştir” diyen Perinçek, “Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti`ni kuran ve bu devletin ilk cumhurbaşkanı olma görevini de üstlenen Mustafa Kemal, Türk parlamentosu tarafından Atatürk soyadıyla onurlandırılmıştır.
Avustralya’nın başkenti Canberra şehrinde bulunan Avustralya Savaş Anıtı Müzenin geniş bahçesinin solunda `Mustafa Kemal Atatürk Anıtı` yer alıyor. Gelibolu Muharebeleri’nin 70’inci yılında Türk Hükümeti müttefiklerin çıkarma yaptığı bölgeye `Anzak Koyu` adını verince, karşılığında bir jest olarak, Avustralya hükümeti de, Savaş Müzesi bahçesinin sol tarafında gerçekten bir istisna olarak, Atatürk Anıtı yaptırılmasını kararlaştırıyor. İngiliz ilkelerinin geçerli olduğu Avustralya’da sol taraf saygı açısından öncelik taşıyor” ifadelerini kullandı.
 
Atatürk`ün sözleri de yer alıyor
“Duvarın ortasında koyu pembe granit üzerinde heykeltıraş Hüseyin Gezer imzalı bir bronz Atatürk büstü yer almaktadır” diyen Perinçek, “Alt bölümde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaca ünlü aşağıdaki veciz sözleri altın harflerle kazılı:
`Bu yurdun toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır` Bilindiği gibi Çanakkale’de Gelibolu Yarımadası’nda Anıt yakınında Atamızın Çanakkale`de Türklere karşı savaşan ve hayatını kaybeden tüm askerler için sarf ettiği anlamlı cümleler 1934 yılında Atamız tarafından kaleme alınmış bir tablet olarak anıt yakınında yer almıştır” şeklinde konuştu.
 
Avustralyalı annenin duygulandıran cevabı
Atatürk`ün ANZAK analarına yönelik mektubuna ise cevap gecikmediğini ve Avustralyalı bir annenin aynı duygusallık ile Atatürk`e cevap verdiğini ifade eden Perinçek, Avustralyalı bir annenin “Gelibolu toraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla...” şeklindeki sözlerini de hatırlattı.
 
Peki ya o heykel?
“Avustralya Savaş Müzesinde bulunan `Tahliye` adındaki heykelin, 89 yıl sonra hâlâ koleksiyonda yer alması tarih araştırmacılarının da tepkisini çekti”
diyen Perinçek, “18 Mart günü bazı ulusal ve yerel gazetelerde Avustralya başkenti Camberra şehrinde bulunan Avustralya Savaş Anıtı Müzesi koleksiyonunda yer alan haberlerde, ‘Tahliye’ adındaki heykelin, `89 yıl sonra hâlâ koleksiyonda yer alması tarih araştırmacılarının da tepkisini çekti` konusu işlendi. Heykelde, bir Anzak askeri bir silah arabasına yaslanıyor, ayaklarının altına aldığı ise Türk bayrağı gösteriliyor.
Müzeye ait internet sitesinde de fotoğraf ve bilgileri yer alan heykelin Wallace Anderson tarafından 1925 yılında kilden yapıldığı, 1926 yılında alçıya döküldüğü ve 1927’de Melbourne’de bronz döküm olarak yenilendiği belirtiliyor. Avustralya Savaş Anıtı Müzesi tarafından satın alınarak koleksiyona dahil edilen heykel, internet sitesinde yer alan bilgilere göre 82 santimetre yüksekliğinde.
Muhakkak ki bu heykelin hala Avustralya`da müzede olması Türkiye açısından hoş karşılanacak bir durum değildir. Ancak, 1927 yılında Savaş Anıtı Müzesi tarafından ısmarlanarak müzeye konulan bir heykelden söz etmektense, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934’lü yıllarda dile getirdiği dünyaca ünlü veciz sözlerini hatırlamamız daha uygun olacaktır. Atamız ülkemize savaş açan, Çanakkale kapılarına dayanan ülkelerin ölen askerleri için `Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz` diyerek ne kadar yüce bir lider olduğunu göstermiş düşmanlarını affetmekle kalmamış, onları onurlandırmıştır. Atamız `Yurtta Sulh Cihanda Sulh` sözüyle Türkiye’nin komşuları ve diğer ülkelerle barış içinde yaşamasının yollarını açmıştır. Bu Mustafa Kemal Atatürk`ün en beğenilen sözlerinden birisi olmuştur. Öyle ki dış politikamızın temel ilkesi bu cümleyle özetlenmiştir.
Çatışmalardan yetmiş yıl sonra, Avustralya ve Yeni Zelanda birliklerinin çıkarma yaptığı yer Türk Hükümeti tarafından `Anzak Koyu` olarak tanınmıştır. Avustralya Hükümeti de bu jeste karşılık olarak Canberra da Anzak Bulvarında Atatürk Anıtı `nın yapımını gerçekleştirmiştir.
Ardından 2002 yılında Avustralya da Albany Kenti liman girişine Atatürk Girişi (Atatürk Entrance) adı verilmiş ve bu limanı tepeden gören bir noktaya Atatürk heykeli dikilmiştir.
Bunlar gerçekleşirken bizim 1927 de yapılan bir heykeli neden göstererek tatsız geçmişi hatırlatmak yerine politik yaklaşımla konuyu hükümetler seviyesinde görüşüp çözmemiz, daha uygun olacaktır. 1934, 1985 ve 2002 de bu yöntemi uygulayarak her iki ülke, Türkiye de Avustralya da kazandı. 1927 tarihinde yapılan bir heykel için bu neden olmasın.
Bir derdin acısını çoğaltmak, yaraya dokunmak, yarasını deşmek yerine `Yaraya Merhem Olmak` yolunu seçmeliyiz.
Paylaş