“30 yıl yeni sağlık binası ihtiyacı duymayacak”

 

 

 

Çanakkale’de etkili olan sağanak yağış nedeniyle protokol üyelerinin Bakan Akdağ’ı Valilik binası içinde karşılaması dikkat çekti. Sabah saatlerinde Çanakkale Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Akdağ, Vali Vekili Kulözü`nün makamına geçmeden önce Valilik Şeref defterini imzaladı. Daha sonra Valilik makamına geçen Bakan Akdağ burada bazı açıklamalarda bulundu. Tüm maksatlarının vatandaşa en iyi şekilde hizmet etmek olduğunu, Türk halkının buna layık olduğunu bildiklerini belirten Bakan Akdağ; AKP iktidarının sağlık sektörüne sağladığı imkanlara da değindi. “Bu hizmete memur olduğumuzu biliyoruz” diyen Akdağ; “Çanakkale`nin bizim gözümüzde, Hükümet olarak ayrı bir yeri var. Çanakkale bizim bir millet olarak Anadolu`da tutunma mücadelemizin başlangıcını teşkil ediyor. Elbette burası bizim topraklarımız, çok eskiden beri varız, ama Allah korusun Kurtuluş Savaşı`nın başlangıcında bizi bu topraklardan sürüp atmak istemişlerdi. Çanakkale, bu toprakların kök salan ruhunun adıdır. Dolayısıyla biz Çanakkale`ye bu duygularla geliyoruz” dedi.

 

“Çanakkale, 30 yıl yeni sağlık binası ihtiyacı duymayacak”
AKP iktidarının Çanakkale’ye çok ciddi yatırımlarının olduğunu ifade eden Bakan Akdağ, 3 yıl içerisinde sağlıkta yapacakları yatırımlarla Çanakkale’nin 30 yıl boyunca yeni bir sağlık binası ihtiyacı duymayacağını ifade ederek; “Bu yatırımları önümüzdeki 3 yılda yapacağımız yatırımlarla taçlandıracağız. Yaptıklarımızla birlikte 3 yıl içinde yapacaklarımız Çanakkale’nin önümüzdeki 30 yılını garanti altına alacak sağlık yapılarının inşa edildiği bir dönem olacak. Yani 3 sene sonra artık Çanakkale’de önümüzdeki 30 yıl için bir daha yeni sağlık binası ihtiyacı duymayacağız. Gerek acil hizmetlerde gerekse hastane hizmetlerinde büyük mesafeler aldığımızı görüyoruz” diye konuştu.

 

Çanakkale’de sağlık çalışanı sayısını 9,5 yıl içerisinde iki katına çıkardıklarını kaydeden Bakan Akdağ; “Muayene edilen kişi sayısına baktığımız zaman, yani bir yılda doktorun karşısına bir kişi kaç defa çıkabiliyor? Buna baktığımızda bunu 3 katladığımızı görüyoruz. Daha önce bir vatandaşımız yaklaşık olarak 3 kere doktor karşısına çıkarken, şu anda 9 kere doktor karşısına çıkabiliyor. Görevi devraldığımızda Çanakkale’de 3 ambulans hizmet veriyorduk. Şu anda ise 27 ambulansla hizmet ediyoruz. 2002 yılında ambulanslar ile toplamda 1705 vaka taşımışız. 2011 yılında 17 bin hasta ya da yaralı taşımışız. Özellikle Gökçeada da sıkıntı vardı. Helikopter ambulanslarımızla vatandaşları taşıyoruz. Çanakkale, yoğunluk açısından ambulans helikopterler ile hasta taşıdığımız birinci iller arasında. Ambulans helikopterler ile hizmete başladığımızdan bu güne Çanakkale’de 664 defa hastalarımızı almak için helikopter uçurmuşuz. Hizmete başladığımızda Çanakkale’de yoğun bakım yatağı hemen hemen hiç yoktu. Çanakkale’de 65 yeni doğan ve erişkin yoğun bakım yatağı var. Şehirde MR ve tomografi hizmetleri verilemiyordu. Şu anda 4 MR ve 5 tomografi ile hizmet veriyoruz” dedi.

 

Çanakkale’ye 500 yataklı hastane
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Çanakkale’ye 500 yataklı modern bir hastane yapacaklarını söyledi. Akdağ; “Çanakkale’ye 500 yataklı bir hastane yapacağız. Biga ve Ayvacık ilçesine de hastane yapacağız. Bu ilçelerdeki yeni hastanelerin projeleri tamamlandı ve TOKİ’ye teslim edildi. Ezine ilçesinde de yeni hastane yapımı devam ediyor. 2012 yılının sonlarına doğru bu hastanemizi bitirmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Kırsalda yaşayan vatandaşları uyardı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ile ilgili kırsal alanda yaşayan vatandaşları uyardı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı nedeniyle ülke genelinde panik havasının oluşmaması için basının yardımcı olması gerektiğini belirten Bakan Akdağ; “Keneden bulaşan hastalık, Kırım Kongo Hastalığı diye bildiğimiz, 100 bulaşmada 5 kişide ölüme neden olan bir hastalık. Yüzde 5 önemli bir orandır. Tedavi edici tüm gayretlere rağmen yüzde 5 oranında ülkemizde ölüm riski olduğunu biliyoruz. Başka ülkelerde bu oranının yüzde 10`lara, 20`lere kadar çıktığını da biliyoruz. Biz meseleyi çok yakın takip ettiğimiz için, genelde eğer vatandaşımız çok geç müracaat etmemişse hastanelerimizde, özeliklere bu iş için uzmanlaştırdığımız hastanelerimizde tedavi hususunda oldukça başarılıyız” diye konuştu.

 

Söz konusu hastalıkta önemli olan konunun korunma olduğuna değinen Akdağ şu şekilde konuştu: “Keneleri topraktan, kırsaldan, hayvanların yaşadığı yerlerden tamamen uzaklaştıramayacağımızı da biliyoruz. Bu hususta çok çalıştık işin uzmanlarıyla, yok edelim bu keneyi ve bu problemi ortadan kaldıralım. Bu çok kolay bir şey değil. Peki o zaman ne olacak- Eğer kırsalda yaşıyorsak, özellikle de çiftçilik, hayvancılıkla alakadar oluyorsak risk altındayız. Şehirlerde yaşayan insanların doğrudan büyük bir risk taşımadığını biliyoruz. Şehirlerde yaşayan insanlar da yaz mevsimlerinde kırsala, yakınlarının yanına gidebiliyorlar. Gittiklerinde onlar için de risk oluşuyor. Biz geçmiş yıllarda hastalığa yakalanan vatandaşlarımızın nerelerde bu hastalığa yakalandığına bakıyoruz. Vakaların hemen hemen hepsine yakın kısmı kırsalda yaşayan, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız. Şimdi meselede burada başlıyor. Biz bu meseleyi, bu mevsimde basın üzerinden konuşmaya başladığımız zaman şehirlerde insanımız paniğe kapılabiliyor. Oysa köydeki vatandaş `bu bizim eski kene, bunlar ne anlatıyor- Eskiden beri bu kene vardı` diyerek tedbir almamaya devam ediyor. Onun için ben bu soruları vesile bilerek özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum. En dikkatli olması gereken onlar.”

 

“Korunma tedbiri hayat kurtarıcı olabilir”
KKKA hastalığından korunmanın yollarını da anlatan Bakan Akdağ; “Açık havada çalışmaya çıktıktan sonra akşam evlerine döndükten sonra mutlaka üzerlerinde bir kene yapışmış mı diye bunu arayacaklar. Bu, insanın bir dakikasını alır. Ama 2-3 ay alınan bu tedbir hayat kurtarıcı tedbirdir. Çünkü kene bir kişinin vücudunda uzun süre kaldıktan sonra bu hastalık ortaya çıkıyor. Kısa bir müddet kaldığında bu hastalık görülmüyor. Bir de kırsala çıkıldığında ayakları, bacakları örtecek kıyafetler giymek lazım. Geçmişte Sağlık Bakanı olarak, benim kanaatim olarak ben bunu söylemedim. Bilim adamlarının önemli kanaatlerinden biri, kırsalda çalışan insanın ayaklarını, bacaklarını, vücutlarını açıkta bırakmayacak şekilde, pantolonunu çoraplarının içine koyması gibi tedbirler söylediğimizde bazı köşe yazarları bununla dalga geçti. Ama haksızlık yaptılar. Korunma tedbiri bazen basit olabilir, hayat kurtarıcı olabilir” dedi.

 

Yaz mevsiminin başında riskli olan bölgeler arasında yer alan, Kelkit Vadisi`nden başlayıp, Gümüşhane, Sivas, Tokat, Amasya, Karabük, Çankırı hattında riskin biraz daha fazla olduğuna işaret eden Akdağ, şöyle devam etti: “Bu bölgeler başta olmak üzere kırsaldaki her eve sağlık görevlisi gönderiyoruz ve vatandaşlarımızı bir kere daha uyarıyoruz. Şimdi bunu basın yoluyla da yapacağız. Türkiye bu işi iyi bilen, bu iş üzerinde dikkatle duran, dünyada bu meseleyi en iyi takip eden ülkelerden birisi., Vakalarımızı çok yakın takip ediyoruz. Hastalığın görüldüğü bazı ülkeler bunu yapmıyor. Vakalardan kimsenin haberi bile olmuyor. Biz bunları tek tek açıklıyoruz ki vatandaşlarımızın biraz daha farkındalığı artsın, kendilerini koruyabilsinler.”

 

 

Bakan Akdağ gözyaşı döktü
Çanakkale Valiliği ziyaretinin ardından Bakan Akdağ, AKP Çanakkale İl Başkanlığı’nı da ziyaret etti. Burada partililere seslenen Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın selamını iletti. Uzun ince bir yoldan 10 senedir yürüdüklerini ifade eden Akdağ; “Türkiye Cumhuriyeti`nin temelleri atılırken, bu temellere canını, kanını feda eden bu milletin büyük evladı, Türk Milleti`nin büyük evladı, Çanakkale`de bu ruhu mücessem hale getirmiştir. Yani cisimleştirmiştir” diye konuştu.

 

Akdağ, ülkenin her tarafından insanların buraya geldiğini belirterek, şunları kaydetti: “Buraya geldiler. Ne için- İşte biz bugünlerde al bayrağımızın altında, ay yıldızlı bayrağımızın altında bir biçimde huzur içinde refah içinde yaşayalım diye. İnançlarımızı, ruh dünyamızı kaybetmeyelim diye. Köklerimizden kopmayalım diye. Onun için biz bütün şehitlerimize şükran borçluyuz. Çanakkale aslında bu ruhu bize her gelişimizde hatırlatıyor. O zaman böyle bir milletin evladı olarak bize düşen kendi bulunduğumuz dönemde bize verilen hizmet yolunu, hizmet görevini en iyi şekilde yerine getirmektir. AK Partili olmanın aslında tarifi budur.”

 

 

“Adeta hastalanmış, yatağa düşmüş bir ülke ayağa kalktı”
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, büyük bir liderin önderliğinde ülkenin birden bire ayağa kalkığını belirterek; “Adeta hastalanmış olan, yatağa düşmüş olan bir ülke ayağa kalkmış oldu. 9,5 senedir biz bunu yaşıyoruz” diye konuştu. Milletin bir sonraki seçimde de arkalarında daha güçlü bir şekilde, daha yüksek oy oranıyla durduğunu anlatan Akdağ, şöyle dedi: “Bir sonraki seçimde arkamızda bir kere daha durdu, daha yüksek bir oy oranıyla. Sonra bir referandum süreci yaşadık. Parlamentoda grubu bulunan 4 partiden 3`ü, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Barış ve Demokrasi Partisi. Bu referandumda `hayır` oyu kullandılar, kullandırttılar. Ya da bu partilerden biri kendi seçmenine `sandığı gitmeyin` dedi, o da `hayır` oyunun bir başka ifadesiydi. Aslında `hayır` oyunun daha güçlü bir ifadesiydi. Çünkü seçmen sandığa giderse, `evet` oyu vereceğini biliyorlardı. Milletimiz orada da grubu bulunan 3 partinin ısrarla karşı çıkmasına rağmen, AKP`nin arkasında durdu. Son seçimlerde de zaten AK Parti ülkedeki her iki kişiden birisinin oyunu aldı.”

 

 

“Parmak öyle değil, böyle sallanır”
Bakan Akdağ, konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Çanakkale’den Kılıçdaroğlu’na seslenen Bakan Akdağ, “Parmak öyle değil, böyle sallanır” diyerek, aklına eski SSK hastanelerinin geldiğini kaydetti.  Akdağ şu şekilde konuştu: “Sabah akşam hakaretlerle, sabah akşam parmak sallayarak kendisini ispat etmeye çalışan Sayın Kılıçdaroğlu`na soruyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, hal böyleyken senin görevin neydi- Sen neredeydin- Sen ne iş yapıyordun- O zaman ki SSK`nın genel müdürü değil miydin? Bunları bu millet unuttu mu zannediyorsun. Çanakkaleli bunları unuttu mu zannediyorsun. Sen şimdi bu ülkenin göz bebeği liderine, her gün her türlü hakareti reva göreceksin, her hafta uyduruk bir dosyayla çıkacaksın, yalancı çoban gibi, dosyalarının içinden doğru dürüst hiçbir delil çıkmayacak. Vatandaşı germek için elinden gelen her şeyi yapacaksın. Sayın Kılıçdaroğlu, bak unutmadık. Parmak öyle değil, böyle sallanır. SSK`nın genel müdürü olduğun zamanları unutmadık.” 

 

“Muhalefetin kolaycılığını yaşıyor”
Bakan Recep Akdağ; “Sen bunu millete unutturmaya çalışabilirsin. Azıcık siyasetçi basiretin varsa, çık milletin karşısına o gün ki SSK`yı savun. De ki; `kardeşim sağlık bakanı yanlış söylüyor. Bizim çok güzel SSK`mız vardı, şahane SSK hastanelerimiz vardı, biz millete çok güzel hizmet ediyorduk.` Çık eğer azıcık kendine güveniyorsan söyle de görelim bakalım`` şeklinde konuştu.

 

Hizmet etmenin kolay olmadığını, muhalefet etmenin kolay olduğunu vurgulayan Akdağ; “Cumhuriyet Halk Partisi ve onun Sayın Genel Başkanı, lideri de diyemiyorum, çünkü lider olmak çok kolay bir iş değil, onun genel başkanı muhalefetin kolaycılığını yaşıyor. Muhalefet olmanın rahatını yaşıyor” dedi.
“Allah korusun rüyanızda görseniz karabasan görmüş gibi ter kan içinde uyanırsınız”

 

Cumhuriyet Halk Partisi`nin 1950`de demokrasiye geçişten beri yaptığının bundan ibaret olduğunu dile getirdi. Akdağ; “Allah korusun rüyanızda görseniz, Sayın Kılıçdaroğlu ülkenin başbakanı olmuş. Bir karabasan görmüş gibi ter kan içinde rüyadan uyanırsınız. Olacağı bundan ibarettir. Allah millete böyle korkulu rüya bile gördürmesin. Yapabileceklerinin muhalefetten ibaret olduğunu, yapabileceklerini her gün hakaret her gün ağır konuşmaktan ibaret olduğunu bu millet biliyor” diye konuştu.

 

Bakan Akdağ duygulandı
Çanakkale ziyaretiyle ilgili de açıklama yapan Bakan Akdağ, Tıbbiyeli Çanakkale Şehitlerini anacaklarını söyledi. Onların yaptığının çok büyük bir iş olduğunu ifade eden Akdağ`ın bu sırada gözleri doldu. Duygusal anlar yaşayan Akdağ; “Şimdi hiç yeri yokken doktorlara, sağlıkçılara şiddet elini uzatanlar, Gelibolu`ya gelip tıbbiyeli şehit doktorları hatırlasınlar” dedi.