“AKP, iftira kampanyasına son versin”

 

AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir`in ÇOMÜ üzerinden yaptığı eleştiriler ile AKP İl Gençlik Kolları Tanıtım ve Medya Başkanı Musa Oyan`ın Barbaros Mahallesi`ndeki hazineye ait bir arsa ile ilgili açıklamaları üzerine bilgilendirmede bulunan Gökhan, iddiaları, “iftira”, “Kuyruklu iftira” ve “yanlış” olarak nitelendirdi. Oyan`ın iddiaları ile ilgili “Yine bir iftira ile karşı karşıya bulunmaktayız. Sadece belediye başkanı ile Cumhuriyet Halk Partisi`ni eleştirmemiş, işin içine belediye meclisini de katmış sevgili Musa Oyan. Neresinden baksanız yanlış. Varsayımla insanları, sadece beni değil, kendi partisindeki meclis üyelerini de töhmet altında bırakıyor. BİMER`e de başvurmuş. Çok güzel olmuş. İnşallah bir mülkiye müfettişi gelir. Onun gelmesini bekliyorum” dedi.

 

“Herhalde bu AKP`li yöneticilerin huyu mudur, nedir? Bilmiyorum ama, biliyorsunuz sayın İl Başkanları da Belediye Başkan yardımcımızın evini belediye araçları ile taşıdığını ifade etmişti, fotoğraflar falan da koymuştu” diyen Gökhan, “Sonra onun iftira olduğu ortaya çıktı, halen daha özürünü bekliyorum. Benden değil ilgili başkan yardımcısından özür dilemesini bekliyorum. Herhalde seçim arifesinde ne kadar olumsuzluk olduğunu, varsayarak böyle iftiralar atıyorlar. Tabi ben gereğini yaptım. Kendisiyle ilgili suç duyurusunda bulundum. Çanakkale belediyesi ile ilgili seçimler arifesinde daha buna benzer birçok konu gündeme getirilebilir. Ben de basın önünde Çanakkale halkına bunun cevabını vereceğim. Bu kentte kimlerin nasıl bir anlayış içinde olduğunu, nasıl iftiralarla bir yere varmaya çalıştıklarını Çanakale halkı görsün ve kararını versin” ifadelerini kullandı.

 

Başkan Gökhan, AKP`li vekil İsmail Kaşdemir`in Çanakkale Belediyesi`nin bir öğrenci yurdu yatırımına engel olduğu yönündeki eleştirilerine de cevap verdi. Başkan Gökhan, “Sayın Milletvekilimiz İsmail Kaşdemir`in üniversite ile ilgili hükümleri var. Gelibolu, Kepez ve Çanakkale`nin CHP`li belediyelerine veryansın ediyor. Tabi hukuk dışına çıkmadan, yandaşların işini yapmaya çalışırsanız, ancak böyle bir iktidarın mensubu olursanız bunu yapabilirsiniz. Biz devamlı denetlenen bir kurum olarak ve yasalara saygılı bir anlayıştaki insanlar olarak elbette ki yasaların gereğini yerine getiririz. Kaçak inşaatı da mühürleriz, imara aykırı olana imar da vermeyiz. Bunu böyle bilelim” dedi. 2012-2013 yıllarında ÇOMÜ`ye 13 tane ruhsat verildiğini hatırlatan Gökhan, “Ben ÇOMÜ`ye elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu. “Üniversitemizin bizden böyle bir şikayeti yok. Ama bir yurt konusu var. yurdun boyu tam 167 metre 50 santim. Yola 10 metre çekilmesi gerekirken, 5-6 metrelik bir mesafede yapılmaya çalışılıyor. Bu binanın bir de yüksekliği var. Yüksekliği de 23 metre. 23 metre demek aşağı yukarı 7 katlı bir binadan bahsediyoruz. Ayrıca, yine klasik, `biz yaparız` anlayışı var. `4 kat yapın yardımcı olalım` dedik. İlla böyle yapacaklar. Böyle yapamazsın. Ne yükseklik tutuyor ne çekme tutuyor” dedi.

 

“Böyle bir şey olabilir mi?” diye soran Başkan Gökhan, “Bunu bir sayın milletvekili çıkıyor, basının önünde olur olmaz bir biçimde eleştiri olsun diye söylüyor. İnsan bir sorar. Siz bir milletvekilisiniz. Soru önergesi verebilirsiniz, meclise taşıyabilirsiniz, bizzat bana sorabilirsiniz. Siz öyle yapmıyorsunuz basın önünde yalan yanlış bilgi veriyorsunuz. Söylediklerinin tamamı yanlış. Mühürledim mi? Mühürledim, kaçak. Şöyle bir anlayış oluşturulmaya çalışılıyor; `Bu belediye üniversiteye karşı.` Hayır. Her türlü yardımı desteği, veriyorum. Ben kurumlarla muhatap olurum. Bu üniversitenin varlığı, gelişmesi, bu kentin geleceğidir. Zamanı geldiğinde kişilerle ilgili her türlü eleştiriyi yaparız, o ayrı bir konudur” ifadelerini kullandı.

 

“Ben bu konularda açık ve net olarak bir kez daha vurgulamak istiyorum” diyen Gökhan, açıklamasını şu şekilde tamamladı; “AKP, Çanakkale yerel yönetimi ile ilgili iftira kampanyasına son versin. Çünkü, yalanlarla, iftiralarla seçime girecek olursak, işin altından kalkamayız. Bizim iftira atmaya falan ihtiyacımız yok. Biz ne yaptığımızı, nasıl bir yolda olduğumuzu biliyoruz. Herşeyin de hesabını, açık ve net, şeffafça veririz. Eğer tatmin olmuyorlarsa buyursunlar basının önüne çıkıp, konuşalım. Basın yoluyla değil, basının önünde, kamuoyunun önünde konuşalım. Biz de laf değil, evrak konuşur, bilgi, belge konuşur” dedi.