“At izi it izine karışmıştır”

MHP Çanakkale Daraltılmış İl İstişare toplantısı Akol Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, ülkenin sorunları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

374
 
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın’ın da katıldığı Daraltılmış Çanakkale İl İstişare toplantısı yapıldı. Prof. Dr. E. Semih Yalçın, MHP Çanakkale Daraltılmış İl İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada taşra teşkilatları ile alakalı bir görüş alışverişi içinde bulunacaklarını belirterek gündemin yoğun olduğunu ifade etti. Yalçın, toplantıda 27 Ekim’de yapılacak olan mahalli seçimlerin öne alınması ve mahalli idareler, iktidarın dış politikadaki çıkmazı, eğitimin iflas etmiş durumu ve terör konularının ön planda ele alınacağını belirterek Türkiye’nin bitmeyen sorununun ve bir numaralı gündem maddesinin ise terör olduğunu belirtti. Yalçın terör örgütlerinin kanlı ellerinin milletin hayat hakkına uzanmaya devam ettiğini belirterek, önceki gün İstanbul Sultangazi`deki 75. Yıl Polis Merkezi`ne düzenlenen bombalı saldırıyı kınadı.
 
“Kaosun asıl sorumluları ortada serbestçe dolaşıyor”
Halkı ümitsizlik ve korkuya, devleti yılgınlığa sevk etmek üzere şehirlerde yaratılmak istenin kaosun, asıl sorumlularının ortada serbestçe dolaştığını belirten Yalçın, aşırı solun terör makinesi malum taşeron örgütlerin, kanlı terör örgütü PKK ile sırt sırta verip emperyalizmin ağır işçiliğini yaptığını belirterek "Teröristlerin bu cüreti nereden aldığı muamma değildir. Terör örgütlerine cesaret ve akıl verenler, öncelikle demokrasinin nimetlerini istismar ederek siyaset mekanizmasını kullananlardır. Yıllardan beri komünist militanları özgürlük savaşçısı gibi gösteren zihniyet, mecliste temsil edilmektedir. Terörizmin kravatlı şehir temsilcileriyle demokrasi havarisi kimi aydın taslakları milletimizi bölüp vatanımızı parçalamak için işbirliği hâlindedir. At izi it izine karışmıştır" dedi.
 
“İhanet şebekelerinin edepsizlikleri, hayâsızlıkları artık çizmeyi aşmıştır”
Yalçın PKK’nın eylemlerini Ortadoğu ve özellikle Suriye`deki gelişmeler neticesinde ortaya çıkan bölgesel kaosun bir parçası haline getirmek hevesinde olduklarını belirterek bu şekilde gayri meşru başkaldırısına uluslararası alanda şıracı bulmayı umduklarını söyledi. “Teröristleri kucaklayarak uluslararası kamuoyuna ve dağ kadrosuna masaj gönderen sözüm ona vekiller, bir kısım medya ve bazı sivil toplum örgütlerini de arkalarına almışlardır. Yanlarında halkın desteği olmadığı hâlde onları temsil ediyormuş, onların adına hareket ediyormuş gibi göstermeye çalışan ihanet şebekelerinin edepsizlikleri, hayâsızlıkları artık çizmeyi aşmıştır. Aileler evlatlarını her gün teröre kurban vermekte bölge esnafı, terörün kıskacında istemeye istemeye kepenklerini kapatmaktadır” diye konuştu.
 
 
“Mazbatalı, kravatlı, kalemli ve dernekli teröristlerin demokrasi istismarına izin vermeyin”
Silah tehdidi altında yaşamaktan bıkmış durumdaki halkın sonsuz nefreti ve bedduası, bu iflah olmaz devlet ve millet düşmanlarının üzerindedir” diyen Yalçın sözlerine şöyle devam etti: "Buradan siyasi iktidara sesleniyorum. Mazbatalı, kravatlı, kalemli ve dernekli teröristlerin, silahlı sol örgütlerin, demokrasinin nimetlerini daha fazla istismar etmelerine izin verilmemelidir. Demokrasi bir kukla oyunu değildir; devlet, yasalar ve haklar sulandırılarak yaşatılamaz. İnsanımızın güvenlik içinde ve hür yaşama hakkını elinden almaya kalkmanın bedeli, daha fazla hürriyet, daha fazla hoşgörü olmamalıdır. Bilinmelidir ki ülkeyi bölüp parçalamayı, bütünlüğümüzü ve birlikte yaşama irademizi ortadan kaldırmayı aklına koymuş katiller güruhuna ve onların destekçilerine hoşgörü gösterilmesi apaçık bir zaaftır, kusurdur. Teröristlerle onların yardakçılarına müsamaha edilmesinin varacağı yer, demokrasinin imkân ve nimetlerinin ortadan kalkmasıdır."
 
Semih Yalçın, terörle mücadele devletin en meşru hakkı olduğuna göre, halkın güvenliğini tehlikeye sokan, her gün asker, polis ve sivil vatandaşlara yönelen alçakça saldırıların, devlete kendi varlığını korumak için her türlü meşruiyeti kullanma hakkı getirdiğini bildirdi. Yalçın, şu çağrıda bulundu: "Eğer devletin bekası ve milletin varlığı somut bir tehdit altındaysa, bunları korumak için her türlü argüman ve vasıta tereddütsüzce kullanılmalıdır. Anayasanın tanıdığı milletvekilliği hakkını kötüye kullanarak devletin temeline dinamit koyma cüretini gösterenlere, bunun bedeli mutlaka ödetilmelidir.” Demokrasinin nimetlerini kullanarak terör sorununu istismar eden çevrelere en sert şekilde karşılık verilmesi gerektiğini belirten Yalçın: “Terör meselesini bir takım yavelerle demokrasi sorunuymuş gibi lanse eden ve aslında eli kanlı katillere dolaylı destek verenler, devletin kararlılığını ve tavizsiz tutumunu hissetmelidir. Kimi gaflet ve dalalet içinde, kimi de bariz bir ihanet duruşuyla teröre omuz veren mevcudiyetler, teker teker ortadan kaldırılmalıdır. Silahlı eylemcilere karşı yürütülen operasyonlar, içeride teröre dolaylı ve doğrudan destek veren bütün mahfillerin kökü kazınarak tamamlanmalıdır. Varlığımıza ve bütünlüğümüze kastedenlere hadlerini bildirmekten asla imtina edilmemeli, zerrece fütur getirilmemelidir. Türkiye nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı kentlerimizde estirilmek istenen terör rüzgârına karşılık devletin demir yumruğu katiller güruhunun ve yardakçılarının ensesine inmelidir. Şehirlerimiz, kasabalarımız, köylerimiz ve kırsal, güvenli hâle getirilmelidir” DEDİ.
 
“CHP; yeniden aşırı solu, eylemci solu kucaklayan bir parti hâline gelmiştir”
MHP`nin, iktidara terörün bitirilmesi için daima açık çek verdiğini ancak sabır taşının çatladığını belirten Yalçın, "Hükümet, yıllardır partimizce dile getirilen "Türkiye`de Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır` tespitini yaşayarak görmüş, ancak bu gafletin ağır bedelini halka ödetmiştir. AKP`nin iktidarı devralmasından bu yana yüzlerce asker ve polisimiz şehit olmuş, sivil vatandaşımız can vermiştir. Şimdi aynı yanlışın ardına ana muhalefet partisi düşmüştür. Ana muhalefet partisi CHP`nin Genel Başkanı, Sosyalist Enternasyonal Kongresi`nin Türkiye`yi kendi topraklarında işgalci gösteren bildirisine imza koyarak ihanet kervanına yeni bir katar eklemiştir. CHP; yeniden aşırı solu, eylemci solu kucaklayan bir parti hâline gelmiştir" dedi.
 
Milletin dertlerine derman olabilecek, teröristleri ve işbirlikçilerini sonsuza kadar cehenneme gönderecek yegâne siyasi teşekkülün, MHP olduğunu kaydeden Yalçın, "MHP, Türkiye`nin varlık sigortasıdır. Siyaset kulvarında ihanetin kol gezdiği günümüzde, MHP`nin ve Milliyetçi-Ülkücü camianın vakur ve kararlı duruşu; millî, manevî değerlere bağlılığı, gelecek adına ümit vericidir. Milliyetçi Ülkücü Hareket, geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de bağımsızlığımızın ve bütünlüğümüzün teminatı olmaya devam edecektir" dedi.
 
MHP tek ses, tek nefes
MHP 10`uncu Büyük Olağan Kurultay sürecinin Türkiye`nin derin bir siyasi buhrana sürüklendiği, içerideki ve dışarıdaki tehditlerin Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde arttığı bir dönemde ilerlediğini anlatan Yalçın konuşmasını şöyle tamamladı: "O bakımdan 10. Olağan Kurultay`ın "Tek yürek, tek ses ve tek nefes` hâlinde gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Teşkilatımızın omuz omuza vererek gıpta edilecek bir birlik ve dayanışma tablosu sergileyeceğine inancımız tamdır” diye ekledi.
 
Yalçın, Suriye ve Afyon’daki patlamalarla ilgili değerlendirme yaptı. Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Yalçın, Suriye’deki mültecilere yapılan 400 milyon dolarlık harcamayı da değerlendirerek Suriye konusunun MHP’yi rahatsız eden bir husus olduğunu belirterek: “ Düne kadar İran gibi komşu ve müttefik olduğumuz bir devletle sırf sorun haline gelen ilişkilerimizde artık Türkiye’ye terörü ihraç eder duruma gelmiştir” derken Türkiye’nin mülteciler meselesinde bir takım garantileri görmek istediğini, ancak karşılık bulamadığını belirtti. Mevcut siyasi iktidarın ise mültecilerle ilgili batılı kurumların neyi verdiğini, neyi vermekten imtina ettiğini açıklamadığını belirterek siyasi iktidarın bugün 80 bin sınırına dayalı ciddi tedbirleri alma zorunluluğu vardır” dedi. Hatay’da Kilis’te görülen sıkıntıların artarak devam edeceğini söyleyen Yalçın Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü ile ilgili bir problemi olmaması gerekir, iktidar da bunu dikkate alıp Türkiye’yi savaşın içine çekmekten mutlaka kaçınmalıdır, Suriye ile ilgili batıdan emir almamalıdır” diye ifade etti. Afyon’daki patlama ile ilgili de Parti Genel Başkanı’nın şüphelerini dile getirdiğini belirten Yalçın olayın hangi tedbirsizlikler nedeniyle olduğunu siyasi iktidar bize açıklamalıdır, şu ana kadar biri dışında şehitlerin cenazeleri ailelerine verilememiştir. Bazı hadiselerin saklandığı şüpheleri vardır” diye konuştu.
Paylaş