Ülkenin birçok noktasında olduğu gibi, Çanakkale de yangınlar konusunda oldukça hareketli bir sezon geçiriyor. Özellikle Temmuz ve Ağustos ayının ilk yarısında yoğun bir biçimde yaşanan yangınlar, başta ormanlık alan ve tarım alanı olmak üzere büyük zararlar veriyor. Korona virüsü salgını döneminde de daha iyi anlaşıldı ki, doğal yaşam, tarımsal gıdalarla beslenme, temiz hava gibi faktörlerin olmadığı bir dünyada, insanların karşılaşacağı salgınlar, korona virüsünü mumla aratacak. Korona virüsü ile mücadele dönemi ve yeni normal dönemdi birçok vatandaş toprak işlemeye yönelirken, tarımsal gıdalara olan ilgi giderek arttı. Çanakkale gibi, yüzdü 54’lük bir bölümü ormanlarla çevrili kentler de sadece tarımsal gıdalarla değil, temiz hava ve oksijen kalitesi ile bu dönemde fark yarattı. İşte insan sağlığı ve sürdürülebilir bir yaşam için olmazsa olmazlardan olan ormanlar, bu yıl yangınlara kurban gitti. Çanakkale’de özellikle Tarihi Gelibolu Yarımadasında meydana gelen Yalova-Kumköy ve Ilgardere hattında etkili olan yangına kısa sürede etkili bir müdahale gerçekleşmiş ve iki günlük uğraş sonucu kontrol altına alınmıştı. Yangına 400’den fazla kişiden oluşan ekipler 107 arazöz ve 7 dozer, 2 amfibik uçak ve 20 helikopterle müdahale etmişti.
Bilanço korkunç
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, 2020 yılı yangın sezonunda, Çanakkale’de toplam 374 ayrı yangın meydana geldi. Bu yangınların 81’i orman yangını olarak kayıtlara geçerken, 293 tanesi ise açık alan yangını olarak değerlendirildi. Çanakkale’de son 50 yılın ortalaması 1000 hektar olarak belirlenirken, bu yıl 544 hektar ormanlık alan küle döndü. Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, yangının etkili olduğu alan konusunda son 50 yılın ortalamasının altında olunsa da yangın sayısı bakımında son yılların en çok yangının çıktığı sezonun yaşandığını ifade ettiler.
Valililiklere genelge gönderildi
Temmuz ayında, Çanakkale başta olmak üzere, birçok kent yangınlarla mücadele ederken, İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine gönderdi genelgede ormanlık alanların korunmasına yönelik tedbirlere ve kısıtlamalara yer vermişti. Genelgede, doğal zenginliklerin başında gelen ormanların korunması amacıyla daha önce mevsimsel veya insani faktörlere dayalı olarak orman yangınlarının artabileceği değerlendirilerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla valiliklerin talimatlandırıldığı hatırlatıldı. Genelgede, özellikle yaz mevsimi ve tatil sezonu olması sebebiyle vatandaşların yoğun bir şekilde mangal, semaver veya ocak yaktıkları, bu durumun da hava sıcaklığının yüksekliği ve kuru ot/çalılık miktarının artmasına bağlı olarak orman yangınlarında artışa neden olduğu ifade edildi. Artan yangınlar ile birlikte daha önceki tedbirlere ilave yeni tedbirler alındığı belirtildi. Genelgede, “Ormanlık alanlar ile ormanlık alanların civarında izin verilen yerlerde (ormanlık alanlarda önceden belirlenerek ilan edilen kamp yerleri hariç) 31.10.2020 tarihine kadar mangal/semaver/ateş yakılmasına saat 20.00’dan sonra müsaade edilmeyecek. Başta ormanlık alanların civarındaki yerler olmak üzere, anız veya bitki örtüsü (bağ ve bahçe artığı ot, dal vb.) yakılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek. Ormanlık alanlara yakın olan yerlerdeki düğün ve benzeri organizasyonlarda orman yangınına neden olabilecek havai fişek, dilek balonu gibi yanıcı madde kullanılmasına izin verilmeyecek. Yüksek risk barındıran ormanlık alanlara girişlerin, mülki idare amirlerince ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, belirli bir süreyi/dönemi kapsayacak şekilde kısıtlanabilecek” denilmişti.
(Seçkin Sağlam)