‘Bienale gösterilen ilgiden çok etkilendim’
3.Çanakkale Bienali paralel etkinlikler kapsamında Eski Ermeni Klisesi`nde mimari cam projesi olan Re-trace the Light (Işığı yeniden izle) isimli ilk kişisel sergisini açan sanatçı İpek Kosova mesleği olan mimarlık ile, tutkusu olan camı birleştirerek ortaya koyduğu eserler ile dikkati çekiyor.
Malzeme olarak füzyon cam kullanan ve renkli cam tozları ile şeffaf cam üzerinde farklı uygulamalar yapan ve çalışmaları hakkında gazetemize bilgi veren İpek Kosova Bienal etkinlikleri kapsamında Çanakkale halkının bienale gösterdiği ilginin ise kendisini çok etkilendiğini belirtti.
Olay: Kendinizi tanıtır mısınız?
İ.Kosova: Aslen İzmit doğumluyum. İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. Halen aynı üniversitede yüksek lisans yapıyorum.
Olay: Kaçıncı serginiz?
İ.Kosova: Daha önce mimarlık alanında gerçekleştirilen sergilere katıldım, ama camla ilgili bu Eski Ermeni Kilisesi’de gerçekleştirilen ilk kişisel sergim.
Olay: Cam sanatına ilginiz ne zaman ortaya çıktı? Çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
İ.Kosova: Liseden sonra ışıkla ilgili çalışmalarım vardı. 2005 yılından beri cam üfleme, kalıpla şekillendirme, camda granür konuları ile ilgileniyorum. Mesleğim mimarlık olduğu için ikisini birleştirmeyi düşündüm. Dünyada cam çalışmaları ve bu teknik ile ilgili çalışmalar var. Amerika’da ve Almanya’da bu çalışmaların içinde yer aldım. Tekniği çok fazla ve maliyetleri yüksek bir çalışma alanı olduğunu söyleyebilirim. Renkli cam tozunu şeffaf cam üzerine serperek fırınladım.
Olay: Bir mimar olarak çalışmalarınızı sergilediğiniz alan ile ilgili düşünceleriniz neler, nasıl etkilendiniz?
İ.Kosova: Tarihsel olarak bina Çanakkale`de 1890`lı yılarda Ermeni Kilisesi olarak kullanılan, 1950 yıllarına kadar bu fonksiyonla yaşamaya devam eden, 1985 yılında da Arkeoloji müzesi olarak kullanıldıktan sonra üniversiteye devredilen bu tarihi binada çalışmalarımı giriş cephesinde gül penceresine ve metal çerçevelerin içine yerleştirdim.. Bugün bu dokunun ve binanın içinde bu çalışmalarımı sergilemek benim için ayrıca anlamlı. Tarihsel süreç içinde yuvarlak gül pencereleri adı verilen pencerelerde vitraylar yer alıyordu. Roma Dönemi’nde “her şeyin bir” olduğu manasına gelen bir oluşumu anlatıyordu. Bugün benim sergi ile amacım da biraz kilisedeki gül pencereye tekrar dikkati çekmek. Şu anda ben cam prizmayı alan olarak kullandım. Bir metaforla kilise ile bağlantı kurdum.
Olay: Çanakkale’ye daha önce gelmiş miydiniz, bir sanatçı olarak izlenimleriniz neler?
İ.Kosova: Daha önce Truva’yı ziyaret etmiştim. Çanakkale’de 3.Bienal paralel etkinlikleri kapsamında yer almaktan son derece mutluyum. Çanakkale beni çok etkiledi. Bienale olan ilgiyi gördüğümde şaşırdım. Çanakkale’de çocukların, farklı profilden olan insanların bu organizasyona yoğun ilgi gösterdiklerini gözlemledim.
Olay: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
İ.Kosova: Ben teşekkür ederim, çalışmalarınızda başarılar dilerim.