havadurum

“Annem işe dönsün, mutlu olsun...”

ÇOMÜ’de işten atılan işçilerin durumu, toplumsal duyarlılık temelinde gelişen dayanışma duygularını gün geçtikçe daha çok geliştiriyor. Yaşanılan dram toplumun geniş kesimlerinin aynı zamanda tepkisine yol açıyor. Emek dostları yurdun dört bir yanından gelerek işten atılan ÇOMÜ işçileri ile dayanışma eylemi yapan taşeron işçilere destek verdi.

985
 
Uludağ, Konya ve Ordu Üniversitesi’nde taşeron şirketlerde çalışan Sosyal-İş Sendikası işçileri temsilen bir grup işçi ÇOMÜ’de işten atılan işçileri ziyaret etti. İşçiler, kendi aralarında topladıkları paralarla hazırladıkları dayanışma erzak paketlerini işten atılan işçilere teslim etti. Bir sonraki eylemin 28 Şubat 2012 günü saat 12:30’da üniversite içindeki Bilim Anıtı önünde yapılacağı bildirildi.
 
 
"Hayatta kalma mücadelesi veriyoruz"
İşten atılan işçileri temsilen konuşmayı Sosyal-İş üyesi Nermin Aydın Üstün yaptı. Üniversitenin kimsenin işten çıkarılmayacağı sözünü vermiş olmasına rağmen bir gece vakti gelen telefonlarla 36 işçinin işten çıkarıldığını aktaran Üstün, “Çanakkale son yılların en sert kışını yaşıyor ama biz ısınmak için nasıl yakıt alacağımızı bilemiyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorluk çekiyoruz. Kiramızı, borçlarımızı ödeyemiyoruz. Biz dün 650 lirayla geçinme mücadelesi veriyorduk. Kara kışın ortasında 2 aydır işsisiz ve artık hayatta kalma mücadelesi veriyoruz” dedi. Sosyal-İş üyesi işçilerin başlattığı dayanışma kampanyası için teşekkür eden Üstün, “İyi ki varsınız, sizin varlığınız bizlere büyük bir manevi güçtür” dedi.
 
‘Yeni ihalede işçiler işe başlatılmalı’
Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Hüseyin Kaşif ise, 36 işçinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, keyfi ve hukuka aykırı biçimde işten atıldığına dikkat çekerek, işçiler işe geri alınana kadar mücadelenin süreceğini vurguladı.
 
ÇOMÜ’de işten çıkartılan işçilerin direnişi sürüyor. Uludağ, Selçuk ve Ordu Üniversitesi’nde taşeronda çalışan Sosyal-İş Sendikası üyesi işçiler; Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi’nde işten atılan arkadaşlarını ziyaret etti. Bursa Uludağ, Konya Selçuk ve Ordu Üniversitesi’nde taşeronda çalışan Sosyal-İş üyeleri, kendi aralarında topladıkları 2’şer TL ile aldıkları temel gıda ve temizlik maddelerinden oluşan dayanışma erzak paketlerinin Çanakkale’ye gelerek işten atılan arkadaşlarına teslim etti.
 
Saat kulesi meydanında bir araya gelen sendika üyeleri yaşanan durumu protesto etti. Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Hüseyin Kaşif, Mart ayı başında yeni ihalenin başlayacağını anımsatarak, yeni ihalede işten çıkarılan tüm işçilere yeniden işbaşı yaptırılması gerektiğini söyledi.
 
 
“Yalnız değilsiniz”
Saat Kulesi önünde yapılan basın açıklamasında dayanışmanın daha da büyüyeceği vurgulandı. Basın açıklamasına Sosyal-İş üyesi işçilerin yanı sıra, ÇOMÜ öğrencileri, öğretim üyeleri, Eğitim-Sen, Eğitim-İş ve Genel-İş Sendikası, siyasi parti ve gruplar da katıldı.
 
İlk konuşmayı Uludağ, Selçuk ve Ordu Üniversitelerinde çalışan Sosyal-İş üyelerini temsilen Ali Rıza Yardımcı yaptı. Yardımcı, “Çanakkale’de 36 arkadaşımızın haksız yere işten çıkarıldığını öğrenince son derece üzüntü duyduk ve endişelendik. Taşeron uygulamasının temel nedeni ucuz ve örgütsüz işçi çalıştırmaktır. Dolayısıyla taşeron sistemi güvencesizlikle eş anlamlıdır. Taşeron işçisinin ücretleri aynı işi yapan diğer işçilere göre daha düşüktür. Önemli bir bölümü kayıt dışı çalışmaktadır. İş yasası bile uygulanmamaktadır. Taşeron işçileri hileli yöntemlerle kıdem tazminatı hakkından yoksun bırakılabilmekte, yıllık izin hakları elinden alınmaktadır. İşçiler her an işten çıkarılma endişesiyle yüzleşmektedirler. Devletin kendisi yoğun bir biçimde taşeron çalıştırıyor. Öncelikle devletin bu istihdam biçiminden vazgeçmesi gerek.  ÇOMÜ’de yaşanan haksızlığa maruz kalan arkadaşlarımıza yalnız değilsiniz, davanız davamızdır. Bugün öncelikle ÇOMÜ’de işten çıkarılan 36 arkadaşımızın derhal işe geri başlatılmasını istiyoruz. Herkes bilsin istiyoruz ki, ÇOMÜ’de ki arkadaşlarımızın yanındayız, onlara desteğimizi sunmayı sürdüreceğiz. Yüreklerimiz arkadaşlarımızla birlikte atmaya devam edecektir” dedi.
 
 
‘Hayatta kalma mücadelesi veriyoruz’
İşten atılan işçileri temsilen konuşma yapan Sosyal-İş üyesi Nermin Aydın Üstün ise Haksız ve hukuksuz bir biçimde işten çıkarıldıklarını hatırlatarak; “Çalışma bakanlığına muvazaa başvurusunda bulunduk. Müfettişlerin tespiti sonucunda muvazaa vardır diye rapor tutulup taraflara bildirildi ve üniversite rektörlüğü rapora itiraz etti. Üniversite çıkacak yargı kararına saygı duyacağını ve kimsenin işten atılmayacağını kamuoyuna açıkladı. 20 gün işe geri alınmayı bekledik.ama bir gece vakti gelen telefonlarla 36 işçinin kapı önüne koyulduğunu öğrendik. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorluk çekiyoruz. Kiramızı, borçlarımız ödeyemiyoruz. Dün 650 lira ile geçinme mücadelesi veriyorduk, kara kışın ortasında 2 aydır işsiziz ve artık hayatta kalma mücadelesi veriyoruz” dedi.
 
 
“Güvencesiz çalışma topluma dayatılıyor”
Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı ve ÇOMÜ Öğretim Üyesi Talat Koç da yaptığı konuşmada; “Güvencesiz çalışma toplum barışını bozan bir süreçtir” dedi. Koç şunları söyledi; “Bizim temel sorumluluklarımızdan biriside iş yerinde, hemen yanımızda bizim emeğimizin bir parçası olarak çalışan arkadaşlarımızın her türlü haklarında yanında olmak temel görevimizdir. Elimizden geldiğince katkı vermeye çalışıyoruz. Güvencesiz çalışma topluma dayatılıyor. Gerekçesi de verimliliğin daha yüksek olduğu toplumun ekonomik olarak kalkınacağı gibi bir yalan dayatılıyor. Toplum aldatılıyor. Hedefi insanları mutlu etmek olan devletin insanları ezdiği bir süreci yaşıyoruz.”
 
 
‘Yeni ihalede işçiler işe başlatılmalı’
Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Hüseyin Kaşif ise, 36 işçinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, keyfi ve hukuka aykırı biçimde işten atıldığına dikkat çekerek, işçiler işe geri alınana kadar mücadelenin süreceğini vurguladı.
 
Kaşif şunları söyledi; “Hepimiz farkındayız ki ÇOMÜ Çanakkale kamuoyuna yerleşke içerisine her şekliyle nüfus etmiş önemli bir bilim kurumudur. Biz burada 36 arkadaşımız gecenin bir saatinde hiç tanımadıkları insanlar tarafından telefonla aranarak sen yarın işe gelmiyorsun dediler. Biz o insanları tanımıyoruz. İş arkadaşlarımız söyledi onlarda bizi tanımıyor. Hangi saatte iş başı yaptığımızı,  hangi iş koşullarında çalıştırıldıklarını bilmiyorlar. Bunlar İzmir ya da Ankara dalar. Bu arkadaşlarımıza bir gün önce hepiniz evraklarınızı toplayın iş başı yapacaksınız dediler. 300 işçi arkadaşımız tek tek evraklarını topladılar. Tekrar iş başı yapmak eski işlerine geri dönmek için işyerine gittiler. Evraklarını teslim ettiler. İş başı yapacaksınız dediler. Ama gece 12’lere kadar arandılar. Denildi ki sen gelmiyorsun. Bu noktada bu kadar haksızca adaletsizce işçi arkadaşlarımıza bu kadar yukarında bakmak doğru değildir. Çanakkale de yüreği emekten yana atan tüm dostlarımızla buradayız. 36 işçi arkadaşımız neden işten atıldığını bilmiyor. Onlar işe alınana kadar mücadelemiz sürecek.”
 
Saat Kulesi meydanında bir araya gelen topluluk 28 Şubat’ta Üniversite içinde bilim anıtı önünde yapılacak basın açıklamasında bir araya gelecek.
Paylaş