CHP Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreteri ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve İl Başkanı İsmet Güneşhan, sivil toplum örgütlerini ve oda temsilcilerini ziyaret ettiler. Ziyaretler, sırasıyla, Çanakkale Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası, Çanakkale Baro Başkanlığı, ÇASİAD Yönetim Kurulu, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odası ve Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) şeklinde devam etti. Oda ziyaretlerine Belediye Meclis Üyeleri de eşlik etti. Ziyaretlerin ana konusu 2 yıldır, yoğun olarak 1 haftadır gündemde olan Kirazlı Balaban’da yapılan ağaç katliamı ve altın madeni faaliyetleri oldu. Ziyaretlerde altın madeni işletmesinin kente vereceği zararlara karşı yapılan mücadelenin, ulusal ve uluslararası boyuta çıkarılması konuşuldu. Çanakkale Baro Başkanlığı ziyaretinde CHP Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreteri ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile telefonda konuşarak, 5 Ağustos’ta kendisini Kirazlı Balaban’da yapılan ‘Su Nöbeti’ne davet etti. Milletvekili Erkek, ayrıca 5 Ağustos’ta birçok sanatçı ve CHP’nin üst düzey yetkililerinin de su nöbetine katılacaklarını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Erkek; “ÇED raporunda 2 milyon metrekare alanda kesim yapılacağı ifade ediliyordu. Bunu 1 milyon olarak düşünürsek, metrekareye 2-3 ağaç düşüyor. Bu da ortalama 2 milyon ağaç yapar. Şuana kadar yapılan incelemelerde yaklaşık olarak 200 bin ağaç kesildiği tespit edildi. Tarım Orman Bakanlığı’nın resmi sitesinde de 13 bin ağaç kesildiği ifade ediliyor” dedi. Belediye Başkanı Gökhan; “Çan’daki termik santralin bacasını gece açıyorlar ve aynı pirina fabrikasının bacası gibi. Simsiyah duman çıkarıyorlar ve filtreyi kapatıyorlar. Orayı fotoğraflayıp herkese göstermemiz gerekiyor” dedi.
“200 bin ağaç kesildiği tespit edildi ama Bakanlığın sitesinde 13 bin ağaç olarak belirtiliyor”
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreteri ve Çanakkale Milletvekili Erkek, Çanakkale Baro Başkanlığı ziyaretinde konuşma yaparak; “Önceki gün Afyon’daki çalıştaydan döner dönmez Kirazlı Balaban Mevkiindeki kamp alanına gittik. Şirket, çok büyük bir alanda bütün girişleri kapatmış. Fakat biz, girdik, bizi engelleyemediler. Orada inanılmaz vahim bir tablo gördük. Artık ağaç kesilmeyecek diye açıklama yapılmıştı ama ağaç kesimi hala devam ediyor. Oradaki gencecik ağaçları bile kesiyorlar. Bizi kesim alanına gittiğimiz zaman kesimi durdurdular ama biz ayrıldıktan sonra da devam ettiler. ÇED raporunda 2 milyon metrekare alanda kesim yapılacağı ifade ediliyordu. Bunu 1 milyon olarak düşünürsek, metrekareye 2-3 ağaç düşüyor. Bu da ortalama 2 milyon ağaç yapar. Şuana kadar yapılan incelemelerde yaklaşık olarak 200 bin ağaç kesildiği tespit edildi. Tarım Orman Bakanlığı’nın resmi sitesinde de 13 bin ağaç kesildiği ifade ediliyor. Bir de orasının Kazdağları olmadığını ifade diyorlar. Orası bir ekosistemdir ve Kazdağları’nın etekleridir. Biz, yerel yönetimle, sivil toplum örgütleriyle ve meslek odaları ile birlikte çok ciddi bir baskı oluşturmak zorundayız. Bu bir siyasi mücadele değildir” dedi.
“Çan’daki termik santrali de fotoğraflayıp, herkese göstermemiz gerekiyor”
Belediye Başkanı Gökhan; “Altın madeni işletme alanında önlem alınacağı söyleniyor. Burası bir deprem bölgesi ve yarın, öbür gün kaymayacağını, sızdırmayacağını kim bilebilir? Onların da bu sızdırmazlığını dört dörtlük yapacağını kim garanti edebilir. Mesela Çan’daki termik santral. Geçen gün Cem Seymen, santrallerden çıkan dumanları sosyal medyada paylaşmış, aynı pirina fabrikasının bacası gibi. Simsiyah duman çıkarıyorlar ve filtreyi kapatıyorlar. Orayı fotoğraflayıp herkese göstermemiz gerekiyor” dedi.
“Yapabileceğimiz tek şey Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmak”
Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Ahmet Ozan Yılmaz; “Bu konuyla ilgili dava 2009 yılında açılmıştı. Daha sonra Kirazlı Altın Madeni ve Zenginleştirme Projelerine de davalar açıldı. İlk projeye karşı açılan dava, karar düzeltme yolu kapalı olarak davanın reddine karar verilerek onandı. Bunun üzerinde yapabileceğimiz tek şey Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmak” dedi.
(Baykal Sağlam)