OLAY: 34 yıl önce idam edilen Erdal Eren’den ve onun mücadelesinden biraz bahseder misiniz?
Orhun İlhan: Erdal Eren işçi havzalarında, varoşlarda, gençlik içerisinde mücadele eden ilerici gençlerden biriydi. Erdal düşünüyordu, sorguluyordu, haksızlığa karşı baş kaldırıyordu. Erdal’ın haksız hüküm giymesine sebep olan olayın gerçekleştiği gün, Erdal ile aynı safta mücadele veren devrimci gençlerden Sinan Süner’in katledilmesini protesto etmek için toplanan kitle ile polis arasında çatışma çıktı. Çatışma esnasında bir jandarma kurşunuyla vurulan inzibat er Zekeriya Önge yaşamını yitirdi. Ve sistem bu olayın üzerine bir suçlu aradı; kurban olarak Erdal Eren’i seçti. Duruşmalar sonrasında mahkemece yaşı büyütülerek idam cezasına çarptırıldı. 17 yaşında ölümle yüz yüze olan Erdal, son ana kadar sosyalizm düşüncesinden, haksızlıklara karşı ezilenlerin yanında yer almaktan vazgeçmedi. Onun bu kararlılığı, işçi sınıfına bağlılığı, özgürlüğe olan inancı ve emeği, onu devrimci bir önder yaptı.
OLAY: Erdal’ın o dönemde verdiği mücadelenin günümüze yansımaları neler olmuştur? Gençlik Erdal’ın mücadelesini yaşatmak için şu an ne yapıyor?
Orhun İlhan: Tarih boyunca cellâtlar, katlettikleri devrimcileri, ilericileri tarih sahnesinden silebileceklerini zannettiler. Ama unuttukları şey halkların hafızasının, vicdanının; katledilenleri değil, katledenleri tarihin çöplüğüne götüreceğiydi. Günümüze kadar binlerce aile Erdal Eren’i yaşatmak için yeni doğan çocuklarına onun adını verdi. Gençlik Kenan Evren’i değil Erdal’ı örnek alarak; onun mücadelesini benimsiyor, duvarına onun fotoğrafını asıp, onunla ilgili kitapları okuyor. Erdal’ın idamı onun sembolleşmesi ve halkların hafızasına kazınmasının yanında; işçi grevlerinde, kadın ve çevre mücadelelerinde, ezilen ulusların yanında, gençlerin geleceksizliğe karşı birleştiği her yerde bizler tarafından yaşatıldı ve yaşatılacaktır. Bizler bugün Ülker, Bosch, Yatağan işçilerinin grevinde, Soma ve Ermenek’teki maden işçilerinin yanında, Erdal ve daha nice devrimci önderin bıraktığı mirasın ışığıyla işçi sınıfının mücadelesini sürdürüyoruz. Kazdağları, Munzur ve Hasankeyf’te doğa talanına, dünyanın dört bir yanında her dakika gerçekleşen kadın cinayetlerine, bütün askeri darbelere, IŞİD tarafından Rojava devrimini yok etmek amacıyla Kobane’de mazlum halkların katledilmesine karşı mücadele ediyoruz. AKP hükümetinin; gençliğin geleceğini elinden aldığı, eğitimi paralı hale getirdiği, gençliği, kindar ve dindar yetiştirmek için zorunlu din derslerini ilkokullara kadar indirdiği, AKP hilafetini kurmak için Osmanlıca dersini zorunlu hale getirdiği bu dönemde; biz emek gençliği olarak parasız, bilimsel anadilde eğitim talebiyle, işçi sınıfının mücadelesini sürdürerek Erdal eren önderimizin mücadelesini devam ettiriyoruz.
OLAY: AKP hükümetinin Türkiye’de gerçekleşen askeri darbeler ile hesaplaşma söylemlerini samimi buluyor musunuz?
Orhun İlhan: Darbe zihniyetinin ürünü olanlar darbelerle hesaplaşamaz. O dönemin; YÖK gibi, seçim barajı gibi gerici oluşumlarını kaldırmayıp, sadece seçim zamanında bunlar üzerinden propaganda yapan, samimi olmayan zihniyetin en son yapacağı şeydir darbelerle hesaplaşmak. Erdal’dan konuşmalarında bahsedip, 17 yaşındaki genci asan zihniyeti lanetleyenler, Erdal’ın yoldaşlarına ölümü, zulmü reva görüyorsa bu ayrı bir samimiyetsizliğin göstergesidir. Daha dün Kobane protestolarında insanları katledip, sokağa çıkma yasağı koyanlar 12 Eylül’ü tarihte değil kendisinde aramalıdır.
